Terörle mücadelede yaralandılar, şarapnel parçalarıyla yaşıyorlar ama gazi sayılmıyorlar

Terör saldırıları sonucunda yaralanan ancak maluliyeti yüzde 40'ın altında olduğu gerekçesiyle devletin sağladığı hak ve hizmetlerden faydalanamayan 20 bin kişinin bekleyişi sürüyor

Fotoğraf: AA

"Gazi" kelimesi, 'vatan için savaşıp hayatta kalmış kişiler'i tanımlamak için kullanılsa da, kanunen bu unvanı elde etmek için bazı kriterleri yerine getirmiş olmak gerekiyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ne göre, terör saldırıları sonucu yaralanan ancak yüzde 40’ın altında maluliyeti (sakatlık) bulunan görevliler, gazi olarak kabul edilmiyor.

Bu düzenleme nedeniyle, terör saldırıları sonucunda vücudunda mermi ya da şarapnel parçası taşıyan, hatta aralarında parmaklarını kaybedenlerin bulunduğu yaklaşık 20 bin kişi, yasal olarak gazi kabul edilmediğinden sosyal hak ve yardımlardan da faydalanamıyor.

"PKK ile çatışırken yaralandım, 30'dan fazla şarapnel parçasıyla yaşıyorum"

Bu kişilerden biri de Ankara'da yaşayan Ferhan Balcı.

1994'te Kuzey Irak'a düzenlenen operasyonda PKK ile çıkan çatışmada yaralanan Balcı, "Zamanında verilen raporlar hatalı. SGK'dan ret geldi, gazi olarak kabul edilmiyorum. Ayaklarımda hala 30'un üzerinde şarapnel parçası bulunuyor ancak devlet beni gazi olarak kabul etmiyor" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
 

Ferhan Balcı Independent Türkçe.jpg
Ferhan Balcı / Fotoğraf: Independent Türkçe


"15 Temmuz'da sela okuyan imam gazi oldu, biz olamadık"

Kronik ağır metal zehirlenmesi de yaşayan Balcı, Keçiören Meslek Hastalıkları Hastanesi'nde her sene, gruplar halinde belli süre yatıp, değerlerinin değişip değişmediğine bakıldığını anlattı.

26 yıldır gazilik unvanı bekleyen Ferhan Balcı, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
 

 15 Temmuz'da sela okuyan imam gazi oldu, biz olamadık. Bu durum içimizi çok acıtıyor. Yıllardır bizi oyalıyorlar, siyasiler 'Gazisiniz, haklısınız' diyor ama sonuç yok. Genelkurmay Başkanı'nın hakkımda 'PKK ile girilen çatışmada yaralanmıştır'  yazısı var. 


"Bizlere gaziliğimizi verin, onurumuzu verin"

Terörle mücadelede yaralanan ancak gazi sayılmayan bir diğer isim ise Melikşah Aktaş.

İstanbul Silivri'de yaşayan Aktaş, 1993'te Bingöl Adaklı'da karakol baskınında 150 kişilik grupla çatışmaya giren ekipten.
 

Melikşah Aktaş Independent Türkçe.jpg
Melikşah Aktaş / Fotoğraf: Independent Türkçe


"7 kurşun, 10 şarapnel parçasıyla yaralanan insanın iş kaybı 15 gün müdür?"

"Devletten isteğim, para pul değil. Bizlere gaziliğimizi verin, onurumuzu verin" diyen Aktaş, PKK ile çatışmada 7 kurşun, 10 şarapnel parçası ile yaralandığını söyledi. 

Ciğerine, bacağına ve oma kemiğine kurşun giren Aktaş, kulakta işitme kaybı ve metal zehirlenmesi yaşıyor. Psikolojik sorunlar yaşadığını ve düzelemediğini belirten Aktaş, şöyle konuştu: 
 

Biz bu vatanın evlatları değil miyiz? Bayrak, vatan uğruna canımızı vermeye kalkmışız. Yine veririz. Bir milletvekilinin ayağına bir şey olsa ortalık ayağa kalkar. Ben olaydan sonra dört ay hastanede yattım ama 15 gün rapor verdiler. 7 kurşun, 10 şarapnel parçasıyla yaralanan insanın iş kaybı 15 gün müdür?


"4 milyon Suriyeliye bakıyorlar, 20 bin kişiye bakamıyorlar" 

Ailesine bakmak için para kazanmak zorunda olduğunu söyleyen üç çocuk babası Melikşah Aktaş, şarapnellerin atardamar ve kas arasına isabet etmesi nedeniyle yürüyemiyor. Hareketleri kısıtlı ve ameliyat riskli görülüyor.

Aktaş, "Biz kahramanlar gibi vatanımız için savaştık. Çocuklarıma da çıkıp, ben gaziyim diyip, onur belgemi göstermek istiyorum. Biz sadece haklarımızı istiyoruz. Bize yapılanlar devletin ayabıdır. Vatana, bayrağa canımız feda. Yine olsa yine gideriz" diyor. 
 

Türk bayrağı AA.jpg
Terör Malulü Gazilerin sağlık raporları, SGK sağlık kurulu tarafından 1053 Sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkındaki Nizamname’ye göre belirleniyor / Fotoğraf: AA (Arşiv)


"20 bin kişinin gazilik onuruna kavuşmaları sağlansın"

Gazilerle ilgili araştırma kapsamında terör olaylarında yaralanan bin 408 TSK görevlisiyle görüşen İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Başcıllar, bu kişilerin yüzde 88'inin gazi olarak kabul edilerek, sunulan sosyal hak ve yardımlardan yararlanmak istediğini belirtti.

"15 Temmuz'da gaziler için yapılan düzenleme, terörle mücadelede neden yok?"

20 bin kişinin gazilik onuruna kavuşmalarını sağlayacak yasal düzenlemenin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini savunan Başcıllar, 15 Temmuz'da yaralanma derecesine bakılmadan gazi kabul edilen kişilerin durumuna dikkati çekti. Başcıllar, "15 Temmuz'da gaziler için yapılan düzenleme, terörle mücadelede neden yok?" diye sordu.
 

Mehmet Başcıllar İst Gelişim Üni.jpg
Mehmet Başcıllar / Fotoğraf: İstanbul Gelişim Üniversitesi


Mehmet Başcıllar, görüştükleri bin 408 kişinin yüzde 86'sının evli, yüzde 72'sinin lise ve altı eğitim mezunu olduğuna dikkati çekerek, sakatlıklara ek olarak hayatlarının geri kalanında iş bulmakta da zorlanıldığını ifade etti.

"Psikolojik sıkıntılar ve şiddete meyil gibi sağlık sorunları devam ediyor"

Terörle mücadelede görev almış, çatışmada bulunmuş kişilerde psikolojik sıkıntıların yanı sıra şiddete meyil gibi sağlık sorunlarının da devam edebildiğini belirten Başcıllar, araştırma kapsamında görüşülen kişilerin yüzde 41'ine psikiyatrik tanı konulduğunu, yüzde 84'ünün ise "Benim sağlık sorunum devam ediyor" dediğini belirterek, bu kişilere tibbi ve psikososyal desteği sürdürmenin şart olduğunu savundu.

"Mobil ekipler kurulsun, veri tabanı oluşturulsun"

Şehit, Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü tarafından bir veri tabanı oluşturulması gerektiğini de savunan Başcıllar, sosyal hizmet uzmanı, psikiyatrist ve psikologların yer aldığı mobil ekiplerin oluşturularak, terör gazilerine ev ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi ve psikososyal hizmetlerin sunulmasına ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi. 
 

TSK asker AA.jpg
Fotoğraf: AA (Arşiv)


Malul Sayılmayan Yaralı Terör Gazileri Araştırması

“Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği”, “Malul Sayılmayan Gaziler Derneği”  ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Başcıllar'ın gerçekleştirdiği araştırmada, terörle mücadelede yaralanmış bin 408 kişiyle görüşüldü.

Araştırmaya göre yaklaşık her iki görevliden biri mermi (yüzde 47), yaklaşık her dört görevliden biri mayın/el yapımı patlayıcı (yüzde 23), her beş görevliden biri ise el bombası (yüzde 18) sonucu yaralandı.

Çalışmada ayrıca, yaklaşık her beş kişiden ikisinin (yüzde 43) halihazırda vücudunda şarapnel parçaları taşırken, yüzde 11'inin vücudunda mermi bulunduğu bilgisi yer aldı.

Yaralananların yüzde 42'si Kara Kuvvetleri Komutanlığı, yüzde 42'si Jandarma Genel Komutanlığı mensubuyken, yüzde 65'i ise zorunlu askerlik hizmeti sırasında yaralandı. 

Araştırmada görüşülen kişilerden yüzde 42'si ayağından, her dört kişiden biri başından, her üç kişiden biri ise kolundan yara aldı. 

Araştırmada ayrıca, her beş kişiden dördünün ise (yüzde 84) terör saldırısı sonucu yaralanmanın yol açtığı sağlık sorunlarının devam ettiğini bilgisi de yer aldı.


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU