Çinli gözlemciler, ABD liderliğindeki istihbarat ittifakının Pekin’e karşı faaliyet alanını genişlettiğini iddia ediyor. Çin, Washington'ın Pekin'e istihbarat çalışmaları kapsamında siyasi ve ekonomik bir birliğe doğru genişlediği uyarısında bulundu.
Pekin'deki Renmin Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler alanı öğretim üyeleri olan gözlemcilere göre, ittifak sadece bir başlangıç.
Nitekim ABD, diğer ülke ve blokları güçlerini birleştirmeye teşvik ediyor olabilir. China Economic Diplomacy Watch dergisinde yer alan bir makalede, “Bir zamanlar gizliden faaliyet gösteren Beş Göz İttifakı, gün ışığına çıkarak ABD'nin Çin'i kontrol altına alması yolunda başka bir önemli siyasi ittifakı haline geldi” ifadelerine yer verildi.
1942 yılında kurulan ve ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada ile Yeni Zelanda'dan oluşan en eski istihbarat birimlerinden Beş Göz İttifakı’nın teknolojiden ideolojiye ve Hong Kong meselesine kadar pek çok alan ve konuda Pekin ile giderek daha sert bir savaş verdiği söyleniyor.
Yeni Zelanda ve imzalanmayan Beş Göz İttifakı bildirisi
Geçen hafta rotasını değiştiren Yeni Zelanda; ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya katılarak Hong Kong ile arasındaki suçluların teslimi anlaşmasını askıya almıştı. Bu adım, Pekin'in yarı özerk şehre yeni bir Ulusal Güvenlik Yasası getirme kararını protesto etmek amacıyla atılmıştı.
Yeni Zelanda, aynı zamanda, vatandaşlarını yeni yasanın getireceği tehlikelere karşı uyarmak için Hong Kong’a seyahat tavsiyelerini değiştirdi.
Yanıt olarak Pekin ise, Pazartesi günü, Hong Kong'a suçlu teslimi anlaşması gibi Yeni Zelanda ile arasındaki diğer ceza adaleti işbirliği biçimlerini askıya alma emrini verdi.
Yeni Zelanda, iki ay önce, Ulusal Güvenlik Yasası’nı kınayan Beş Göz İttifakı Ortak Bildirisi'ni imzalamamayı seçmişti.
Birleşik Krallık ise geçen hafta, Çinli teknoloji devi Huawei'nin ülkedeki 5G ağını geliştirmesini yasakladı. Daha önce ABD, Japonya, Kanada ve Avustralya da ‘güvenlik dolayısıyla’ aynı adımları atmıştı.
Beklenen altıncı göz Japonya
Çin’i endişelendiren bir diğer husus ise Japonya’nın bu hafta ittifaka dahil olmak ile ilgilendiğini açıklaması. Japonya Savunma Bakanı Taro Kono, “Bu beş üyenin aynı temel değerleri paylaştığı Japonya, bu ülkeler ile yakın işbirliğini sürdürmek istiyor” açıklamalarında bulunmuştu.
Renmin Üniversitesi’nden söz konusu uzmanlar ise “Japonya'nın altıncı göz olma ilgisi, Beş Göz İttifakı'nın ciddi şekilde genişleme olasılığını artırdı. Bu, daha önce gruplaşmaya şahit olmayan Çin üzerinde büyük bir baskı oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, Çin ve ABD arasındaki gelecekteki stratejik rekabetin, Avrupa Birliği (AB) de dahil olmak üzere ortadaki ülkeleri kazanma ihtiyacına odaklanması bekleniyordu.
Şangay'daki Fudan Üniversitesi'nde Amerikalı bir araştırma uzmanı olan Wu Xinbo, Tokyo'nun söz konusu ittifaka katılma teklifinin Çin'e karşı koyma yolunda daha geniş bir çabanın parçası olabileceğini, ancak Pekin’in gerilimi artırmaması gerektiğini söyledi.
Buna karşılık Pekin ise Güney Kore ve Güneydoğu Asya ülkeleri gibi komşularını kazanmayı öncelik haline getirebilir. Xinbo, ABD'nin bir başka müttefiki olan Güney Kore'nin -Japonya'nın aksine- koronavirüs salgını sırasında Çin ile yakın bağlarını sürdürdüğünü söyledi.
Beş Göz, Pekin'e yönelik saldırının ilk turu
Söz konusu makalenin yazarları, “Beş Göz İttifakı, Çin-Amerikan stratejik rekabetinde Pekin'e yönelik saldırının ilk turuysa, ABD şimdi Çin'e karşı daha geniş bir siyasi ve ekonomik ittifak kurmak için diğer uluslararası güçlere katılıyor. ABD - Çin stratejik rekabetindeki ikinci tur ise Avrupa’da kararsız müttefikler kazanmak olabilir” ifadelerine de yer verdi.
Öte yandan, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Güney Çin Denizi'nde Çin ile anlaşmazlıkları olan Filipinler, Malezya ve Endonezya da dahil olmak üzere Güneydoğu Asya'daki bazı meslektaşlarıyla görüşmelerde bulundu.
Çarşamba günü Brunei Dışişleri Bakanı ile bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise iki ülke arasındaki güvenlik ilişkilerini genişletme sözü verdi.
Uzman Xinbo ise, “Çin için Güneydoğu Asya ülkeleri ile ilişkilerinin istikrarı çok önemli. Herkes görüşmede bulunur, ancak bunların bir etkisinin olup olmadığı bilinmemektedir” ifadelerini kullandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan