Saadet Partisi Genel Başktanı Temel Karamollaoğlu, haftalık değerlendirme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Uşşaki tarikatı lideri olduğu öne sürülen Eyüp Fatih Şağban'ın çocuk istimarı suçundan tutuklanmasına ilişkin yorumda bulunan Karamollaoğlu, "Kendini tasavvuf şeyhi gibi takdim eden bir meczup ülkemizin gündemine girdi. Burada görev herkese düşüyor. İnsanları aldatmak isteyenler her kılığa girebiliyorlar bundan dolayı hem tasavvuf erbabının hem diyanetin bir takım adımlar atmasına ihtiyaç var. Tasavvuf demek nefis terbiyesi demektir. İslam’ın özünün yaşanmasıdır, güzel ahlaktır, mahviyet sahibi olmaktır. Tasavvuf saraylarda, ihtişamlı binalarda oturarak hayat bulmaz" dedi.
"Yunanistan 9 Eylül'ü unutmamalı"
Yunanistan Doğu Akdeniz konusunda Türkiye aleyhi sözlerine ilişkin ise Karamollaoğlu şunları kaydetti:
Doğu Akdeniz’de yaşananlar, Yunanistan ve Fransa’nın tavrı hatta AB’nin uluslararası bütün kuraları bir kenara iterek takındığı tavrı anlamak mümkün değildir. Yunanistan 9 Eylül’ü unutmamalı. Bu sebeple 9 Eylül’ü Yunanistan bir daha hatırlamak mecburiyetindedir. Türkiye’nin burada göstermiş olduğu tavrı desteklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Mavi Vatan mefhumu önemli bir mefhumdur biz Mavi Vatan’a sahip çıkmakla mükellefiz. Ege Denizi bir Yunan denizi haline gelemez bu girişimde bulunmak ateşle oynamak manasına gelir. 9 Eylül biraz geri de kaldığı için belki unutmuş olabilirler ama 1974 yakın tarihimizdir bunu da unutmamaları gerekir. Türkiye Doğu Akdeniz’de ki haklarından hiçbir zaman vazgeçmemelidir vazgeçmeyecektir de...
"Bizi destekleyen tek İslam ülkesi kalmamıştır"
AK Parti iktidarının dış politikasına eleştirilerde bulunan Karamollaoğlu, “Yanlış politikalar bizim yalnız kalmamıza sebep vermiştir. Bizi destekleyen bir tek İslam ülkesi kalmamıştır. Dış politikada gösterdiğimiz acziyetin bir neticesidir. Haklı bir durumda bile desteğiniz almamız gereken ülkelerin desteğini alamıyoruz bu bir beceriksizliktir” ifadelerini kullandı.
"Gençler devasa problemler altında eziliyor"
Karamollaoğlu, Türkiye’deki gençlerin umutsuz ve mutsuz olduğunu belirterek, “Ne diyordu Ahmet Hamdi Tanpınar Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor. Ülkenin dertleri o kadar devasa bir hal aldı ki gençlerimiz bu devasa problemler altında adeta eziliyor" dedi.
Karamollaoğlu şöyle devam etti:
Bakınız son yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de gençlerin durumu yüzde 76,2'si yurt dışında yaşamak istiyor. Yüzde 77,6'sı torpilin yetenekten üstün tutulduğunu düşünüyor. Yüzde 50,5'i mutlu olmadığını ifade ediyor. Yüzde 81,3'ü yetişkinlerin kendilerini anlamadığını düşünüyor. Bugün gençleri anlayan tek siyasi parti Saadet Partisi’dir. Çünkü biz gençlerin dertlerini de bu dertlerin nasıl çözüleceğini de biliyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"18 yılda çözemediğiniz problemleri önceki iktidarlara fatura etmeyin"
Türkiye’de kutuplaşmanın zirveye çıktığını ifade eden Karamollaoğlu, “Meselelerin müzakere edilemediği bir ortamda. Farklı fikirlerin hainlikle itham edildiği bir ortamda Türkiye’nin problemlerini çözmek mümkün değil. Bunu anlamıyorlar tam 18 yıl oldu. Geçmiş iktidarlara artık bahane bulamazsınız. 5 kere iktidara siz geldiniz. Şimdi tutup da 18 yılda çözemeyeceğiniz problemleri daha önceki iktidarlara fatura edemezsiniz" dedi.
"Gündem kalmayınca ısıtıp ısıtıp idamı konuşuyorlar"
Karamollaoğlu, son günlerde gündeme gelen idam cezası tartışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Karamollaoğlu "Türkiye’de iktidar ve ortağı ekonominin, dış politikanın, pandeminin, eğitimin konuşulmaması için her hafta bir gündem ortaya atıyorlar.Gündem kalmayınca da ısıtıp ısıtıp idam meselesini konuşuyorlar" dedi.
"Haksız yere bir sürü insanın ölmesine sebep olursunuz"
Türkiye'nin asıl konuşması gereken konunun idam meselesi olmadığının altını çizen Karamollaoğlu şöyle devam etti:
Arkadaşlar Türkiye’nin problemleri idamla çözülmüş olsaydı şimdiye çoktan çözülmüş olurdu. Türkiye'de adalet kamil manada tesis edilmeden idam getirirseniz haksız yere bir sürü insanın ölmesine sebep olursunuz.Türkiye’nin meselesi idam değil yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal buhrandır. Bugün yaşanan toplumsal infial idam cezası ile değil Türkiye’nin normalleşmesi ile çözülebilir. Ziya Paşa der ki; Çok tel kırılır sine-i kanun-ı cihanda. Na-ehline mızrab-ı tasarruf verilince. Yani layık olmayanlara yetki ve tasarruf mızrabı verilirse, bu dünya kanununda çok tel kırılır, işler kötüye gider.
Independent Türkçe