Dünya son iki aydır artışa geçen yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) vakaları ile uğraşırken solunum yollarında hastalık yapan diğer virüsler de dolaşıma çıktılar.
Bazı uzmanlar SARS-CoV-2 ile solunum yolları virüslerinin özellikle de grip virüsünün aynı anda hastalık yapmasının çok daha ağır ve tedavisi güç tablolara yol açacağı, ölümlerin artacağı endişesini dile getiriyorlar.
Gel gelelim toplumda da büyük bir korkuya sebep olan bu görüşün doğru olmayabileceğini gösteren deliller var.
Mesela, kış mevsimini geçiren Avustralya'da bu sene haziran-ocak ayları arasında sadece 21 bin grip vakası teşhis edildi.
Oysa geçen sene aynı dönemde gripli sayısı 132 bin idi yani bu sezonun 6 katından fazlaydı.
Bu ülkede grip ölümlerindeki azalma daha da çarpıcıydı. 2019 Ocak-Haziran ayları arasında 430 kişi gripten hayatını kaybederken bu sene ölü sayısı sadece 36 idi, geçen seneye göre 12 misli daha azdı. 1
Gripteki bu azalmayı, koronavirüse karşı alınan sıkı tedbirlere ve daha fazla grip aşısı yapılmasına bağlayanlar çoğunlukta; ama bu olayda virüsler arası rekabetin ("viral interferens") etkisinin de mutlaka dikkate alınması ve araştırılması gerektiğine inanıyorum.
Nezle domuz gribi yayılımını engellemişti
Birçok Avrupa ülkesinden elde edilen veriler, 2009 sezonunda ortaya çıkan H1N1 virüsünün (domuz gribi virüsü) yayılımının o sıradaki rinovirüs epidemisi tarafından kesintiye uğradığını göstermişti.
Nitekim rinovirüs ve influenza A veya rinovirüs ve RSV birlikteliğinin araştırıldığı çalışmalarda iki virüsün aynı zamanda tespiti tesadüfen beklenenden önemli ölçüde daha düşük bulunmuştur.
Buruna püskürtülen zayıflatılmış canlı virüs aşılarıyla ilgili küçük bir çalışmada da aşılama sırasında başka bir virüsle enfekte olan çocuklarda influenza aşı suşunun üremesinin azaldığı gözlemlenmiştir.
Fare deneylerinde yüksek dozda rinovirüs inoküle edilmesinin influenza A enfeksiyonunu zayıflattığı da bilinmektedir.
21 yaşından büyük bir grupta üç kış mevsimi boyunca yürütülen yeni bir araştırmada da solunum yollarındaki bir virüs enfeksiyonunun başka bir enfeksiyonu önleyebileceği gösterildi.
Önceden interferon tedavisinin veya rinovirüslerle önceden bir enfeksiyonun influenza A virüsü üremesini baskıladığı, önceki rinovirüs enfeksiyonunun influenza A enfeksiyonu erken dönemlerinde ISGs (interferon-stimulated genes) ekspresyonunu büyük ölçüde artırdığı ve ISG indüksiyonunun önlenmesinin rinovirüs enfeksiyonundan sonra influenza A çoğalmasını sağladığı tespit edildi. 2
Umut veren yeni çalışmalar da var
Rochester Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışmanın sonuçları da iyimserlik yaratıyor: 3
BİR: Bağışıklık sistemi KOVİD enfeksiyonuna karşı IgG antikorları oluşturmakla kalmıyor IgG hafıza B hücrelerinin (IgG MBC) de oluşumunu sağlıyor.
Bu sayede antikor seviyeleri zamanla azalsa bile uzun süre yaşayan hafıza B hücreleri sayesinde hızlı antikor yapımı mümkün olabilecek.
Bu, koronavirüslere karşı bağışıklığın uzun süreceğini ve muhtemelen de ömür boyu devam edebileceğini gösteriyor.
İKİ: Hafıza B hücrelerinin diğer koronavirüslere karşı çapraz reaktivite de göstermesi KOVİD enfeksiyonunun daha önceden mevcut olan koronavirüs bağışlığını güçlendirebileceğini gösteriyor.
Başka bir araştırmada da soğuk algınlığına sebep olan dört koronavirüs türünün SARS-CoV-2 ile ortak gen dizilerine sahip oldukları ve yakın zamanda bu koronavirüslerle enfeksiyon geçirenlerde oluşan bağışıklığın KOVİD'in daha hafif seyretmesini sağlayabileceği ortaya kondu. 4
Viral interferens nedir?
Viral interferens, bir virüs enfeksiyonunun aynı sınıftan veya başka türden virüslere karşı geçici koruma sağlamasıdır.
"Misafir misafiri istemez, ev sahibi ikisini de istemez" sözünü virüslere de uyarlayabiliriz: Virüs virüsü istemez, konakçı ikisini de istemez.
BİR: Bir virüsün reseptörü bloke etmesi diğer virüsün de hücreye girmesini engelleyebilir.
İKİ: Hücre kaynakları için virüsler arası rekabet etkili olabilir.
ÜÇ: Bir virüse bağlı olarak gelişen hazır bağışıklık (innate immunity) başka bir virüse karşı koruyucu olabilir.
DÖRT: Antiviral interferon cevapları belirleyici olabilir.
Vücut hücreleri tarafından sentezlenen bir protein olan interferon birçok virüse karşı aktif bir müdafaa oluşturur.
Rinovirüs veya diğer RNA virüsleriyle enfeksiyonlar belirtiye yol açmıyor olsalar bile hava yollarında interferonla uyarılan genleri (interferon-stimulated genes=ISGs) aktive edebilir.
Bu cevap hazır bağışıklık tarafından virüse ait nükleik asitlerin tanınmasıyla başlar ve tip I ve tip III interferon sentezi ve antiviral ISG'lerin aktivasyonuna yol açar.
İnterferon sentezinin genetik veya sonradan bozulmuş olduğu kişilerde havayollarındaki ISG ekspresyonu baskılanacağı için birden fazla virüsle aynı anda enfeksiyonlar daha sık görülecektir.
Gelelim neticeye
BİR: 2009' da rinovirüslerin H1N1 salgınını baskılaması ve bu kış Avustralya ve Yeni Zelanda' da grip vakaları ve grip ölümlerinin çok azalmış olması gibi solunum yolları virüslerinin KOVİD salgınıyla "müspet" etkileşimi ihtimal dâhilindedir.
İKİ: KOVİD sayesinde bu sene grip vakaları ve grip ölümleri azalabilir.
ÜÇ: Rinovirüsler ve soğuk algınlığına yol açan diğer koronavirüsler adeta bir aşı vazifesi görebilir, nezle geçirenler bu sayede KOVİD'den korunabilir veya hastalığı hafif atlatabilirler.
Nezle olacakları Allah' ın şanslı kulları olarak görüyorum.
Allah var gam yok.
Kaynaklar:
1. https://www.abc.net.au/news/2020-07-23/coronavirus-restrictions-cause-flu-cases-to-drop-australia/12480190
2. https://www.thelancet.com/journals/lanmic/article/PIIS2666-5247(20)30114-2/fulltext#
3. https://mbio.asm.org/content/11/5/e01991-20
4. https://www.jci.org/articles/view/143380
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish