İlahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu, geçen hafta kaleme aldığı yazısında geçen ifadelere açıklık getirdi.
Hatipoğlu, Sabah gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında “bira içen kızları hayretle karşıladığına” yönelik ifadelerinin çarpıtıldığını söyledi ve şunları yazdı:
Geçen haftaki yazımda bir ilimizde (gece) yürüyüş yaparken, geçtiğimiz caddede hayli kalabalık kız ve erkek öğrenci gruplarının olduğunu; cadde üzerindeki kafe türü bütün merkezlerin dolu olduğunu, geçtiğim yolda, caddede ellerindeki biraları beni görünce saygıdan dolayı gizleyen ve 'hocamız geçiyor gençler' diyerek birbirlerini ikaz ettiklerini, biralarını sakladıklarını yazmıştım. Ve hem sokağın gecenin o saatindeki kalabalıklığını, hem çok genç olan insanların çok yoğun olarak o saatte orayı doldurmalarını ve hem de beni görünce birayı saklayacak kadar edepli olduklarını görüp hayret ettiğimi de yazmıştım. Bu cümlelerin bir kısmını cımbızla çıkarıp sosyal medyada farklı bir formda servis eden kişiler, hatta medya organları oldu. Onlar için yalan atıp karalama yapmanın bir ilkesi veya ilkesizliği yok. Yeter ki senden olmayanı karala. Kendilerine benzer bir şey yapılırsa ortalığı toz duman eder bu türden kişiler.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Bir kısım insan bir ilahiyatçının nasıl olur da bira içen gençlere hayret ettiğini yazdı” diyen Hatipoğlu, şöyle yazdı:
Bir kısım insan bir ilahiyatçının nasıl olur da bira içen gençlere hayret ettiğini yazdı. İlginç. Kur'an alkolün her türlüsünü yasaklıyor. İçkinin haram olduğunu bilmeyen yok. Başkasının hayatına karışmadan, müdahale etmeden, hakaret etmeden haram olan bir şeyden rahatsız olduğumuzu söylememiz ne zamandan beri yadırganır oldu! Bunu yapmazsak yadırganmalıyız. Biz kumardan da, kul hakkını yemekten de, zulmetmekten de, hasetten de, gıybetten de, faizden de, rüşvetten de, başkasının hakkını yemekten de, haksız kazançtan da, şirkten de, namaz kılınmamasından da ve benzeri her haramdan da rahatsız oluruz. Ve bunu ilk kez söylüyor da değiliz. Peki ne bekliyorlardı benden oradan geçerken: Gençler aferin. Devam edin. Bir de ben de sizinle beraber oturayım bari mi demeliydim? Hiçbir şey demeden ve hatta onları mahcup etmemek için oraya yoğunlaşmadan yanımdaki dostlara bakıp hızlı geçelim dedim. Yolumuza devam ettik.
Sabah, Independent Türkçe