Geçen yıldan bu yana dünyanın ortak gündemi haline gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, etkisini sürdürüyor.
Özellikle son haftalarda vakalar katlanırken, hayata geçirilecek kısmi kısıtlamalar yoluyla salgının artış hızının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Günlük hasta sayısının 4 bin 542'ye, ölü sayısının 123'e yükselmesi, ülke genelinde belli süreliğine kapanmanın şart olduğuna yönelik tartışmaları alevlendirdi.
Bakan Koca: Salgının seyrini lehimize çeviremezsek hayatımızın her alanında zorunlu tedbirler olabilir
"Patlama şeklinde hızlı artış oldu. Uyum gösterilmezse yeni önlemler kaçınılmaz olur" ifadelerini kullanan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir kez daha uyardı:
Bugün tespit edilen 4 bin 542 hastamız var. Ağır hasta sayımız 3 bin 850’ye ulaştı. Tedbirleri kendimiz alırsak, zorunlu kısıtlamalara mecbur kalmayız. Salgının seyrini lehimize çeviremezsek hayatımızın her alanında zorunlu tedbirler olabilir. Mücadeleye katılın.
Pandemi döneminde dünya genelinde pnömoni (zatürre) vakalarının da yükseldiği öne sürülüyor.
Haftalık verilere göre, Türkiye'deki hastalarda zatürre oranı yüzde 3,8.
PCR testi negatif çıkıp akciğer tomografisinde zatürre bulgusuna rastlanan hasta sayısında da artış görüldüğü belirtiliyor.
Bilim insanları, Kovid-19'la ilişkili zatürreyi ve hastaların neler yaşadığını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Tutluoğlu: Kovid-19'da zatürre neredeyse sıradanlaştı
Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de zatürre vakalarının yükseldiğini öne sürdü.
Kendi gözlemlerini dile getiren Tutluoğlu, polikliniğe başvuran 10 hastanın yaklaşık 7'sinin zatürre olduğunu, akciğerlerinde tutulum meydana geldiğini belirterek, "Kovid-19'da zatürre artık neredeyse sıradanlaştı" yorumunu yaptı.
İlkbaharda koronavirüse yakalanıp bir aylık tedavinin ardından iyileşen Tutluoğlu, sözlerini şunları kaydetti:
Zatürre oranları, yüzde 3,5-4 olarak veriliyor. Hastaların çoğu ateş, göğüs ağrısı ve vücut ağrısı şikayetiyle geliyor. Tomografi çekiyoruz, zatürre görme oranımız yüzde 70'lerde. Diğer arkadaşlarla konuştuğumuzda da klinikte onlar da benzer şeyi söylüyorlar. Erken dönem olarak adlandırılan ilk birkaç günde, hastalık zatürre ile başlarsa, daha ciddi seyredebiliyor. Başlamasa bile 7-10. günde ikinci bir atak gibi stokin fırtınası yaşanıyor. Hasta yeniden belirtili hale gelebiliyor, başta zatürre yoksa bile akciğerde zatürre gelişebiliyor. Hastanın belirtilerine göre yönleniyor ve laboratuvar parametrelerine göre, iltihabı gösteren parametler varsa zatürreyi buluyoruz. Testi negatif çıkan hastalar arasında da akciğer filminde Kovid-19'a bağlı zatürrenin görüldüğü vakalar var.
"Ağırlaşıp, evden yoğun bakıma giden hastalar var"
Evde Kovid-19 tedavisi gören bazı hastaların sağlık durumlarındaki olumsuz gidişata da değinen Tutluoğlu, "Kimi zaman hasta evde yatıyor ama 5-6 gün boyunca ateşi düşmüyor. Ağırlaşıp, evden yoğun bakıma giden hastalar var. Bu konuda sorunlarımız var. Her hastayı hastaneye yatıramıyoruz ve onların durumu kötüleşebiliyor" yorumunu yaparak, özellikle Kovid-19'a bağlı zatürrenin görüldüğü vakalara dikkati çekti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sönmez: Kendi gözlemim 10 katına çıktığı yönünde
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ile benzer görüşte.
Sönmez, özellikle bu ay içinde zatürre vakalarının çok yükseldiğini ifade etti.
"Günde ortalama 50-80 film, rapor geliyor" diyen Sönmez, "Yaz döneminde gönderilen filmlerde günde 1-2 zatürre vakası vardı, buzlu cam modülü dediğimiz akciğerde tutulumu olan zatürre odaklarını daha fazla görmeye başladık. Kendi gözlemim 10 katına çıktığı yönünde. Diğer doktorlardan konsültasyon amacıyla da görüntüler geliyor. Özellikle son 2 haftada zatürre vakalarının çok daha fazla arttığını görüyoruz. Bu artışa paralel olarak sağlıkçılarda enfekt olanlarda da zatürre oranı çok yükseldi. Bugün daha sabah saatlerinde 10'un üzerinde akciğer filminde zatürre yakaladık, 2 kişide Kovid'e bağlı pnömoni (zatürre) gördük" bilgisini paylaştı.
Özlü: Kovid zatürresinde iki akciğer tutulduğundan, normal zatürreden daha ağır geçiyor
Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Bilim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü ise Trabzon ilinde kendi gözlemlerine dayanarak, zatürre vakalarının geçmiş yıllara nazaran çok fazla artış göstermediği görüşünü savundu:
Kendi bulunduğum yer olan Trabzon'da anormal bir zatürre artışı görmedim ama başka yerlerde durumun nasıl olduğuna ilişkin bir şey söyleyemem. Kovid'li hastalarda zatürrenin önemii bir tablo olduğunu söyleyebilirim ama zatürre oranlarını çok yükseldiği yönünde elimde bir veri de yok, gözlemim de.
Kovid-19 bir solunum yolu hastalığı olsa da, farklı organlara yerleşip, patolojilere yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Özlü, "Önce üst solunum yoluna, sonra akciğere inip, zatürreye neden olabiliyor, akut solunum yetmezliğine gidebiliyor. Kovid-19 hafif de atlatılabilir, zatürreye dönüşüp bir akciğer hastalığı gibi de seyredebilir ve hatta solunum yetmezliğine neden olabilir. Böbrek yetmezliği, kalp tutulumu, beyin, sinir ve hatta sindirim sistemiyle ilgili problemler de ortaya çıkabiliyor, farklı tablolar görülüyor. Zatürre bu süreçte çok önemli bir tablo" ifadelerini kullandı.
Kovid zatürresinin normal zatürreye kıyasla çok daha ağır seyrettiğini söyleyen Tevfik Özlü, şu sözleri söyledi:
Kovid zatürresi, iki akciğer birden tutulduğu için çok sıkıntılı bir durum. Normal zatürre tek akciğerde, lokal bir tutulumda görülür. Kovid pnömonisi (zatürre) ise her iki akciğerde birden, tüm loblarda aynı anda yayılıyor maalesef. Öksürük, nefes darlığı çok sıkıntılı ilerliyor. Zatürre geliştiği zaman, Kovid tedavisini istediğiniz gibi yapamıyorsunuz. Elbette ilaçlar kullanılıyor ama hekimlerin, bakteri pnömanisindeki kadar seçeneği yok. Durumun solunum yetmezliğine doğru gitme ihtimali yüksek. O nedenle de sonuç alma, iyileşme şansı, normal zatürrede daha yüksek. Kovid'e bağlı pnömani, solunum yetmezliğiyle daha hızlı ilerliyor. Başka nedenlerle de ölüm olabilir ama genelde hasta, solunum yetmezliğinden sonra kaybediliyor.
"Grip vakalarının azalması bekleniyordu ama hiç görülmemesi ilginç"
Bu dönemde grip vakalarının nasıl seyrettiğini de sorduğumuz Prof. Dr. Özlü, "İlginç olan, grip vakaları henüz görülmedi, pozitif vaka hemen hemen hiç yok. Çalışma yapıldı, grip mevsiminin giderek kaydığını görüyoruz. Eskiden eylül ayında başlardı, şimdi kasımda bile görülmemesi çok ilginç. Eskiden mart ayında biterdi vakalar, şimdi mayısa kaydı. Küresel ısınmanın etkisiyle hava sıcaklıklarının ortalamanın üzerinde seyretmesinin, kalabalıklarla temasın kesilmesinin, kreşler ile okulların kısıtlanmasının, maske takılmasının ve hijyen tedbirlerine dikkat edilmesinin elbette etkisi olmuştur, grip vakalarının bu nedenle azalması bekleniyordu ama hiç görülmemesi ilginç" yorumunu yaptı.
© The Independentturkish