Seller bir nehrin doğal rejiminin ayrılmaz bir parçasıdır; bu nedenle sel yönetimi, insanları ve altyapıyı sel felaketinden korumada önemli bir rol oynar.
Sel risklerini su kaynaklarının yönetimine entegre etmek, tek odaklı bir yaklaşımdan-sel kontrolü gibi-bütünleşik bir sel yönetimi yaklaşımına geçiş için bir mantık sağlar.
Dere yataklarının doğal dengesi bozulmamalı. Dere yataklarının doğal yönü ve yapısı değiştirilirse ve bozulursa negatif etkisi sel felaketi, kuraklık ve ekolojik dengesinin bozulması şeklinde kendini gösterir.
Doğaya yanlış müdahale, affetmez.
Dere suyu er ya da geç doğal yatağını bulur.
Taşkın alanları imara açılarak yok edilmesi gibi zarar görmüş ekosistemler, doğal afetin arkasındaki gizli eldir.
Aşırı hava şartları, yöneticilerin eliyle felakete dönüştürülmektedir.
Global ölçekte sel felaketlerinin nehir ve dere kenarında kentsel alanlarda meydana getirdiği ekonomik zarar ortalama yıllık 157 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır.
2030 yılına kadar zararın yıllık 535 milyar dolara yükseleceği tahmin edilmektedir.
Dünya çapında önemli sellerden etkilenen insan sayısının 2030 yılına kadar ikiye katlanacağı beklenmektedir.
Verilerin ve modellemelerin söylediği, şimdiye kıyasla, her 100 yılda bir aşırı sel felaketi olarak görülen olaylar, iklim değişikliğinin etkisiyle 2100 yılına kadar 10 kat daha sık aralıklarla olacak ve her 10 yılda bir gerçekleşecektir.
Sel baskını, 1980'den bu yana global ölçekte 1 trilyon doların üzerinde zarara mal olmuştur.
Türkiye ölçeğinde, mevcut veriler itibari ile taşkınlardan kaynaklanan ekonomik kayıp her yıl yaklaşık 103 milyon dolar zarara yol açmaktadır.
Türkiye, dünya ölçeğinde küresel iklim değişikliğine bağlı olumsuzluklardan en fazla etkilenecek üç ülkeden birisi gösterilmektedir.
Taşkın dünyada yaşanan en önemli afetler arasında yer almakta olup ülkemizde de can ve mal kaybı açısından tüm afetler arasında ikinci, meteorolojik afetler arasında da birinci sırada yer almaktadır.
Kıyı seline maruz kalan küresel nüfus, 2100 yılına kadar 287 milyona kadar çıkabilir.
1998-2017 yılları arasında seller dünya çapında 2 milyardan fazla insanı etkilenmiştir.
Türkiye'de sel ve taşkın olayları en fazla ilkbahar, yaz ve kış aylarında görülmektedir. Yüzde 52'si Karadeniz Bölgesi'nde olmak üzere en fazla sel/taşkın Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde yaşanmaktadır.
Türkiye'de can kaybı ve etkilenen yerleşim yerleri açısından sel felaketinin etkisi yüzde 10'dur.
Türkiye'de 1975-2002 yılları arasında yaşanan toplam taşkın sayısı 487 olup, toplam can kaybı sayısı 493'tür.
2003-2015 döneminde değerlendirilen toplam taşkın sayısı 722, toplam can kaybı 227'dir.
Her bir sel felaketinin hafızası oluşturulmalı. Hafızası olmayan afetlere doğru ve kalıcı çözümler üretilemez.
Dere yataklarının doğal dengesi bozulmamalı.
Bozulursa etkisi; patlayan barajlar, yıkılan köprüler, yok olan yollar, tahrip olan şehirler, can kayıpları, yaralanmalar ve mal kayıpları halinde sonuçlanır.
Dere ve nehir havzaları üzerinde yapılan yanlış uygulamalar, küresel ısınmanın etkisiyle, lokal olarak anlık, şiddetli ve daha sık yağışlar ile sel felaketine dönüşmektedir/dönüşecektir.
Çünkü, 2040'lı ve 2050'li yıllarda yağışların bugünlere oranla yüzde 10-15 artacağı tahmin edilmektedir.
Afetler olmadan, çözümler üretilmeli ve uygulamaya konmalı.
Yanlışın ıslahı, çok pahalıdır.
Dereli'deki sel felaketi tetikleyen tüm parametreler incelenmelidir.
Dereli'deki sel felaketinin;
- Dere üzerindeki barajın/barajların patlaması,
- Dere üzerindeki kesit daraltılan köprüler,
- Betonlaştırılan ve daraltılan dere yatakları,
- Taşkın debileri hesaplanmadan dere yatağı üzerine yapılan binalar,
gibi etkiler bütüncül olarak tüm yönleri ile incelenmelidir ve sel felaketi hafızası oluşturulmalı.
Başka sel felaketlerin yaşanmaması için sel felaketinin nedenleri, maliyetleri ve çözüm yolları ortaya konmalıdır.
Aksu Deresi üzerindeki barajlar
Aksu Deresi üzerinde tüm barajlar incelenmeye alınmalı, patlayan barajlar varsa tespit edilmeli ve patlama nedenleri ortaya konmalıdır.
Baraj patlamaları, sel felaketini tetikler. Bu yüzden dere üzerindeki barajlar, tüm yönleri ile öncelikli olarak incelemeye alınmalı.
Membadan Dereli çıkışına kadar sel felaketinin meydana getirdiği hasarlar ortaya konmalıdır.
Aksu Deresi üzerindeki köprüler
Dereli'den geçen dere üzerinde fotoğraflarda özellikle kırmızı ile gösterilen kesit daraltıcı köprü/köprüler, sel felaketini tetiklemiş olabilir. Mutlaka incelenmeli.
Dereli ilçe girişindeki iki köprünün üst üste yapılmış olması, kesit daraltıcı eski köprünün kaldırılmaması, sel felaketi etkisiyle eski köprünün bir bölümünün yıkılması nedenlerin sel felaketini tetikleyip tetikmediği tespit edilmeli.
Unutulmamalı ki selle birlikte sürüklenen ağaçlar ve kökleri, köprü altından suların geçişine engeller ve sel felaketini tetikler.
Derelerin üzerindeki sel felaketinin hasar etkisini artıran kesit daraltan köprüler, yüksek kotlu köprülere dönüştürülmeli.
Dere yatağı bitişik binalar daha güvenli alanlara taşınmalı. Aksi sel felaketi riskleri devam eder.
Dere yatağı betonlaştırılmış/asfatlaştrılmış
Fotoğraf 4'de görüldüğü gibi dere yatağı içinde Dereli şehri.
Dere taşkın alanı daraltılmış, betonlaştırılmış, asfaltlaştırılmış ve duvarlaştırılmıştır. Bu tür insan yapımı yapılaşmalar, sel felaketini tetikler.
Dere yatağı, yeşil koridor yerine, beton/asfalt koridoruna dönüştürülmüştür.
Fotoğraf 4, yanlış şehirleşme için ibretlik örnektir.
Bütün binalar ve köprüler, kısaca Dereli, dere yatağı içinde… Sel suyu nereden akacak? Tabii ki sel felaketine dönüşmesi kaçınılmaz.
Dere yatakları, binalarla duvar gibi örüldüğü sürece, sel felaketi devam eder. Böyle şehirleşme olmaz.
Bu imar iznini verenlere mutlaka hesabı sorulmalı. Bu tür yanlış yapılaşma ortadan kaldırılmadığı sürece sel felaketleri devam eder.
Taşkın debisi
Taşkın debileri hesaplanmadan ve etki alanları belirlenmeden dere yataklarında yapılaşma felaketle sonuçlanır ve afetler devam eder.
Küresel iklim değişiminin etkileri ve taşkın yönetim sistemleri dikkate alınmadan dere yatağı üzerinde şehirlerde, sel felaketleri daha sık ve şiddetli olur.
Bütüncül inceleme
Dere yatakları bütüncül olarak incelenmezse ve yerinde yapılacak gerçekçi verilerle değerlendirmezse sel felaketlerine çözüm üretilmeden devam eder ve felaketler, iklim değişikliğinin etkisiyle daha sık, daha şiddetli ve daha ani olarak yaşanır.
Gerçekçi olmayan veriler
Gerçekçi olmayan verilerin kullanılması ve yerinde inceleme yapılmadan hazırlanan projelendirme çalışması, uygulanması ve yerinde denetim yapılmamasının sonucu felakettir.
Doğal Derelerin yavaş yavaş betonlaştırılması
Doğal derelerin yavaş yavaş önce betonlaştırılarak açık kanallara ve sonra kapalı kanallara dönüştürülmesi Şekil 1'de verilmiştir.
Doğaya öncelik vermeyen arazi kullanım kararları
Şehirleşmede doğaya öncelik vermeyen arazi kullanım kararları ve uygulamaları, derelerin doğal yapısını değiştirerek kaybolmasına, yaşam kalitesinin düşmesine neden olur.
Doğadaki denge yok sayıldıkça ve betonlaşmaya (yapılaşma) devam edildikçe; doğa 'Beni Gör' dercesine her hatalı/yanlış davranışa sel felaketi veya kuraklık halinde yaşamın içerisinde dile gelecektir.
Derelerin ekolojisine zarar verilirse;
- Çevresel kalite ve ekolojik denge bozulur,
- Taşkınlar önlenemez hale gelir.
- Kuraklık etkisi daha şiddetli ve sık olur.
Doğal dengesi bozularak derelerden alınanlar, doğal dengesine uygun hale getirilmezse küresel ısınmanın etkisiyle felaketlerin etkisi daha sık, ani ve şiddetli olur.
Dere yataklarının doğal akışı değiştirilmemeli, yol ve altyapı amaçlı olarak kullanılmamalıdır.
Plansız ve çarpık şehirleşme sonucunda;
- Dere yataklarının yerleşime açılması,
- Dere yatakları üzerinde yapılaşma (yol ve benzerleri)
- Köprü, menfez ve yerleşim gibi enine yapılaşma ile dere yatağının daraltılması,
- Dere yatağı üzerinde fen ve sanat kaidelerine aykırı ve izinsiz menfez veya köprü inşa edilmesi,
- Tekniğine aykırı bent ve dolgu yapılması,
- Çöp depolama alanı yapılması,
- Ormansızlaştırma faaliyetleri,
gibi nedenler sel felaketini tetiklemektedir.
Doğada dengeyi bozarak yanlış yapılanın afeti, felaket olur.
Yol (karayolu ve demiryolu) güzergâhı üzerindeki menfezler yanlış planlanmış, projelendirilmiş ve tekniğine aykırı yapılmıştır; sonuç ibretlik olmuştur.
Yanlış projelendirilen ve uygulanan menfezden dolayı taşkın suyu, yolu kaydırmış... Köprü yerine menfez yapılması fevkalade yanlıştır.
Bu tür menfezlerin sel sularından hasar görmesi halinde ikinci bir sel felaketi kaçınılmaz olur.
Yanlışları projelendirenler, projeleri onaylayanlar, yapanlar ve denetleyenler yargı önünde hesap vermediği sürece can ve mal kayıpları artarak devam eder.
Doğru projelendirilmeyen, uygulanmayan ve denetlemeyen karayolu, demiryolu üzerindeki Menfezler, risk teşkil eder.
— Prof. Dr. Mustafa Öztürk (@ozturk_mustafa) August 24, 2020
Yanlış ve araştırılmayan verilerin kullanılması, yerinde inceleme yapılmadan hazırlanan projelendirme; yanlış uygulama ve çökme pic.twitter.com/VvuxUcTWi3
Doğru projelendirilmeyen, uygulanmayan ve denetlemeyen karayolu ve demiryolu üzerindeki sel sularını taşıyamayan menfezler, risk teşkil eder.
Karadeniz'den başlayarak tüm menfezler öncelikle incelemeye alınmalı yanlışlar düzeltilmeli. Başka afetlerin olmaması için önlemler önceden alınmalıdır.
İş, ehline yaptırılmaz/verilmezse sonucu felaket olur.
Derelerin taşkın alanı sınırları sürekli güncellenmeli. Risk azaltmada kurumlar arası işbirliği sağlanmalı.
Veriler ve haritalar ilgili kurumlar arasında sayısal olarak bilgisayar ortamında anında paylaşılmalı.
Sel ve taşkın kontrolü çalışmalarında sadece dere yataklarındaki ıslah çalışmalarıyla yetinilmemeli, öncelikli olarak havza bazında koruma tedbirleri alınmalı.
Su toplama havzalarının yukarı kısmında bulunan ormanlar ve bozulmuş mera alanları, mevcut vejetasyon korunarak ıslah edilmeli ve tabii bitki örtüsünün yeniden oluşması sağlanmalı.
Bir su havzasında sel ve taşkın önlemede en tesirli ve kalıcı metot, su toplama bölgesindeki toprak-su-bitki arasındaki tabii dengeyi yeniden tesis edecek tedbirlerin alınmasıdır.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) şu anda sadece deprem esaslı çalışmaktadır. Kapsamı genişletilmeli, diğer afetlere karşı da binalar sigorta edilebilmeli.
Sadece 'tehlike' ye değil, 'risk'e göre prim hesaplanıp poliçeler düzenlenmelidir.
Yapıların, plan aşamasından yapımına, denetimine kadar her şeyinden sigorta şirketi sorumlu olmalıdır.
Taşkın yatağı yönetimi: sel risklerini azaltmayı ve sağlıklı ekosistemleri korumayı ve geliştirmeyi esas alır.
Daha doğal bir taşkın koruması için dere ve nehir havzalarındaki alanlar, serbest bırakmalıdır. Kesinlikle yapılaşmaya izin verilmemelidir.
Dere yataklarını betonlaştırılarak ıslahına son verilmelidir. Bu doğal denge ile fevkalade uyumsuz bir uygulamadır.
Dere yatakları yeşil koridorlara dönüştürülür;
- Derelerin doğal yapısı korunur,
- Dereler doğal haline getirilir.
- Canlıların nefes alması sağlanır.
- Toprağın su tutma kapasitesi artırılır.
- Betonlaşma ve asfaltlaşma (yapılaşma) durdurulur.
- Sel riskini minimize edici önlemler alınır.
- Yağmur suyu akarken yeraltı suyu ile de buluşarak su dengesi sağlanır.
- Süngür şehirleşme geliştirilir.
- Dere yatağı taşkın alanında yapılaşmaya izin verilmez.
- Dere yataklarının yakın çevresi ağaçlandırılır.
- Şehirler, iklime dirençli yapılır.
Böylece sel felaketi riski azaltılır ve iyileştirici önlemler uygulamaya girer.
Dere yataklarının imara açılmasına, bina yapılmasına müsaade edilirse, yatakları değiştirilir ve daraltılırsa ve derelerin doğal dengesi bozulursa başka sel felaketlerinin olması kaçınılmazdır.
Sel felaketini de kapsayan iyi tasarlanmış bir afet yönetimi stratejisi, büyük ölçüde afet öncesinde, sırasında ve sonrasında müdahalelerin dikkatlice değerlendirilmesine, planlanmasına ve uygulamaya konmasına bağlıdır.
Yeni sel felaketleri olmaması için dere yataklarında, betonlaşma ve asfaltlaşma gibi yapılaşmaya izin verenler ve yapanlar hakkında yaptırım ağır olmalı.
Sel felaketinin gösterdiği bir başka gerçek, fotoğraf 6'da verilmiştir. Böyle yollar yapılırsa yollar sürekli yenilenmek zorundadır ve çukur yuvalarına döner.
Küresel iklim değişiminin etkilerinden korunmak için, taşkın yönetim sistemlerini geliştirmeye ve güncel ihtiyaçlara yanıt verebilecek hale getirilmelidir.
Merkezi ve yerel yönetimler, Taşkın Tehlike ve Taşkın Risk Haritalarının güncellemelidir.
Taşkın haritaları; gerçek zamanlı erken uyarı, izleme ve sel risk yönetim sistemleri kurulmasına zemin hazırlar.
Türkiye'de her bir sel felaketinin maddi ve manevi sosyal maliyetlerini de kapsayacak şekilde hasar değerlendirme analiz yapılmalıdır.
Sel felaketlerinin sosyal ve ekonomik refah üzerinde oluşturduğu büyük etkiler ve maliyetler tespit edilmelidir.
Yanlışlar, tekrar edilerek çözümler üretilmez.
Sel felaketi uyarısı altındaysanız, hemen güvenli barınak bulunuz.
- Sel sularında yürümeyin, yüzmeyin veya araç kullanmayın. Arkanı Dön, Boğulma!
- Sadece 15 cm'lik hızla hareket eden su sizi yere serebilir ve bir ayak hareket eden su aracınızı süpürüp uzaklaştırabilir.
- Hızlı akan dere suyu üzerindeki köprülerden uzak durun.
Taşkın türüne bağlı olarak:
- Yapmanız söylenirse tahliye edin.
- Daha yüksek bir yere veya daha yüksek bir kata çıkın. Kapalı tavan arasına tırmanmayın.
- Bulunduğun yer güvenli ise olduğunuz yerde kalın.
Sel felaketinde içme suyu altyapı sistemi hasar vermiş olabilir; ikinci bir bildiri yapılıncaya kadar şebekeden içme suyu içilmemeli.
Afet öncesi can güvenliği için sel felaketinin olduğu bölgeyi boşaltma eylem planı olmalı ve uygulamaya konmalıdır.
Kısaca;
İyileştirme aşamasında yapılacak ikinci işlem kaynakların tasnif edilmesidir. Tasnif aşamasında kaynakların kullanım oranları kaydedilmeli, görülen aksaklıklar tespit edilmeli, bir sonraki acil durumdan önce düzeltilmelidir.
Kaynak kullanımı konusunda edinilen tecrübeler yardımıyla Acil Müdahale ve İyileştirme Planları gözden geçirilmelidir.
İyileştirme ve yeniden inşa projelerinin objektif bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun yöntemlerin belirlenebilmesi için de standart kriterler kullanılmalıdır.
Yani, iyileştirme, yeniden yapılanma ve inşaya yönelik uygun stratejiler seçilirken risk azaltma sırasında kullanılan tedbir ölçeklendirmesindeki Sosyal, Ekonomik, Çevresel, Teknik, İdari ve Kanuni ölçütler kullanılmalıdır.
Dere yatakları üzerinde atıksu arıtma tesisi kurmak ve işletmek çok riskli ve tehlikelidir.
Sel suları, kanalizasyon suları ile birleşmesi ile bulaşıcı hastalıklara neden olabilir.
Sel felaketinden etkilenen yapıların bodrum ve zemin katların taşıma kapasitesi tek tek incelenmeli.
Dereli'de sel felaketi sonrası enkaz kaldırma/temizlik çalışması ve elektriğin/içme suyunun kısa sürece verilmesi, raporlanması gereken örnek bir uygulamadır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish