Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12. Halifaks Uluslararası Güvenlik Forumu'na bir video mesaj gönderdi.
İki gün boyunca yapılacak tartışmaların verimli ve başarılı geçmesi temennisinde bulunan Erdoğan, fikirleriyle toplantıya katkı sunacak tüm katılımcılara teşekkür ederek, kritik bir dönemde önemli bir gündemle gerçekleştirilen forumun hayırlı olmasını diledi.
"Aşılar, kayıtsız şartsız tüm insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır"
Tüm dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şimdiye kadar din, dil, ırk ayrımı yapmadan 156 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa destek olduklarına dikkati çekti.
Geçen günlerde, aşı geliştirme çalışmalarında önemli mesafe katedildiğine yönelik sevindirici haberler aldıklarını aktaran Erdoğan, "Uğur Şahin ve Özlem Türeci isimli Türk doktorların da katkı yaptıkları bu gayretlerin, tüm insanlık için bir 'müjde' niteliğine bürünmesi, ancak bu çalışmaların rekabet konusu yapılmaması halinde mümkün olabilir. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, kullanıma hazır hale getirilecek aşılar, kayıtsız şartsız tüm insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Biz öncelikle kendi milli güvenliğimizi sağlama çalışıyor"
Türkiye'nin hiç kimsenin, hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, içişlerinde gözü olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Biz öncelikle kendi milli güvenliğimizi,kendi vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamaya ve bunları sağlam noktada değerlendirmeye, ardından da bölgemizin ve gönül coğrafyamızın istikrar, huzur ve iç barışına katkı sunmaya çalıyoruz" dedi.
"Bizim ne Doğu'ya, ne de Batı'ya sırtımızı dönme gibi bir lüksümüz olabilir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Coğrafi bakımdan Afro-Avrasya ülkesi olan Türkiye'yi diplomaside dar bir çerçeveye hapsetmek, yanlış olduğu gibi mümkün de değildir." diyerek, şunları kaydetti:
Bizim ne Doğu'ya, ne de Batı'ya sırtımızı dönme gibi bir lüksümüz olabilir. Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirirken, Asya'yı ve Afrika'yı asla ihmal etmiyoruz. Rusya'yla son dönemde derinleşen iş birliğimizi, Amerika'yla köklü bağlarımızın alternatifi olarak görmüyoruz. Bilhassa 68 yıldır üyesi olduğumuz NATO içindeki konumumuza büyük önem atfediyoruz. Türkiye'nin sınırları aynı zamanda NATO'nun sınırlarıdır. Günümüzde de, NATO'nun yüzleştiği yeni sınamalar ve tehditler karşısında güvenilir bir müttefik olarak kritik sorumluluklar üstleniyoruz. Afganistan'da, Kosova'da, Irak'ta, Karadeniz'de, Akdeniz'de ve diğer coğrafyalarda İttifak'a sağladığımız ciddi katkılarla, külfet paylaşımında büyük bir yükü omuzladık. Bu gerçeğin, dar siyasi saiklerle gölgelenmesine ve sorgulanmasına müsaade etmeyiz. Biz hem ülkemizin hem de müttefiklerimizin hak ve çıkarlarını gözetirken, aynı hassasiyeti ve dayanışma ruhunu müttefiklerimizden beklememiz de tabiidir.
Independent Türkçe