Iraklı terör ve güvenlik uzmanı Dr. Hişam el-Haşimi, 7 Temmuz'da Bağdat'taki evinin önünde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, failler yakalanıp adalete teslim edilene kadar rahat uyuyamayacağını belirterek, "Hiçbir güç hukukun üstünde değildir" demişti.
Gelinen aşamada fail ya da failler yakalanmadığı gibi Haşimi'nin dosyasında bir ilerleme de kaydedilmedi.
Terör örgütleri ile ilgili çalışmalarıyla Irak emniyeti, güvenlik güçleri ve istihbarat gibi önemli kuruluşlara katkı sağlayan Haşimi, öldürülmeden önce Hizbullah Tugayları hakkında rapor hazırladı.
El-Haşimi'nin kaleme aldığı rapora Independent Türkçe ulaştı.
Lübnan Hizbullahı'nı finanse eden Ali el-Mümin hücresi
Haşimi'nin hazırladığı rapordaki bilgiler, Irak askeri istihbarat belgeleri, çağrı kayıtları, bazı ülkelerdeki Şii grupların casusluk ve kara para aklama faaliyetlerinden sorumlu memur ve yetkililerle kişisel görüşmeler de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklara dayandırılıyor.
Rapor, Irak'taki Hizbullah yapılanmasının üst düzey askeri komutanı Muhammed Kevserani'nin, ülkedeki ağı ve rolü, İslami Davet Partisi'nin (Genel sekreterliğini Nuri Maliki'nin yaptığı parti) üst düzey yöneticilerinden Dr. Ali el-Mümin ve Danimarka, İsveç ve Doğu Asya'da Hizbullah fonlarını işleten Yasin Mecduddin ile etkileşimindeki rolüne ışık tutuyor.
Bir yanda İran, diğer yanda ABD ve müttefikleri arasındaki gölge savaşında bankalar, döviz büroları ve büyük para transferi şirketlerinin izinlerini kontrol eden etkili bir hücreden söz eden raporda, halkın Hizbullah'ın finans kaynakları ve Irak, Suriye, Lübnan, Bahreyn ve Yemen'deki faaliyetlerin nasıl yapıldığı ve Ali el-Mümin'in Hizbullah ile gizli ilişkisinin bilinmediğine atıf yapılıyor.
"Hücre dünyanın birçok ülkesinde finansal ve yatırım silahına sahip"
Hizbullah'ın bölgesel düzeyde Haşdi Şabi grupları ve dostlarının çoğunun görünmez himayecisi olduğu belirtilen raporda, Hizbullah finansman hücresinin Lübnan coğrafyası dışındaki faaliyetlerinin daha güçlü ve daha karmaşık olduğu vurgulanıyor.
Raporda, Ali el-Mümin hücresinin Doğu Asya'dan başlayarak İskandinav ülkeleri, Rusya, Azerbaycan ve Belarus üzerinden dünyanın tüm ülkelerinde birçok finansal ve yatırım silahına sahip olduğu aktarılıyor.
Ayrıca Hizbullah'ın gizli finansman kaynaklarını sağlayan el-Mümin hücresinin Irak'taki yetkisini Devrim Muhafızları, Asaib Ehlil Hak İktisat Ofisi'ne bağlı olan eş-Şeyh Ebu Safi Mahmud er-Rebii, Milletvekili Ahmed el-Esedi, Bedr Ebu Meryem Abdulkerim el-Ensari, Irak'taki Hizbullah Tugayı liderlerinden Basim el-Macidi'nin temsil ettiği dost gruplarla işbirliği içinde güçlendirmeye çalıştığına dikkat çekiliyor.
"Bakanlıklardaki fonlar kötüye kullanıldı"
Hizbullah'ın, Irak'taki bu hücrenin faaliyetleri sayesinde yıllık 300 milyon dolarlık gelir elde ettiği belirtilen raporda, hücrenin hem Adil Abdulmehdi hem de önceki hükümetler döneminde tarım, sanayi, göç, ulaşım ve iletişim bakanlıklarında fonları kötüye kullandığı, dünyadaki herhangi bir kara para aklama hücresinden daha büyük olması nedeniyle üretim kapasitesi dışında petrol satma ve ikinci el demir ticaretiyle de ilişkisinden söz ediliyor.
El-Mümin hücresinin Irak'taki faaliyetlerinde Hizbullah'ı finansal olarak desteklemek için operasyonlarla tüccarları kaçırarak tehdit ettiği suçlamasına yer verilen raporda, bunların dışarıdan ithalat ve ihracat şirketi olarak görünüp gerçekte gelişmiş silahlar satın alma ve kara para aklama faaliyetlerinin bulunduğu ifade ediliyor.
"Hücre Irak hükümetinin finansal sistemini kullanıyor"
Haşimi'nin raporunda el-Mümin hücresinin, Irak hükümetinin finansal sistemini kullandığı, Lübnan Hizbullahı'nın Irak'ta yasaklı bir varlık olmadığı için para yönetimi, inşaat, taahhüt ve yatırım şirketlerinde çalışan el-Kifah ve el-Harisiya gibi yapılanmada yer alan adamların Erbil, Basra ve Necef'te şirketlerinin olduğu ve banka hesaplarını rahatlıkla kullandığı belirtiliyor.
Mümin'in hayal dünyasında ürettiği hikayeleri ölen Hizbullah liderlerine mal edip yaşayanlara şantaj yapması nedeniyle birçok kez tecrit edildiği bilgisine yer verilen Haşimi'nin raporunda, kara para aklama ve karanlık faaliyetlerinin dışında Mümin'in bir üniversite öğrencisine tecavüz etme skandalına karıştığı ve olayın Beyrut'ta oldukça ses getirdiği aktarılıyor.
El-Haşimi raporunda, Mümin'in daha önce Lübnan Hizbullahı ve Askeri Posta Teşkilatı arasında sözlü mesaj iletimi görevini yaptığı bilgisi yer alıyor.
Son olarak da İslami Davet Partisi'nin Şam ve Beyrut temsilciliklerinin faaliyetlerini Avrupa'dan taşıdığı fonlarla finanse etmesine rağmen partinin Genel Sekreteri Nuri Maliki'nin el-Mümin ile görüşme isteğini reddettiği ve parti sözcüsü Yasin Mecid'den onunla ilişkisinde daha dikkatli olmasını istediği notu da var.
Arkadaşları Haşimi'nin çalışmalarına dikkati çekmişti
Haşimi, İran'a yakın Şii milis grupların devlet karşıtı tutumlarını eleştiriyor ve mezhepler üstü bağımsız bir hükümet görüşünü savunuyordu.
Arkadaşları, Haşimi'nin İran destekli Şii gruplar tarafından defalarca tehdit edildiğini ve suikastın Hizbullah Tugayları'nın işlediği konusunda hemfikir.
İran'a yakın Şii grupların Irak'taki siyasiler üzerindeki etkisi dikkate alınınca fail veya faillerin kısa sürede adalete teslim edilmesi mümkün görünmüyor.
Haşimi'nin birçok sırrını paylaştığı ve öldürülmeden birkaç saat önce konuştuğu gazeteci arkadaşı Gays el-Tamimi, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada şunları anlatmıştı:
"Bize gelen bilgiler suikastın Hizbullah Tugayları tarafından gerçekleştirildiği yönünde. Çünkü ölümünden önce beni aradı ve Hizbullah tarafından ölüm tehdidi aldığını söyledi. Örgütle ilgili önemli bilgiler elde ettiğini ve bu bilgilerin güvenilir olduğunu söylemişti."
Bir diğer arkadaşı gazeteci Maan Habip de, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Haşimi'yi Hizbullah Tugayları öldürdü" ifadelerine yer vermişti.
Haşimi ile uzun zaman yakın dost olan ancak ismini açıklamak istemeyen bir başka arkadaşı ise "Haşimi, Irak Hizbullah Tugayları'nın uluslararası kara para aklama ve bölgede kirli ilişkilerini anlatan bir rapor çalışması vardı. Haşimi'nin rapor hazırladığını öğrenen Hizbullah Tugayları onu öldürdü. Haşimi'yi tanıyan herkesin Hizbullah tarafından öldürüldüğü biliyor. Çünkü sürekli onlardan tehdit alıyordu" diye konuşmuştu.
© The Independentturkish