Hüseyin Çelik’ten Biden’ın sözlerine 1 Mart hatırlatmalı tepki: “Evet” diyenler umarım uyanmıştır

"ABD gittiği her yere kan, gözyaşı, yetim çocuklar, dul kadınlar ve harap ülkeler bıraktı"

Fotoğraf: AA

AK Parti hükümetlerinde Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi görevler üstlenen Hüseyin Çelik, ABD'nin Demokrat Parti Başkan adayı Joe Biden'ın aylar sonra Türkiye’de gündem olan sözlerini değerlendirdi.

Çelik, Twitter’dan yaptığı paylaşımda 1 Mart tezkeresini hatırlatarak şunları söyledi:

Biden’ın sözleri, derin ABD’nin genetik kodlarının deşifresidir. ABD gittiği her yere kan, gözyaşı, yetim çocuklar, dul kadınlar ve harap ülkeler bıraktı. 1 Mart Tezkeresi’ne ret oyu verdiğimizde, evette ısrar eden arkadaşlar umarım intibaha gelmiştir. Jo, küstah, Trump manyak...

Biden ne dedi?

Joe Biden’ın New York Times'ın hazırladığı The Weekly programında söylediği sözler Türkiye’de tepki çekti.

Geçen yıl yapılan röportajda Biden’ın ifadeleri şöyle:

Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Bazı silahları ona satıp satmayacağımızla ilgili, bir bedel ödemeli. Özellikle de üzerinde F-15 uçurarak çözmeye çalıştıkları bir hava savunma sistemleri olduğunu düşündüğümüzde. Bunlar hakkında çok endişeliyim.

Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle. (Erdoğan ve partisi) Dağıldı, İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız? Yapacağım son şey ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Onunla Kürtler konusunda birkaç kez görüşmüştüm. O dönemde henüz üzerlerine gitmiyorlardı. Her neyse, şunu açıkça belirtmeliyiz… Günün sonunda Türkiye de Rusya'ya bağımlı olmak istemez. Çok endişeliyim, çok endişeliyim. Hava sahalarımız ve onlara erişimimiz konusunda da çok endişeliyim. Bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini tecrit etmek bizim için çok çaba gerektiren bir iş. Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konu… Ama cevabım şu; evet endişeliyim.

1 Mart’ta ne oldu?

25 Şubat 2003'te Meclis'e sunulan ancak genel kurulda reddedilen tezkere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini ve yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin Türkiye'de bulunması için hükûmete yetki verilmesini öngörüyordu.

2003 yılında Meclis'e sunulan tezkere bir başbakanlık tezkeresiydi ve o dönem başbakan Abdullah Gül'dü. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanlığı görevini yürütüyordu.

Meclis'ten 6 ay süreyle izin istenilen tezkere kapsamında 62 bin yabancı askeri personel ve 255 uçak ile 65 helikopter Türkiye'de bulunabilecekti.

ABD'nin Irak işgali için üs olarak Türkiye'yi kullanmasını sağlayacak bu tezkere Erdoğan'ın isteğine rağmen Meclis Genel Kurulu’nda reddedildi.

Erdoğan, 2016 yılında şu açıklamayı yapmıştı:

Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz. Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar. O insanların kimler olduğunu araştırır bulursunuz. 1 Mart tezkeresi ilk anda kabul edilip Türkiye, Irak’ta olsaydı, Irak’ın durum böyle olmazdı. 1 Mart tezkeresi ilk anda geçseydi, Türkiye masada olacaktı... Ufku görmek çok önemli. Şimdi Suriye’de bu iş ancak bir yere kadar böyle gider. Bir yerden sonra böyle gitmez. Hassasiyetlerimizi Türkiye olarak korumak zorundayız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU