Koronavirüs, Çin’den daha çok Brezilya’ya zarar verdi

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Dental Tribune News

Koronavirüs pandemisi, dünyada etkisini artırmaya devam ederken, enfekte olmuş kişi sayısı 17 milyona, ölü sayısı da 700 bin kişiye ulaştı (27 Temmuz 2020 itibarıyla).

Salgının başlangıç noktası olan Çin’de ölüm sayısı 4 bin 700 kişi de kalırken; Kovid-19 salgını dünyada ABD’den sonra en fazla zararı Latin Amerika ülkesi Brezilya’ya verdi.

Brezilya’da resmi rakamlara göre yaklaşık 2,5 milyon kişi enfekte olmuş, 87 bin kişi de öldü (27 Temmuz 2020 itibarıyla).

Brezilya’nın 1-2 hafta içinde enfekte sayısının 3 milyona, ölüm sayısının 100 bine ulaşması bekleniyor. Buna rağmen uzmanlar gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Brezilya’nın Coronavirüs ile mücadelesi, Çin’in Coronavirüs ile mücadelesinden daha ağır ve yıkıcı oldu.

Brezilya’da derin siyasi, ekonomik, askeri, etnik ve ideolojik değişimlere yaşattı.

Sınırlarının ötesinde sempati çeken ve sosyal olarak başarılı kabul edilen Brezilya, Cumhurbaşkanı Bolsonaro’nun Kovid 19'u ciddiye almaması, virüse yaklaşımı ile ilgili gafları ve gevşek davranışları yüzünden; hem Brezilyalıların sağlığına, hem de dünyadaki Brezilya algısına ciddi zarar verdi. 

Brezilya’nın koronavirüs krizine tepkisi yurt içinde ve yurt dışında büyük ölçüde eleştirildi.

Başkan Jair Bolsonaro, virüsün yarattığı tehlikeyi reddetti, buna rağmen koronavirüse kendisi de yakalandı. Brezilya eyalet valilerinin aldığı tedbirleri sabote etti.

Brezilyalıları ekonominin çökmesini engellemek için çalışma hayatını devam ettirmeye çağırdı. Bu durum Brezilya’da vaka ve ölüm sayısını hızla arttırdı.

Haziran başında Brezilya hükümeti, koronavirüs vaka ve ölüm sayılarını Sağlık Bakanlığı'nın web sitesinden kaldırdı.

Rakamlar, Yüksek Mahkemenin aldığı ‘durdurma kararının iptalinden’ sonra veriler geri getirildi. Yine pandemi döneminde birçok bakan, çeşitli nedenlerle Bolsonaro ile anlaşamadığı için istifa etti.

Aslında Brezilya’nın güçlü bir sağlık ve acil müdahale altyapısı var. Ancak Başkan Bolsonaro’nun virüsü ciddiye almaması, kamu kurumlarını eşgüdümlü olarak organize olamamasına yol açtı ve Brezilya kamuoyunun politize olmasından kaynaklanan sosyal eşitsizlikten koronavirüs salgını yararlandı.

Bu yüzden Brezilya, Kovid-19 salgınında istatistiksel açıdan ABD’den sonra en çok zarar gören ikinci ülke oldu.

Ancak ekonomik,sağlık,sosyal ve siyasi zararları on yıl boyunca hissedilecektir.


Bolsonaro'nun başkanlık krizi 

Salgının başladığı andan günümüze kadar Başkan Jair Bolsonaro, Brezilya Kongresi, eyalet valileri ve belediye başkanlarının aşırı tepki verdiğini ve tepkinin abartılı olduğunu iddia ederek virüse karşı şüpheci bir tutum benimsedi.

ABD Başkanı Donald Trump gibi karantina önlemlerine son verilmesi ve Brezilyalıların işe dönmeleri için baskı yaptı.

Pandemi boyunca Bolsonaro, Sağlık konularından daha çok kabinesinde yaşanan siyasi çalkantılarla gündeme geldi.

Önce ‘karantina kararı’ ve halk sağlığı konularında görüş ayrılığı yaşadığı iki Sağlık Bakanı Henrique Mandetta ve Nelson Teich görevlerinden istifa etti. General Eduardo Pazuello’yu geçici Sağlık bakanı olarak atadı.

Bolsonaro, yolsuzlukla mücadele soruşturmasını yürüten yargıç Sergio Moro'yu Adalet Bakanı yaptı. Ancak Moro, Bolsonaro'nun federal polis başkanını görevden alıp, yerine Bolsonaro’nun oğullarının yakın bir tanıdığının atanması ve Bolsonaro’nun kendi oğlunun soruşturmasının etkileyeceği nedenlerden ötürü istifa etti. 

Bunun dışında Kültür Bakanı Regina Duarte, koronavirüs ölümlerini küçümseyen bir TV röportajından sonra görevinden ayrıldı.

Daha sonra Eğitim Bakanı Abraham Weintraub istifa etti. Hükümetteki en yüksek seslerden biri olan ve yargıtay hakimlerinin tutuklanması gerektiğine inanıyordu.

Weintraub'un ayrıldığı gün Brezilya polisi Bolsonaro'nun en büyük oğlunun, kara kutusu olan eski bir yardımcısını tutukladı. Bu durum Bolsonaro ile yargı arasındaki savaşı hızlandırdı.

Bolsonaro’nun büyük oğlu Senatör Flavio Bolsonaro'nun eski asistanı olan Fabricio Queiroz, bir yıldan uzun bir süredir yolsuzluk suçlamaları nedeniyle kayıptı ve Brezilya polisi tarafından tutuklandı.

Tutuklama, Bolsonaro'nun başkanlığına gölge düşürdü. Anket şirketi Datafolha'ya göre, Bolsonaro'nun cumhurbaşkanı olarak gösterdiği performans yüzde 30’lara kadar düşmüştü.


Kabinenin ve Sağlık Bakanlığı'nın askerileştirilmesi

Bolsonaro’nun kabinesinin yarısı, kendisi de dahil askerler tarafından yönetiliyor. İki sağlık bakanının istifasından sonra General Pazuello'nun göreve başlamasıyla silahlı kuvvetlerinden çeşitli birimlere atamalar gerçekleşti.

Bakanlığın şu anda 20 askeri üst düzey yetkili var ve sadece bir tanesi doktor. Askeri personellerin sivil kadrolara atanması yeni bir şey değildi.

Şubat 2019’da çeşitli bakanlıklarda 103 askeri personel vardı. Bugün bu sayının 2-3 katı olabileceği düşünülüyor.

1964 ve 1985 arasında Brezilya askeri hükümetlerce yönetiliyordu, bu yüzden bugün birçok askeri yetkilinin yönetime yükselmesi ‘askeri vesayet’ endişesi yaratıyor.

Bugün Brezilya gibi demokratik bir ülke de askerler, TV ve gazetelerde ‘üniformalarıyla’ siyasi mesajlar veriyor. Yargı mensuplarıyla birebir polemiğe giriyor.

Bu bağlamda Brezilya Silahlı Kuvvetlerinin ve Bolsonaro kabinesinde yer alan askerlerin Bolsonaro’dan hoşnut olmadıkları açık bir gerçek.

Ancak askerlerin iktidarlarını sürdürebilmeleri için Bolsonaro gibi bir figürü vazgeçilmez kılıyor.

Dolayısıyla ülke de bir askeri darbe riski olduğu gibi pandeminin yerini ‘yeni normalleşmeye’ bırakmasıyla çeşitli asayiş olaylarının tırmanması yüksek bir ihtimal gözüküyor.


Bolsonaro Hükümeti, koronavirüs ile mücadelede neden başarısız oldu?

Birincisi, Bolsonaro salgın tehdidini ciddiye almadı ve sosyal izolasyon önlemlerini eleştirdi. Dolayısıyla eşgüdümlü bir hükümet politikası uygulayamadı.

Ayıca tutarlı bir "bilimsel komite" oluşturamadı. Salgının halk sağlığı sistemi üzerindeki etkisinin tam olarak değerlendirilememesi, sağlık hizmetlerinin tamamen hazırlıksız olduğu anlamına geldi.

Hükümet içinde bile, sağlık bakanlarıyla karantina tedbirleri konusundaki anlaşmazlık, Bolsonaro'nun ilk sağlık bakanını kovmasına ve ikincisinin istifasıyla sonuçlandı.

İkincisi, Sağlık sistemine düşük yatırım ve kalabalık kamu hastaneleri yetersiz kaldı. Brezilya'nın halk sağlığı sistemi veya Birleşik Brezilya Sağlık Sistemi ( Sistema iconico de Saúde, SUS), hükümet fonlarının eksikliği nedeniyle son yıllarda kendisini yenileyemedi.

Son yıllar/aylarda; yatırım azlığı, yeni vakaların artan sayısına ayak uyduramaması başarısızlıkla sonuçlandı.

Birçok sağlık çalışanı düşük ücretli halk sağlığı sistemlerinde çalışmayı tercih etmez, bunun yerine daha iyi ücretli özel klinikler geçer.

Yoğun bakım yatakları ve ventilatör destek ekipmanlarındaki ciddi eksiklikler sadece başlangıçtı.

Dahası, sağlık çalışanlarının bölgesel farklılıklara maruz kaldığı için kırsal bölgeler ihmal edilmiştir.

Koronavirüs salgını, sağlık çalışanlarına aşırı yüklenilmesinden ötürü nitelikli tıbbi müdahaleyi önledi.

Brezilya basınına göre, 32 binden fazla sağlık çalışanı enfekte oldu ve 114 bin kişi Kovid-19 test sonucunu beklediğini bildirdi.

Üçüncüsü, güvenilir istatistiklerin olmaması. Brezilya Bolsonaro hükümeti, Kovid-19 enfeksiyon oranları hakkında güvenilir veri bulunmaması nedeniyle "kör" kararlar aldı.

Hükümetin hastalığın başlangıcında vadettiği 24 milyon testin sadece yüzde 3'ü gerçekleştirildi.

Buna ek olarak, kamu ve özel sağlık kuruluşları tarafından yapılan test sonuçları Sağlık Bakanlığı'nın günlük bülten yayınına entegre edilmedi, yani hükümetin vaka sayısını düşük gösterme konusunda bile bilgi sahibi değildi. 

Dördüncüsü ise, medikal cihazların düşük kaliteli teknolojiye sahip olması. En gelişmiş tıbbi cihazlara erişimdeki eşitsizlikler, yetersiz finanse edilen kamu sağlık sisteminin sonucudur.

Brezilyalıların yüzde 20’si özel klinikleri seçiyor. Çünkü yüksek teknolojiye sahip medikal araç ve gereçler kamu hastanelerine göre özel sağlık kuruluşlarında daha az riske maruz bırakıyor. Hızlı teşhis de bulunuyor.

Dolayısıyla, kamu ve özel sağlık hizmetleri arasındaki bu tutarsızlıklar, ülkenin sağlık sistemindeki eşitsizlikleri ortaya çıkarmakta ve Brezilya toplumunu yüksek risk altında ve savunmasız hale getirmektedir.
 


‘Yeni sosyalleşme’ ekonomiyi düzlüğe çıkaramadı

Pandemi geldiğinde Bolsonaro “Herkesin çalışması gerekiyor, çünkü eğer pandemi insan hayatına mâl olacaksa, iş ölümlerine de mal olacak’’ diyerek, 'aynı zamanda insanlar Tanrı'ya inanırlarsa korunacaklarını, inancımızın bizi koruyacağını' söyleyerek çalışma hayatına teşvik etti.

Ancak eyalet valileri karantina kararları aldı. Brezilyalılar da büyük oranda eyalet valilerinin sözünü dinledi.

Brezilya’da coronavirüs ilk vakası görüldüğünde (24 Şubat) ülke de 12 milyon işsiz ve yaklaşık 49 milyon kayıt dışı çalışan ve yoksulluk sınırının altında 50 milyon insan vardı.

12 milyon işsizden sadece 500 bini işsizlik sigortasından faydalanıyor; bu da ‘sosyal güvenlik sisteminin’ artık bu nüfusa hizmet edemediğini gösteriyordu.

Brezilya Coğrafya ve İstatistik Enstitüsü (IBGE) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, pandemi nedeniyle işsiz kalan 16,6 milyon insanın 5 milyondan fazlası mayıs başı ile haziran ayının üçüncü haftası arasında işlerine geri döndü.

Bu durum salgının hızını arttırdığı gibi ekonomin de daha büyük arıza göstermesine neden oldu.

Sadece 500 binden fazla vaka temmuz ayının bitmeden kaydedildi. Koronavirüs ölümleri temmuz ayı içerisinde Brezilya’nın 10 eyaletinde hızlandı. Dolayısıyla vakaların görüldüğü işyerleri tekrar kapatıldı.

Brezilya Merkez Bankası, şubat ayından bu yana döviz piyasasına çeşitli zamanlarda müdahale etti ve 45 milyar dolar enjekte etti.

Buna rağmen Brezilya para birimi reel yıl başından bu yana ABD doları karşında yüzde 35 değer kaybetti. 

Sanayi üretimi mart ayında yüzde 9,1 düşerken, Ulusal Sanayi Konfederasyonu'nun iş güven endeksine göre mart ve nisan ayları arasında 25,8 puan düştü.

IMF’ye göre Brezilya 2020’yi yüzde 5 küçülme ile kapaması, 2 bin 500’den fazla büyük şirketin iflas edebileceğini açıkladı.

Ancak Brezilya 2020 yılının ilk altı ayını yüzde 8 küçülme ile kapattı. IMF, dünyanın ‘büyük buhrandan daha kötü’ bir dönemi yaşadığını açıkladı. 

Brezilya GSYİH’nın da yüzde 3 ile yüzde 7 arasında daralacağını bekleniyor. En kötü senaryoya göre GSYİH bu yıl yüzde 10,2 küçülecek.

Dünya Bankası’na göre Brezilya GSYİH’ın 120 yıl sonra en büyük ekonomik düşüşün yaşanacağı öngörülüyor.

OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) rakamlarına göre, Brezilya ekonomisinin 2020 yılını yüzde 7,4 daralması ve işsizliğin yüzde 15'in üzerine çıkması bekleniyor. 

Birçok analist, hem dünyada hem de Brezilya'da ‘V’ şeklinde bir iyileşme bekliyor.

Dünya Bankası, Brezilya için biraz daha zayıf bir toparlanma tahmin ediyor, 2021'de yüzde 2,2'lik büyüme ile bir önceki 2015 - 2016 resesyonunun bir şekilde yansıtıyor.

Bu, hızlı bir şekilde "eğriyi düzleştirmek" için ikinci bir dalgadan kaçınılması gerektiğini vurguluyor.

Temmuz ayı başında Uluslararası Para Fonu (IMF) Brezilya ekonomisini 2020’de yüzde 9,1'lik bir küçülme yaşayacağı şeklinde ‘yeniden’ revize etti.

Dünya Bankası da yüzde 8'lik bir küçülme öngörüyor. Ancak Brezilya Merkez Bankası, bu yıl ekonomide yüzde 6,4'lük bir daralmaya yaşanacağını söylüyor. 

Her halükarda, Brezilya ekonomisinin önemli bir küçülme yaşayacağı tartışmasız bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

2019’da yüzde 1,1’lik bir büyüme yaşanırken; 2020'nin başında, yeni koronavirüs salgının Çin'de yoğunlaştığı ve Brezilya'ya ne zaman ve nasıl gelebileceği belirsizleştiğinde, uzmanlar 2020 ekonomik büyümenin yüzde 2,3 olduğunu tahmin ediyordu.

Bugün Brezilya'nın en yoksul yüzde 40'lık kesimi, Kovid-19 salgınına maruz kalıyor. Brezilya nüfusunun yaklaşık yarısı; ya yoksulluk içinde yaşıyor (günde 35-40 TL arası) ya da yoksulluğa düşmeye karşı savunmasız durumda ve kendilerini enfeksiyona karşı korumada dezavantajlılar.

Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro’nun, virüse karşı organizasyon yetersizliği, halk sağlığında toplumsal ve ekonomik etkileri onlarca yıl hissedilecektir.

Çünkü ölümlerin çoğu 60 yaş üstü kişilerde olmasına rağmen, rakamlar Brezilya'da koronavirüsün demografik yapısı ve sosyal mesafenin olmaması nedeniyle "gençleştiğini" göstermektedir.  

Resmi vakaların yüzde 60'ından fazlası 20 ile 49 yaş arasındaki insanları etkilemekte ve dünya da 50 yaş altı ölümlerde Brezilya ilk sırada yer almaktadır.

Kovid-19 salgını, daha önce hiç olmadığı gibi Brezilya’ya zarar verdi. Sonuçları itibarıyla hiçbir yerde Brezilya'dan daha yıkıcı olmamıştır, muhtemelen dünyanın en kötü salgın yönetimini Brezilya verdi.

Son yirmi yılda, Brezilya sürekli olarak yoksulluktan ötürü dang, Zika, H1N1,sarı humma ve diğer salgın türlerinden muzdaripti; ancak  ülke ilk kez bu kadar bir hastalığa teslim olmuş durumda.

Brezilya Latin Amerika'daki en güçlü sağlık sistemine sahip olmasına rağmen, ülke genelinde kapasite oldukça yetersiz kaldı.

Virüsün, özellikle Brezilya'nın Kuzey ve Kuzeydoğu bölgelerinde, daha düşük sağlık kapasitesine sahip daha fakir alanlara yayılması, sistemin sağlık hizmetine yanıt verememesi bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu, halihazırda aşırı yoğun olan halk sağlığı sistemine baskı uygulayacak ve özellikle yoksullar ve savunmasız olanlar arasında daha fazla yaşamı tehlikeye atacaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU