Kısa çalışma ödeneği cumhurbaşkanlığı kararıyla üç ay daha uzatıldı.
Mayıs ayında getirilen düzenlemedeki son durumu Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun'a ve kurumsal şirketlere danışmanlık yapan, ayrıca iş dünyasına dair yazılarıyla bilinen Canan Duman ile konuştuk.
Erdursun, kısa çalışma ödeneği ödemelerinin başladığı mayıs ayında uygulamadan faydalanan 3.5 milyon kişinin olduğunu, ancak bu sayının birçok firmanın tam zamanlı çalışmaya geçmesiyle yaklaşık yüzde 20 oranında düştüğünü ve her geçen gün de düşmeye devam ettiği kaydetti.
Emeklilik primleri dışarıdan ödenebilecek, işsizlik maaşına engel değil
Bu süreçte çalışanların sadece sağlık priminin ödendiğini, emeklilik priminin ödenmediğini kaydeden Erdursun, buna karşın yapılan düzenleme ile çalışanlara kısa çalışma ödeneğinde geçen günlerine tıpkı askerlik borçlanması gibi dışarıdan ödeme şansı verildiğini belirtti.
Böylece kısa çalışma ödeneğinde geçen günlerde emeklilik için prim eksiği olanlar bu süreyi dışarıdan borçlanıp ödeyerek kapatabilecekler.
Yine kısa çalışma ödeneğinin İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılandığı için ileride işsizlik maaşı süresinden düşüleceğini endişesi vardı.
Erdursun, temmuz ayında yapılan yasal düzenleme ile Kısa Çalışma Ödeneği’nin 10 aylık işsizlik maaşı alma süresinden düşülmeyeceğinin karara bağlandığını, böylece olası bir işsizlikte hak edenler için işsizlik maaşı almama durumunun ortadan kalktığını söyledi..
Erdursun, ayrıca hükümetin Kısa Çalışma Ödeneği’nden ve Zorunlu İzin Uygulaması’ndan faydalanan firmaları azaltmak için tam zamanlı çalışan firmalara çalışan bazında üç aya kadar prim desteği uygulamasını başlattığını da kaydetti.
"İşten çıkarma yasağının son bulmasıyla birçok firma işçi çıkarır"
İşten çıkarma yasağının 17 Eylül’de son bulacağını ancak üç ay daha uzatılmasının beklendiğini kaydeden Erdursun’un sonrası için ciddi iddiaları var.
Birçok firmanın artan maliyetler, düşen iş kapasitesi nedeniyle işten çıkarma yasağının son bulmasıyla birlikte yanında çalıştırdığı işçilerin bir kısmını çıkaracağını öne süren Erdursun, bunun gerekçeleriyle ilgili şu iddialarda bulundu:.
Türkiye’de çalışanlar açısından asgari ücret düşük ancak işveren açısından da maliyeti yüksek. Şöyle ki asgari ücret bugün için 2324 lira. İşveren bunun dışında 1103 lira prim ödüyor. Yemek, yol, kıdem tazminatıi yıllık izin maliyeti ile bu 2324 liranın işverene maliyeti 4500 liraya çıkıyor. Bu nedenle bu sefer de bazı firmalar sigorta primlerini düşük göstermeye çalışıyor. Yüzde 40 kapasite ile çalışan bir firma, işten çıkarma yasağının sonlanmasıyla ilk iş olarak işçilik maliyetlerini düşürme yoluna gidecek.
"Türkiye, işsizlikte 2002 rakamlarını yakaladı"
Erdursun, TUİK’in verdiği rakamların tersine Türkiye’de şu an gerçek işsiz sayısının 10 milyon civarı olduğunu ve 2002 oranlarına ulaştığını öne sürerek, iddialarını şöyle sürdürdü:
İşten çıkarma yasağı bittiğinde işten çıkarmalarda patlama olur. Türkiye, işsizlikte tarihi rekorlar kırar.
“Kısa çalışma ödeneğinden faydalanıp, çalışanları tam zamanlı çalıştıran firmalar var”
Kurumsal şirketlere danışmanlık yapan yazar Canan Duman ise kısa çalışma ödeneğinde uygulamaların bir kısmının kağıt üstünde kaldığını belirterek, şu iddiada bulundu:
Örneğin; kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan çalışanlar, birçok kurumda tam zamanlı olarak çalıştırılıyor. Sistem üzerinden kısa çalışmalar yapılmış gibi gösteriliyor. Bu nedenle denetimlerin artırılması gerekiyor. Çalışan işsiz kalma korkusuyla bu durumda şikâyette bulunmaktan kaçınıyor.
“Firmaların küçülmeye gitmesi bekleniyor"
Duman da Erdursun gibi işsizliğin artacağını söyleyerek, bu konudaki iddiasını şöyle dillendirdi:
Yasağın uzatılmasıyla bazı şirketler çalışanlarına ya istifa seçeneğini sunuyor ya da yıldırarak, mobbing uygulayarak kendi rızalarıyla işten ayrılmalarını sağlıyor. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan bazı şirketlerin yasak sonra erdiğinde küçülmeye gitmesi bekleniyor. Yasak nedeniyle işten çıkarma yapılamıyor ancak yasak sona erdiğinde işsizliğin artacağı tahmin ediliyor.
© The Independentturkish