Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, kadına yönelik şiddeti engellemek amacıyla imzalanan İstanbul Sözleşmesi ile dünyanın gördüğü en büyük salgınlardan birisi olan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) “aynı senaryonun farklı bölümleri” olduğunu öne sürdü.
Dilipak, bugünkü köşe yazısında iddiasını şöyle savundu:
Aslında İstanbul Sözleşmesi de CoVID de aynı senaryonun farklı bölümleri. Biri aileyi ortadan kaldırarak aynı hedefe doğru ilerlemek istiyor, ötekisi CoVID diye bir korku pandemisi üreterek, ölümü gösterip kısırlaştırmaya razı etmek istiyorlar. Hep yazıyorum, Starlink, Neuralink, Chip, 5G, Humanoid ve çok daha fazlası hepsi bu komplonun bir parçası. Yeni Malthusçu hareket kendinden olmayan yığınların soyunu kurutmaya yönelik kansız bir katliama hazırlanıyor. Önce beyninizi işgal edecekler, eğer başarılı olurlarsa insanları birer siborg’a dönüştürecekler.
“Yeni Normal”den, “din ve ahlaktan, gelenekten izole” bir “Birey”den, “Great reset”den söz ediyorlar artık, ama birileri gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyor. Böyle giderlerse kalpleri nasırlaşacak ve sonra da mühürlenecek. İns’in Şeytanlarına dönüşecekler, tıpkı Kızılderilileri öldüren, kara derilileri köleleştiren ve sarı ırkı sömürgeleştiren ataları gibi!
Akit, Independent Türkçe