"Uyuşturucuya karşı savaş"ı yeniden düşünmenin vakti geldi

Afganistan, Kolombiya ve Myanmar sınırları dünyanın en tartışmalı ve istikrarsız bölgelerinden bazıları. Yine de uyuşturucu ticareti paradoksal olarak bir miktar istikrar ve düzen duygusu yaratabilir ve bunu koruyabilir

Afganistan afyon üretiminde dünyada ilk sırada yer alıyor (Reuters)

Amerika'nın “uyuşturucuya karşı savaşı”, resmi olarak 1971'de ABD Başkanı Richard Nixon'ın yaptığı bir konuşmada ilan edilmişti. O zamandan beri birbirini izleyen Batılı yönetimler, Kolombiya, Afganistan ve Myanmar gibi ülkelerdeki çatışmaları milyarlarca dolar harcayarak finanse etmeye devam etti. Bunlar, rejim değişikliğini sağlamak için çeşitli zamanlarda Taliban veya Mücahitleri finanse edenlerle aynı hükümetler ve savaşta zarar görmüş bu ülkelerdeki yurttaşlar hayatta kalmak için kaosun ortasında yol almaya çalışırken terk edildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fakat yaygın varsayımların aksine, yasadışı uyuşturucu ticareti kalkınma fırsatları yaratabiliyor ve barışın inşasında rol oynayabiliyor.

Afganistan, Kolombiya ve Myanmar, dünya çapında eroin ve kokain üretimine hükmediyor. Yeni analizler, bu yasadışı ticaretin kendi halkları için nasıl faydalar sağladığını ortaya koyuyor. Örneğin, Kolombiya'daki koka çiftçileri, ekinlerinden elde ettikleri parayı çocuklarının eğitimine ya da köprüler inşa eden ya da yolları düzenleyen topluluk projelerine harcıyor. Elbette, böyle bir altyapı iyileştirmesi iki ucu keskin bir kılıç olabilir: Malların yasal dolaşımını kolaylaştıran iyileştirilmiş yollar, aynı zamanda travma geçirmiş topluluklara yasadışı uyuşturucu malzemelerini de taşıyabilir.

Bu yurttaşlar hükümetleri tarafından terk edilmiştir; tabi eğer ortada işleyen bir yönetim varsa. Birçoğu için tek düzenli ve güvenilir gelir kaynağı, uyuşturucu yetiştirmek ya da üretmek. Çatışmalar onlarca yıldır değilse de yıllardır devam ettiği için, bazılarının tüm bildiği bu. Bu, afyon ve koka yetiştirme konusunda bilginin kuşaklar arasında geçişine yol açıyor ve optimum fiyatın elde edilmesini sağlıyor.

Uyuşturucu ticaretiyle hızlanabilecek olan sadece kalkınma da değil. Uyuşturucular, barışın inşasında beklenmedik bir rol oynayabilir. Afganistan, Kolombiya ve Myanmar sınırları dünyanın en tartışmalı ve istikrarsız bölgelerinden bazıları. Cömert ancak yeterli bilgi sahibi olmayan Batılı hükümetlerin tasarladığı girişimler gibi ateşkesler de gelip geçer. Yasadışı uyuşturucu ticareti kendi şiddet türünü beraberinde getirebilse de paradoksal olarak bir miktar istikrar ve düzen duygusu yaratabilir ve bunu koruyabilir.

Bu sınır bölgelerinden tanıklar, Taliban veya FARC gerillalarının kontrolü altında, uluslararası aracılarla sağlanan herhangi bir "barış" anlaşmasında olduğundan daha güvende hissettiklerini bildiriyor. Bu durum, gruplar bu kârlı uyuşturucu mahsullerini üreten toprakların kontrolü için mücadele ettiği zaman kaçınılmaz olarak şiddeti yeniden körükledi. Ya da yerli grupların yerinden edilmesine yol açan toprak gasplarını tetikleyen petrol üretimi gibi alternatif endüstriler kurulduğu zaman.

Bu kitleler şiddetle büyüdü ve yakın zamanda şiddetin sona ereceğine dair hiçbir umut görmüyorlar. Umut olmadan, sadece afyon ve kokain üreticileri değil aynı zamanda tüketicileri olmalarına şaşmamalı. Bu kendi kendini tedavi etme biçimi ne yazık ki nesilden nesile aktarılıyor; aynı şekilde iktidardakiler de başarısız barış ve uyuşturucunun kökünü kurutma politikalarını onlarca yıldır yeni gelenlere aktarıyor.

Uluslararası uyuşturucu ticaretinin üstesinden gelmeyi amaçlayan politikalarla ilgili sorun, olumsuz sonuçlara maruz kalanlar birbiriyle bağlantılı birden fazla sorunla karşı karşıya kalırken bu politikaların genellikle tekil sorunlara odaklanmasıdır. Bu, düşünce ve etki arasında bir uyumsuzluk yaratıyor. Örneğin, böcek ilaçları püskürterek koka mahsullerinin yok edilmesini onaylayan politikalar, bu yılki mahsulü yok etmeyi başarırken aynı zamanda bir grup çocuğu eğitimlerinden mahrum bırakıyor.

Batılı politikacılar, bir müdahalenin diğeri üzerindeki etkisini dikkate alan bütünleşik bir politikayı anlama ve formüle etmekte yetersiz görünüyor. Bu yüzden, siyasi iktidar sahipleri bu ülkelerde barışa ulaşmak ve yoksulluğu azaltmak istiyorlarsa “uyuşturucuya karşı savaş” ideolojilerini yeniden düşünmek zorunda kalacak. Bilgi ve çözümler bulunacaksa, yasadışı uyuşturucu ticaretine karışanlara söz vermek gerekecek.

Bunlar çözülmesi kolay sorunlar değil ama bu, açık fikirli olmak ve en büyük etkiyi hissedenlerden, koka toplayıcılarından veya afyon üreticilerinden görüş istemek için iyi bir neden. Başarısız bir uluslararası "uyuşturucuya karşı savaş" politikasını sürdürmek asla barış getirmeyecek ya da eşitsizliği azaltmayacak. Bu durumu tersine çevirmek, başarısızlığın alçak gönüllü bir şekilde kabul edilmesini gerektirecek.

 

 

* Ian Hamilton'ın tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Uyuşturucu ticareti kalkınmayı hızlandırabiliyor ve barış getirebiliyorsa, 'uyuşturucuya karşı savaş'ı yeniden düşünmenin vakti geldi

independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU