Kıbrıs'ta yeni bir süreç başlıyor: "Maraş'ta piknik" yeni müzakereyi ve çözümü mümkün kılar mı?

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, 3 Kasım'da GKRY lideri Nikos Anastasiades ile görüşecek. Görüşmenin ev sahibi ise BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs ÖzelTemsilcisi Elizabeth Spehar. Taraflar olaya yeni bir müzakere süreci gözüyle bakıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tatar ile yaptığı ortak basın toplantısında Maraş'ta bir piknik yapılmasının iyi olacağını söylemişti / Fotoğraf: AA

Sayın Çavuşoğlu, diyorum ki; 'Kapalı Maraş'ta' bir piknik yapabiliriz. Mani bir durum var mı? O gün orada hep birlikte bir piknik yapmakta fayda var. Biz burada, ekranlarda görüyoruz. İnşallah onu da gerçekleştiririz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sözleri 26 Ekim'de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı ortak basın toplantısında söyledi.  

"Piknik önerisine" şaşıran Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ''pikniğe'' bir engel olmadığına ilişkin bilgi vermesinden sonra KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "İnşallah" demekle yetindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Kasım'da Tatar'a iadeyi ziyarette bulunmak için KKTC'de olacak.

Sadece bu değil, KKTC'de yürütülen iki "hummalı" hazırlık daha var.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, 3 Kasım'da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) lideri Nikos Anastasiades ile görüşmeye hazırlanıyor.  

5 gün sonra gerçekleşecek Tatar-Anastasiades görüşmesi gayriresmi yapılacak olsa da, buna Ada'da yeni müzakere sürecinin ilk adımı olarak bakılıyor. 

Görüşmenin ev sahibi ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar olacak.

Yani iki lider BM gözetiminde bir araya gelecek. 

Dolayısıyla her iki taraf da bu görüşmeye olağanüstü önem atfediyor.  

Diğer önemli adım ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizatihi açıkladığı ziyaret.  

Bunun için de hem Türkiye hem de KKTC'de yapılan hazırlıklar var. 

Maraş-1.jpg
Yıllarca kapalı kalan Maraş'ın bir bölümü halkın kullanımına açıldı. Halk yıllar sonra sahilinde gezebildi / Fotoğraf: AA 


Dikkatler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "piknik önerisi" üzerine çevrilmiş durumda. 

Kıbrıs konusundaki tüm taraflar bir çözüm istiyor. Fakat herkesin istediği çözüm önerileri farklı.  

Avrupa Birliği (AB), Kıbrıs konusunda "federasyonu" esas alan birleşme için "yapıcı angajman"dan yana. 

Türk tarafının yüksek sesle dillendirdiği çözüm önerisi ise egemen eşitliğe dayalı ''iki devlet."

GKRY'de 1970'lerden beri gelen "federasyon temelli birleşmeyi esas alan süreçten sapılmamalı" görüşü hakim.

 Eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "federasyona" sıcak bakıyordu.  

Ancak hem yeni Cumhurbaşkanı Tatar hem de Türkiye bu fikre karşı.

Tatar, "Türkiye'nin beşli konferans önerisi, Kıbrıs konusunda bir anlaşma için son şanstır" görüşünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk tarafının Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözümden yana olduğunu değişik vesilelerle tekrar edip, "Sadece Türk tarafının çaba göstermesi çözüm için kafi değildir" diyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Peki yeni süreçte nasıl bir rota belirlenmesi gerekiyor?

Bir bölümü halka açılan "Kapalı Maraş'ta piknik" önerisi yeni müzakere sürecini mümkün kılar mı? 

Abdurrahman Bilgiç.jpg
Emekli Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, Kıbrıs'ta Türkiye'ye ilave yeni faturalar kesilmemesi için çok dikkali adımlar atılması gerektiğini söyledi / Fotoğraf: Twitter 


Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Emekli Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, çok dikkatli adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Bilgiç, Maraş'ın bir kısmının halkın kullanımına açılmasına yönelik BM'den "Bu kararı geri çekin, gözden geçirin" tepkisi geldiğini hatırlattı. 

Maraş'ın açılmasında bir engel bulunmadığını, müzakere süreçlerinde zaman zaman pazarlık yapıldığını anımsatan Bilgiç, "Buraya ancak şehrin sakinleri geri dönebilir. Bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararları var. Öbür taraftan da vakıflar üzerinden ciddi envanter çalışmaları yapılması gerekiyor. Bu tür kararları, günlük politikalar üzerinden değil de iyi çalışılmış, müzakere edilmiş ve üzerinde uzlaşmaya varılmış bir süreçle, sağlıklı biçimde sonuca ulaştırmak gerekiyor" dedi.

"Yeni bir müzakere süreci başlıyor" diyen Bilgiç, şunları kaydetti: 

"Her müzakere sürecinin unsurları, ortak noktalar barındırdığı gibi yeni inisiyatifler de içerebilir. Geçmişin devamı olsa da  ileriye doğru bir süreç söz konusu. Bu sürece, soğuk kanlı, uzmanlarla konuşarak çok kapsamlı analizlerden sonra girişmek lazım. Ortam da eskisinden çok daha tehlikeli. Bugün Doğu Akdeniz,  Avrupa Birliği'ndeki sorunlar, AB'nin önemli üyeleriyle yaşanılan problemler, Azerbaycan'da yaşananlar da hesaba katılmalı. Çok daha dikkatli götürülmesi bir süreçle karşı karşıyayız. Şimdi şov zamanı değil. İyi hazırlanma ve diplomasinin bütün inceliklerinin devreye sokulmasının vakti. Yoksa çok ağır bedeller ödenir." 


Dış politikanın gerçekçilik istediğini vurgulayan Bilgiç, yeni müzakere sürecinde bir sonucun ortaya çıkıp çıkmamasının atılacak adımlara bağlı olduğunu belirtti. 

"Önemli olan sorunun çözülmesidir. Bugüne kadar sorun çözülmedi ama süreç hep yönetildi" ifadelerini kullanan Bilgiç, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Türkiye'nin uluslararası kamuoyu önünde haksız duruma düşmemesi önemli. Çözülemiyorsa bile ihalenin Türkiye'de kalmaması gerekiyor. Faturanın bize çıkmaması ve yalnız kalmamamız çok mühim. Her konuda yalnızız, bu konuda ilave bir yük gelme ihtimali var. Onun için sürecin iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu dönemde Ersin Tatar'ın daha uyumlu çalışacağı kesin. Burada profesyonel diplomasinin devreye girmesi lazım. Asıl mesele Türklerin bir azınlık noktasına indirgenmemesidir. Önemli olan burada şerefli bir çıkış hakkının iki tarafa da verilmesidir."  


Kıbrıslı akademisyen ve yazar Prof. Dr. Ata Atun ise geçmişe göre KKTC'nin elinin çok güçlü olduğunu ve görüşmelere ''anavatan'' Türkiye'den aldığı güçle gidildiğini söyledi.  

Ersin Tatar'ın seçilmesiyle birlikte Ada'da birçok gelişmenin yaşandığını ifade eden Atun, Türkiye ve KKTC'nin iki devletli çözümden vazgeçemeyeceğini kaydetti.  

Prof. Dr. Ata Atun.jpg
Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye ve KKTC'nin artık elinin çok güçlü olduğunu müzakere masasına artık federasyon önerisinin getirilemeyeceğini iddia etti / AA


"Ada'da yeni gelişmeler var" diyen Atun, şu bilgileri verdi: 

"TOKİ'den bir ekip Maraş'ı tamir etmek için geldi. Konya Belediyesi'nden bir ekip de kullanıma açılmış bölümleri ve piknik yapılacak yerleri  onarmak için  çalışmalara başladı. Çevre Bakanı Murat Kurum ve beraberindekiler Maraş'ta nelerin yapılması gerektiğine yönelik çalışmalar yapılacağını söyledi. Yani çok ciddi adımlar atılıyor." 


"1970-80 ve 90'lı yılların Türkiye'si yok" diyen Atun, "O dönemde Rumların, Yunanlıların eli güçlü, Türkiye'nin eli zayıf gibiydi. O yüzden Türkiye'nin Kıbrıs konusunda sesi-sedası çıkmıyordu. Ama 2012'den sonra dengeler çok değişti. Avrupa Birliği zayıflarken Rumlar ve Yunanistan birlik içinde 'işe yaramaz devlet' konumuna indi ve Ankara'nın da bölgesel güç olmasının ardından artık Maraş konusunda Türkiye'yi durdurabilecek hiçbir güç yok" iddiasında bulundu.

Bundan sonra yaşanacak gelişmelerin geçmiştekilerden çok daha farklı olacağını savunan Atun, şunları kaydetti:  

"KKTC'de bir taraftan Ersin Tatar'ın yapacağı görüşme, diğer tarafta ise Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı ziyaret için hazırlıklar devam ediyor. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Anastasiades ile yapacağı görüşmeyi çok önemsemedi. Tatar açık şekilde, 'Ben sana GKRY lideri diye hitap etmem, Nikos diye hitap ederim ama iki devletli çözümden başka bir şey konuşmam, kabul edersen görüşelim' dedi. Buna ilişkin açıklama da yaptı. Çünkü ortam çok farklı. Burada Türkiye'nin bölgesel çıkarları ve 'Mavi Vatan' konuları önemlidir. Eğer KKTC ve GKRY tek devlet olursa, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den koparıp atarlar. Bu nedenle böyle bir şey olmayacak. Birleşik devlet gibi bir çözüm artık masada yok. Masada olan Ada'da iki devletin olması ve bunların dostça yaşamasıdır."


Atun, federasyon önerisinin artık Türk tarafınca kabul edilmeyeceğini, iki devletin varlığının kabuledilmesi halinde belki ileride konfederasyon fikrinin dillendirilebileceğini belirtti. 

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın yakında Pakistan ve Libya'ya resmi ziyarette bulunacağı bilgisini paylaşan Atun, bunun da uluslararası camiada dengeleri değiştirecek bir girişim olabileceğini sözlerine ekledi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU