Hükümet kaynaklarının verdiği bilgiye göre Martin Griffiths ve Michael Lollesgaard, 17 Nisan’da Riyad’da Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur Hadi ve Meclis Başkanı Sultan el-Barkani ile bir araya geldi.
Aynı şekilde Yemen hükümeti Kültür Bakanı ve İsveç müzakerelerinde hükümet heyetinin bir üyesi olan Mervan Damac, BM planını eleştirdi. Damac, “Hudeyde’de Husi varlığını açıkça inkar ediyor. Ama en azından Husilere hizmet ettiği söylenmiyor” dedi.
Mervan Damac, Griffiths’in Hudeyde meselesine ilişkin çabalarını ele alırken, “Eğer Özel Temsilci'nin, Hudeyde konusuna dair bir çabası varsa, kapsamlı müzakerelere gitmesi gerçekten kötü olacak” ifadelerini kullandı.
Yemenli Bakan ayrıca, Griffiths tarafından sunulan taslağın Husilerin varlığını açıkça meşrulaştırdığını vurguladı.
Martin Griffiths’in çabalarına şüpheyle yaklaşan Mervan Damac, “BM Temsilcisinin, görevine devam etmek istemesinden daha kötü bir proje üzerinde çalıştığını tahmin ediyorum” dedi.
Bakan, Griffiths’in 8. maddede sunduğu taslağın İsveç Anlaşması’nda öngörülen güçlerin niteliğine atıf yaptığını belirterek, maddede “Husi darbesinden sonra oluşan bu güçlerin, aynı zamanda çatışmalar nedeniyle işlerini kaybettiğinden ve yasalar uyarınca geri döndüğünden” bahsedildiğini ifade etti. Damac’a göre gerçek şu ki, metin “Husilerin, mevcut güçleriyle birlikte, tüm limanları yönettiğini” açıkça kabul ediyor.
Kültür Bakanı Damac ayrıca, taslak metnin “öneriye dayalı olarak, objektif bir temelin bulunmaması nedeniyle” meşruiyet tarafından somut gözlemlere ihtiyaç duymadığını belirtti.
Aynı şekilde Bakan, BM planının Hudeyde’de bulunacak güçlerin silahlanması meselesini ele aldığını söylerken, “Ordu, girişlerde bireysel ve orta ölçekli silahlarla silahlandırılacak. Plan, temelde kabul edilemez olsa da geri çekilmenin, her türlü ağır silah, mayın ve benzeri türde tehdit oluşturabilecek her şeyin bırakılmasını içerebilirdi” dedi.
Griffiths’in planının, “liman faaliyetleri ve Merkez Bankazı’na maaş sağlanmasına” dikkati çektiğini söyleyen Mervan Damac, “Ancak tüm bu eski noktaların ortaya koyulmasına gerek yok. Çünkü pratik olarak bu öneri uyarınca Husi kontrolündeki liman idaresini ve mevcut durumu güvence altına alacağız” şeklinde konuştu.
Yemenli Bakan, söz konusu uluslararası planı reddettiğini belirterek, Martin Griffiths’i de “şekli değişiklikler yapmadan durumu olduğu gibi bırakmaya çalışmakla” suçladı.
Bakan, darbeci oluşumları herhangi bir yasal veya resmi örtüyle kapatmaya çalışma konusunda uyarıda bulunarak, “Böyle bir durum, yeni projeler için temel oluşturacak. Griffiths’e karşı duruşumuz net olmalı” dedi.
Öte yandan Martin Griffiths, BMGK’ye verdiği son brifingde, Husilerin ve meşru hükümetin “el-Salif ve Ras İsa limanlarından geri çekilmeyi içeren ve Lollesgaard’ın hazırladığı yeniden konuşlanma planının ilk aşaması” hususunda uzlaşı sağladığını açıkladı. Griffiths, planın ne zaman uygulamaya koyulacağına ilişkin ise herhangi bir tarih belirtmedi.
BM Temsilcisi, yeniden konuşlanma planının ikinci aşamasının uygulanması konusunda uzlaşı sağlama sürecini de hızlandırmak gerektiğini vurgulayarak, ikinci aşamaya dair müzakereler başlamadan birinci aşamanın uygulanması gerektiğini söyledi.
Yemen’in resmi haber ajansı SABA’ya göre Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Temsilciler Meclisi Başkanı Sultan el-Barkani ve Hudeyde’ye yeniden konuşlanma komitesinde yer alan hükümet heyeti başkanı, üyeleri ve Hudeyde Valisi Hasan Tahir’in varlığında Martin Griffiths ve Michael Lollesgaard ile bir araya geldi.
Bu çerçevede Hadi, “Meşruiyet, her zaman bir hedef ve seçenek olarak barış yoluna bağlıdır. Farklı durumlar ve şartlar altında çalışıyoruz. Çünkü çatışmalar ve savaşlar, nihayetinde barış için diyalog masasına oturmayı gerekli kılıyor” açıklamasında bulundu.
Mansur Hadi, “Husilerin uzlaşmazlığına, anlaşmaların ve 4 ay önce imzalanan Stockholm Anlaşması’nın uygulamaya koyulmasında ortaya çıkan sıkıntılara rağmen barış için art arda tavizler verdik” dedi.
Resmi kaynaklara göre Hadi, “barış sürecinin temel taşı sayılan Stockholm Anlaşması’nı uygulamak için darbeci milislere daha fazla baskı uygulanması ve anlaşmayı engelleyen tarafın belirlenmesi” çağrısında bulundu. Hadi, başarısızlığın seçiminin, barış sağlama ve darbeyi sonlandırma konusunda Yemen halkının umutlarını söndüreceğini vurguladı.
Yemen Devlet Başkanı, “Körfez girişimi ve uygulama mekanizmaları, uluslararası diyalog sonuçları, 2216 sayılı BMGK kararlarına” dayanarak, sürdürülebilir barışı sağlama yönünde olumlu bir adım atmak amacıyla Stockholm Anlaşması’nın uygulanmasını sağlamak için son dönede müzakere heyetinin büyük bir esneklik gösterdiğine dikkati çekti.
Martin Griffiths ise Mansur Hadi, hükümet heyeti ve Temsilciler Meclisi Başkanı Sultan el-Barkani ile görüşmesine dair herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak SABA’nın aktardığına göre Griffiths, Hudeyde Anlaşması’nın uygulanmasında hükümet heyeti ile sağlanan işbirliğine övgüde bulundu.
Diğer taraftan resmi kaynaklar, Sultan el-Barkani’nin darbeciler tarafından herhangi bir engel oluşturulmadan Hudeyde Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini vurguladı.
El-Barkani, “Çeşitli kuruluşları ve kaynakları yasadışı olarak kontrol eden Husilerin Hudeyde’deki varlığı güçlendirildiği sürece barış gerçekleşmeyecek” dedi.
Husilerin, Stockholm Anlaşması’nın maddeleri uyarınca Hudeyde’den geri çekilmeye engel olduğunu söyleyen Sultan el-Barkani, milisleri ilk andan bu yana anlaşmalara engel koymakla suçladı.
Yemen Parlamentosu, geçen salı günü Hadramut’un Seiyun kasabasında düzenlenen olağanüstü oturumun kapanış bildirgesinde, İsveç Anlaşması’nın uygulanması için kesin bir tarihin belirlenmesi önerisinde bulunmuştu.
Şarku'l Avsat