İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu FETÖ mensubu olmakla suçlamasından sonra başlayan tartışma sürüyor.

Partideki tartışmanın üzeri hafiften küllenmiş sayılsa da sosyal medyada farklı bir şekilde devam ediyor. 

İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun babası Orhan Kavuncu, milliyetçi kimliğiyle tanınan Mustafa Çalık ile sosyal medya üzerinden karşı karşıya geldi. 

Çalık, Enver Altaylı'yı konu alan bir dizi tweet attı. 

Çalık'ın bu ileti dizisine Buğra Kavuncu'nun babasından cevap geldi.

Baba Kavuncu, "İşte bu sosyal medya böyle bir şey. Bir resmi yorumlatarak sui niyetlerine adamı böyle alet ederler. Sizin 3 yıldır tecrit şartlarında tutuklu Enver Altaylıya pislik veya katli vacip demeye vicdanınız elveriyorsa mahşerde hesaplaşmaktan başka çaremiz kalmamış demektir" ifadelerini kullandı. 

Tartışma hararetlenerek devam edeceğe benziyor. Zira konu hassas. Tartışanlar da birbirini iyi tanıyor ve arada akrabalık bağları var

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, FETÖ tutuklusu eski MİT'çi Enver Altaylı'nın yeğeni...

Baba Kavuncu, oğlunu ve akrabası Altaylı'yı savunmak durumunda hissediyor kendini.

Bu yöndeki tutumunu sürdüren Orhan Kavuncu'nun kişisel internet sitesinde, Enver Altaylı'nın tutuklanmasına yönelik yazdığı yazı dikkat çekici...

Yazısında, Enver Altaylı'nın gözaltına alındığı süreçte MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a ulaşmaya çalıştığını belirten baba Kavuncu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sabri Erdil ve Tuğrul Türkeş'le görüştüğünü belirterek, AK Partili milletvekili arkadaşlarından yardım istediğini de belirtti. 

Yardım isteğinin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de iletildiğini ifade eden Kavuncu, Hakan Fidan'la görüşemediği için bir mektup yazdığını ifade etti ve mektubu da kişisel internet sitesinde yayınladı.

"Mustafa Özcan'la ilişkisi bilinen bir konu"

Orhan Kavuncu, Enver Altaylı'nın durumuyla ilgili Hakan Fidan'a yazdığını belirttiği mektupta şu ifadelere yer verdi:

Sayın Hakan Fidan
MİT Müsteşarı
Değerli Müsteşarım
1- Enver Altaylı, Mustafa Özcan ilişkisi bilinen bir konu. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip İşçimen'e daha önce verdiği ifadede Özcan ile dönemin Cumhurbaşkanı'nın yönlendirmesiyle Orta Asyalı öğrencilere yardım amacıyla nasıl tanıştığı bilgisinin detayları bulunuyor. 
2- Enver Beyin, Teşkilata 7 Şubat 2012'den sonra alınmış, İran masasında çalıştırıldığı iddia edilen 15 Temmuz 2016'dan sonra FETÖ'cü olduğu için ihraç edilmiş, tanımadığı bir gencin telefonuna cevap vermekle suçlandığı söyleniyor. 70 küsür yaşındaki Enver beyin 20 küsür yaşında ve üstelik teşkilattan ihraç edilmiş bir şahısla irtibat kurup kendisine yardımcı olmaya çalışacağı iddiasını aklımız almıyor.
3- Bunların dışında bir konu varsa onu biz de bilelim ki, susup bir kenarda sabırla bekleyelim.
Saygılarımla...
Prof. Dr. Orhan Kavuncu

Kendisi hakkında da suç duyurusunda bulundu

Baba Kavuncu, sitesinde yer alan yazısında, kendisi hakkında da suç duyurusunda bulunduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

Ben de Enver Altaylı gibi Allahtan korkan, dinine, devletine bağlı, ülkesini, milletini seven, etnisite ve inanç farkından dolayı insanları ötekileştirmeyen bir Türk Milliyetçisiyim.
Ben de onun gibi hukukun üstünlüğünü çok önemsiyorum. Hatta o kadar önemsiyorum ki, Enver Altaylı'nın düşüncesine husumet duyanlara yarın bir haksızlık yapılırsa onların hakkını da korumayı kendi adıma bir vatandaşlık görevi sayıyorum.
Türkiye’nin hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş batılı bir ülke konumunu terk etmemesi, bilakis güçlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Orhan Kavuncu Independent Türkçe’ye konuştu

Independent Türkçe'ye konuşan Orhan Kavuncu, yazdığı mektuptan sonra yaşanan gelişmelere, Enver Altaylı'nın geçmişte üstlendiği role ve oğlu Buğra Kavuncu'yla ilgili tartışmaya yönelik açıklamalarda bulundu.

"Hakan Fidan'a yazdığım mektubu cumhurbaşkanına da gönderdim"

"MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a mektubu Enver Altaylı tutuklandıktan hemen sonra yazdım. Mektubun okunduğuna, iletildiğine, orada söylediklerimize dair herhangi bir bilgi verilmedi" diyen Orhan Kavuncu, aynı mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan"a da ilettiğini belirtti ve şunları söyledi:

"Aynı mektubu Sayın Cumhurbaşkanımıza da gönderdim. Özel Kalem’inin masasına gittiğini biliyorum ama Cumhurbaşkanı’na iletildi mi bilmiyorum."

"Mektuptan önce iftar programlarına davet ediliyordum, sonra davet almadım"

Mektuptan önce, Sayın Cumhurbaşkanı'nın iftar programlarına davet ediliyordum. İlkine katıldım, ikincisine torunumun mezuniyet töreni nedeniyle katılamadım. Sonrasında, davete katılmadığım için mi bir daha davet edilmedim yoksa mektup nedeniyle üzerim mi çizildi bilmiyorum fakat bir daha davet almadım.

"Oğlumun başkan yardımcısı olduğu dernek Almatı Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri’nin teşvikiyle kuruldu"

Buğra Kavuncu'nun bir dönem başkan yardımcılığını yürüttüğü ve FETÖ bağlantısı nedeniyle 15 Temmuz'dan sonra kapatılan Kazakistan - Türkiye İşadamları Derneği ile ilgili de konuşan baba Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:

Oğlumun başkan yardımcılığı yaptığı için FETÖ üyesi olduğuna delil olarak gösterilen ve 15 Temmuz’dan sonra kapatılan Kazakistan - Türk İşadamları Derneği, bizzat Almatı Büyükelçiliği Ekonomi - Ticaret Müşaviri Emin Bilgiç’in teşvikiyle kuruldu. FETÖ mensupları da o derneğe üye olmuş olabilir.

"Altaylı MİT'in bursiyeriydi"

Enver Altaylı'yla ilgili açıklamalarda da bulunan Orhan Kavuncu, "Enver Altaylı benim hem halamın oğlu hem de kayınbiraderim. Ben MİT mensubu olduğuna ilişkin bir bilgiye sahip değilim. Ama MİT'in bursiyeriydi" dedi.

"Özal ve Demirel'e gayriresmi danışmanlık yaptı"

Altaylı'nın Turgut Özal'ın Başbakan olduğu dönemde ve Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu dönemde gayrı resmi danışmanlığını yaptığını söyleyen Kavuncu,  "Daha sonra Türki cumhuriyetlerde de devlet başkanlarına danışmanlık yaptı" diye konuştu.

Görsel: Twitter

Mustafa Özcan - Enver Altaylı ilişkisi…

Orhan Kavuncu, Hakan Fidan'a ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektubuna, "Enver Altaylı, Mustafa Özcan ilişkisi bilinen bir konu" diyerek başlamıştı. Bu ilişkiyi sorduğumuzda şunları söyledi:

Mustafa Özcan'la ilişkisi şöyle: Süleyman Demirel’e gayrı resmi danışmanlık yaptığı dönemde, Orta Asya'daki Türk okullarında eğitim görüp Türkiye’ye gelen öğrencilerin ihtiyaçları için tanıştırıldı. Tanışıklığı böyle başladı. 

Öldürülen Necip Hablemitoğlu'nun kitabının o dönem Fethullah Gülen Cemaati olarak bilinen yapının yayınevinden ve matbaasından basılması için bir aracı, Mustafa Özcan’la tanışıklığı nedeniyle kendisinden ricacı olmuştu. Ama rica olarak kaldı, bir girişimi olmadı.