Pandemi döneminde insanların beslenme ve mekan alışkanlıkları değişti. Restoranların kapatılması ile binlerce çalışan işsiz kalırken, yerine ev yemekleri ön plana çıkmaya başladı.
Evinde yaptıkları yemeklerle aile ekonomisine katkı sağlayan Hakkarili ev hanımı Besna Balıkesir, "Biz kadınlar olarak, kadın isterse her şeyi yapar, sloganı ile çalışıyoruz" dedi. Lokantada aşçılık yapan Bilal Akdağ ve 54 çalışan ise bir gece de işsiz kaldı.
Tüm dünyayı kasıp kavuran koranavirüs (Kovid-19) salgını, birçok alışkanlığı değiştirdi. Bu değişikliğin başında ise hazır yemek. Salgın döneminde milyonlarca insan eve kapanmak zorunda kaldı. Hükümetler salgını durdurmak için birçok önlem aldı. Bu önlemlerin başında ise restoran benzeri mekanların kapatılması geldi. Açık yerlere sadece paket servis izni verildi.
Restoran ve kafeler salgın sürecinde olumsuz etkilenirken, bu durumu avantaja çevirenlerden biri iki çocuk annesi Besna Balıkesir oldu. Balıkesir, evde yaptığı yemekleri satarak aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Yeni tedbirler devreye girdi
Pandeminin birinci dalgasını ağır geçiren ülkeler, aldıkları önlemlerden sonra normalleşme sürecine girdi. Normalleşme süreciyle birlikte pandemi sebebiyle uygulanan pek çok kısıtlama gevşetildi. Önlemlerin gevşetilmesi ile birlikte tüm dünya da olduğu gibi Türkiye'de de yeni önlemler ve yasaklar devreye girdi.
Pandeminin ikinci dalgası nedeniyle İçişleri Bakanlığınca Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde alınan kararlar doğrultusunda yeni Kovid-19 tedbirlerinin uygulanması için valiliklere genelge gönderildi. Genelgeye göre, yeni tedbirler, 20 Kasım günü yürürlüğe girdi.
Yayınlanan genelgede restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme içme yerleri 10.00-20.00 saatlerinde sadece paket servis veya "gel-al" hizmeti verecek şekilde açık olabilecek.
Restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20.00'den sonra sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilebilecek.
Pandemi ile birlikte ev yemeklerinin ön plana çıktı
Pandeminin birinci ve ikinci dalgasında alınan önlemler nedeniyle insanların alışkanlıkları değişmeye başladı. Milyonlarca insanın dışarıda yemek yediği işletmeler tedbir amacıyla kapatıldı. Eve kapanan insanlar hem hijyen hem de daha sağlıklı olduğu gerekçesiyle ev yemeklerine yöneldi.
Pandemi ile birlikte ev yemeklerinin ön plana çıktığı bir dönemde birçok girişimci ve kadını, ev yemekleri yaparak satmaya başladı.
Hakkari Türkiye'nin en yoksul kentlerinden biri
Türkiye'nin en doğusunda, Irak ve İran sınırı üçgeninde bulunan Hakkari, Türkiye'nin en yoksul ve işsizliğin en yüksek olduğu kentlerin başında geliyor. 200 bin nüfusa sahip Hakkari'de iş imkanları çok kısıtlı, gençler iş umuduyla başka kentlere göç ediyor. Pandemi ile birlikte birçok esnaf kepenk kapattı veya işçi çıkarmak zorunda kaldı. Pandemiden dolayı, Hakkari'de işsizlik ve yoksulluk giderek artmaya başladı.
Evde yaptığı yemeklerle aile ekonomisine katkı sağlıyor
Yüz binlerce kişinin işini kaybettiği bir dönemde, bazı insanlar, bu olumsuz durumu olumlu hale getirdi. Lokanta ve kafelerin kapanmasıyla bazı ev kadınları, evlerinde yaptıkları yemekleri satmaya başladı. Girişimci ev kadınları, evlerinde yaptıkları yemeklerle ev ekonomisine katkı sağlıyor.
Bu girişimci ev kadınlardan biri de olan Besna Balıkesir. Balıkesir'e göre, evde yemek yapma fikrinin, eve gelen misafirlerin yemeklerini beğenmesiyle başladığını söylüyor.
"Artık ev yemekleri tercih ediliyor"
Lokanta ve kafelerin pandemi sürecinde olumsuz etkilediğini dile getiren Balıkesir, bu durum nedeniyle insanların kalabalık yerlerden kaçınması gerektiği fikri ile tercihini ev yemeklerine kullandığını belirtiyor.
"İki çocuğum var. Büyüğü 12, küçüğü 8 yaşında. Onların büyümesi de bir nevi beni bu işe teşvik etti" diyen Balıkesir, "Çocuklarıma karşı sorumluluklarımı yerine getirdikten sonra boş zamanlarımı yemek yaparak değerlendiriyorum" dedi.
"Kadın isterse her şeyi yapar"
İş yoğunluğundan memnun olduğunu söyleyen Balıkesir, yemeklerimin beğenilmesi kendisine ayrı bir mutluluk verdiğin vurguluyor.
Pandemi sürecini evde boş duracağına, böyle bir işe uğraştığı için çok mutlu olduğunu sözlerine ekleyen Balıkesir, şunları söyledi:
"Bir kadın olarak ev ekonomisinde bulunmak ayrıca büyük bir mutluluk. Kadın isterse her şey yapar. Benim evde yemek yapmam birçok kadın arkadaşa da özgüven getirdi. Kadınlarda bende yapabilirim, özgüveni ile çok daha güzel işler yapabilir. Biz kadınlar olarak, kadın isterse yapar, sloganını söylemek istiyorum. Birçok yemek çeşidi yapıyorum. Özellikle en çok yaptığım içli köftedir. İçli köfteye burada yoğun ilgi gösteriliyor. İçli köfte bir tanesini 4 TL'ye satıyorum. Müşterilerin, yaptığım yemekleri, genelde evden alıyor. İmkanı olmayanlar çarşı merkezde bir yere bırakıp aldırıyorlar. Özellikle müşterilerim çoğu Hakkari'den ama Van'a da siparişlerimizi gönderiyoruz. Müşterilerim genellikle memur kesimi ile yemek yapmaya vakti olmayan kesimler oluşturuyor"
"Kendi paramı kazanıyorum"
Bir diğer kadın girişimci ise Sevil Aslan. Pandemi ile birlikte evinde pasta ve kek çeşitleri yaparak sattığını belirten Aslan, kazandığı para ile ailesine destek olduğunu söyledi. Yıllardır işsiz olduğunu belirten Aslan, salgınla birlikte evde yaptığı kek gibi hamur işlerle para kazandığını vurguladı.
Evde yaptıkları ürünleri, genellikle cafe gibi iş yerlerine sattığını ifade eden Aslan, salgın yasakları ile müşteri profilinin değiştiğini vurguluyor. Yaptıkları ürünleri çalışan kesimlere, komşularına ve arkadaşlarını sattığını dile getiren Aslan, "Çok iyi de olmasa, aileme maddi katkı sağladığım için çok mutluyum. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bu dönemde para kazanmak çok önemli. El emeğimle kimseye muhtaç olmadan artık kendi paramı kazanıyorum" diyor.
İçişleri Bakanlığı 20 Kasım'da Koronavirüs ile mücadelede kapsamında bazı kısıtlamalar getirdi. Bakanlığın 81 ile gönderdiği genelge doğrultusunda bazı iş yerleri kapandı. Bu iş yerlerin başında ise lokantalar geliyor.
"54 kişi işsiz kaldı"
Restoranta aşçılık yapan Bilal Akdağ, yeni tedbirler nedeniyle yıllardır çalıştığı işyerinin kapanmak zorunda kaldığını söyledi. Lokantanın kapatılması ile birlikte işsiz kaldığını dile getiren Akdağ, burada kazandığı gelir ile ailesine baktığını sözlerine ekliyor.
Çalıştığı yerde 54 kişinin işsiz kaldığını dile getiren Akdağ, lokantalarda çalışanların kaderine terk edildiğine dikkat çekiyor. Şu an mağdur durumda olduğunu ve başka hiçbir gelirinin olmadığını ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
"Şu an 54 kişi işsiz duruma düştü, çalışanlara her hangi bir ödenek yapılıp, yapılmayacağı da belli değil. Daha önce ki pandemi tedbirleri kapsamında çalışan sigortalı arkadaşlara bin 300 lira ödeme yapıldı. Ama şu anki durumda böyle bir ödemden bahsedilmiyor."
"İlerisi için çok umutsuzuz"
54 kişinin çalıştığı bir yerde paket servisinin yapılması imkansız olduğunu söyleyen Akadağ, "Bu önlemler bizi olumsuz etkiledi. Paket servisi ile iş yerimizi ayakta kalamaz. İş yerimizi kapattık, tüm çalışan arkadaşlarımız evlerine gitti. Çalışanların büyük çoğunluğu, burada kazandığı parayla aile geçindiriyordu. Şimdi bu insanlar nasıl geçinecek. İleri için çok umutsuzuz" dedi.
"Mağdur edildik"
İş yerlerinde pandemi kurallarına uygun şekilde tedbirler alındığını, bu tedbirleri gözeterek çalıştıklarını ifade eden Akdağ, "Lokantalar kapatılmamalıydı. Bu gün fırınlar nasıl açık ise, lokantalarında açık olması gerekirdi. Lokantalarda fırınlar katar zaruri yerlerdir. Fırınların aldığı ve alacağı tüm tedbirleri bizde aldık ve alacaktık. Mağdur edildik. Özellikle bölgede çalışanların büyük bölümü sigortasız. Şimdi bu insanlar verilecek ödeneklerden nasıl yararlanacak, mağdurlukları nasıl giderilecek? Biz artık geleceğe çok umutsuz bakıyoruz. Biz çalışanları, çok zor günler bekliyor. Umarız bu zor durumda devlet üzerine düşeni yapar, biz çalışanları kaderine terk etmez" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish