Babacan: Tüm demokratik yapılarla diyaloğa açık olacağımızı milletimize şimdiden taahhüt ediyoruz

Babacan, Demokrasi ve Atılım Partisi’nin genel merkez açılışında konuştu

Fotoğraf: Twitter

Demokrasi ve Atılım Partisi koronavirüs nedeniyle genel merkezlerinin dijital biçimde açılışını yaptı.

Partinin genel başkanı Ali Babacan açılışta bir konuşma gerçekleştirdi.

Babacan, “Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, iktidarda veya muhalefette siyasi nezaketimizi koruyacağımızı, tüm demokratik yapılarla diyaloğa açık olacağımızı milletimize şimdiden taahhüt ediyoruz” dedi.

“Genel merkezimizin inşası tamamlandı, ama asıl inşa faaliyetlerimiz yeni başlıyor” diyen Babacan, “Bir bina inşasından çok daha zorlu, sabır gerektiren bir inşa faaliyeti bu. 81 ilde ve 922 ilçede yepyeni bir teşkilat yapısını tuğla tuğla inşa ediyoruz. Bu çatının altında sadece yeni bir örgüt değil, aynı zamanda yeni bir siyasi kültür inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı.

WhatsApp Image 2020-07-07 at 19.55.16.jpeg
DEVA Partisi Genel Merkezi. Fotoğraf: DEVA Basın Birimi

 

“Parti içi demokrasiye bu çatı altında hayat veriyoruz”

Babacan, siyasi partilerin tüzük ve programların sayfaları arasında ölü sözcükler olarak kaldığını belirttiği “katılımcılık ve parti içi demokrasi” kavramlarının DEVA Partisi çatısı altında hayat bulacağını kaydetti.

Babacan şöyle devam etti:

Biz bu çatının altında yeni bir parti üyeliği bilinci, yeni bir çalışma biçimi, yeni bir üslup, yeni bir liderlik tarzı oluşturuyoruz. Türkiye’nin tüm illerinden “biz de varız” diyen arkadaşlarımızla beraber, geniş bir katılımla yürütüyoruz bu süreci. Partimizin internet sitesi devapartisi.org ilk günden bu yana çok yoğun bir ilgi görüyor. Görüş bildirmek, gönüllü olmak, katkıda bulunmak veya görev almak isteyen tüm vatandaşlarımız bu sürecin doğal paydaşı artık.  Özellikle vurgulamak isterim ki, parti içinde ortaya koyduğumuz her başarı, bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizin de göstergesi ve teminatı olacak. Teşkilatlanma çalışmalarımız tamamlandığında, Türkiye’nin her köşesinden, mahallelerden ilçelerimize, illerimize, oradan genel merkezimize süzülerek gelen bilgi ve değerlendirmeler, ülkemizin sorunlarını tespit ve çözüm üretme konusunda başlıca dayanağımız olacaktır.

DEVA Partisi’nin kurulmasını Türkiye için yepyeni bir başlangıç olduğunu savunan Babacan, “Bundan böyle halkımız, özellikle de gençlerimiz, geleceğe umutla ve güvenle baksın. Bundan böyle ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil kaybedecek, birleştirici siyaset kazanacaktır. Bundan böyle korkular ve karamsarlık geride kalacak, cesaret ve umut hakim olacaktır. Biz, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü esasına dayanan, özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi hedefliyoruz. Biz, temel hakların korunduğu, hukukun ve adaletin tam olarak işlediği, vatandaşlarımızın korkmadan düşüncelerini açıkladığı, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir Türkiye hedefliyoruz. Dürüstlüğün ve erdemin her koşulda karşılık gördüğü bir Türkiye hedefliyoruz. Yoksulluğun azaldığı, her alanda fırsat eşitliğinin sağlandığı, insanlarımızın iş bulabildiği, refah ve bolluk içinde yaşayan bir Türkiye hedefliyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi kendini garip, öteki, dışlanmış hissetmediği bir Türkiye istiyoruz” diye konuştu.

“Kadına yönelik şiddete karşı topyekün mücadele”

“Kadınların eşit vatandaş olarak güçlendiği, kadına yönelik şiddete karşı topyekün mücadele veren bir Türkiye” hedeflediklerini bildiren Babacan şöyle devam etti:

En önemli varlığımız olan gençlerimizin ve çocuklarımızın kaliteli eğitime eşit fırsatlarla ulaşabildiği bir Türkiye hedefliyoruz. Uluslararası itibarını artırmış, güven duyulan, bölgemizde ve dünyada barışa katkı veren bir Türkiye hedefliyoruz. Kendi içinde ve dışarıya karşı güvenliğini sağlamış; sadece güvenlik araçlarını değil, siyasi ilişkileri, ekonomiyi, diplomasiyi ve kamu diplomasisini de güvenliğin ana unsurları gören bir Türkiye hedefliyoruz.  Dünya için barış, refah ve sosyal adalet istiyoruz. Çevreyle ilgili sorunların ciddiyetle ele alınmasını, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden bu konuda tavizsiz bir duruş sergilenmesini istiyoruz.  Daha fazla demokrasi, daha fazla adalet, daha fazla özgürlük için mücadele edeceğiz. “Önce insan!” demeye devam edeceğiz. Ülkemizin öncelikli sorunlarını çok iyi biliyoruz ve hepsi için bir planımız var. Bu eşsiz ülkeyi iyileştirmeye, güzelleştirmeye niyeti olanlar için, hayallerimiz ve hedeflerimiz var. Ayağa kalkmak, toparlanmak ve yeniden başarmak için; sorunlarımızla açık bir şekilde yüzleşmek ve iyileşebilmek için; yılmamak ve harekete geçmek zorundayız. Güçlü toplum, güçlü kurumlar ve güçlü bir Türkiye hedefini hep birlikte başaracağız. Cesaretle, özgüvenle, azimle, işbirliği ruhuyla, diyalog ve ortak akıl arayışıyla çalıştığımızda aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Güzel ülkemizin önü açıktır.

19 Mayıs vurgusu

DEVA Partisi olarak, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı Atatürk’ün ilerlemeye yaptığı vurguya ithafen, 19 taahhütle açıkladıklarını ifade eden Babacan, “Türkiye’nin kendi özgün dijital dönüşüm önceliklerinin ne olması gerektiğini kamuoyumuzla paylaştık. Teknoloji geliştirmenin ön şartı, gençlerimize özgür bir ortam sağlamaktır. Yaratıcılık özgür ortamlarda gelişir. Özgür zihinlerin bir arada çalışacakları bir ekosistem oluşturmak şarttır. Ülkemizde ise şu anda teknolojiye karşı sansürlerle, kısıtlamalarla ve yasaklarla yaklaşan bir siyaset anlayışı var. Gençlerimiz dislike attı diye teknolojiyi karşısına alan bir zihniyet var. Artık yaşlanmış olan siyaset dijital devrim içinde doğmuş olan gençlere parmak sallamakta. Sonuçta karşılaşılan tablo ise hızla artan genç işsizlik” dedi.

Türkiye’nin büyük ve zengin bir ülke olduğunu ifade eden Babacan, “Evet, petrol yataklarımız, kıymetli madenlerimiz sınırlı. Ama biz altı yüzyıllık bir imparatorluk birikiminin üzerinde yükselen, yüz yıllık bir cumhuriyet tecrübesine sahip, nice badireler atlatmış ve nice mucizeler yaratmış bir halkız. Kültürde, sanatta, bilimde, teknolojide, iş hayatının her alanında başarısını ispat etmiş zengin bir insan kaynağına sahibiz. Ne var ki, biz bu zenginliğin kıymetini bilmemişiz. Şimdiye kadar bu potansiyelin bütününü bu ülkenin sermayesi olarak görüp, hiçbir ayrım yapmadan kucaklayıp, Türkiye’nin kalkınması için harekete geçiren bir yaklaşımla yönetilmemişiz” diye konuştu.

“Yetişmiş insan kaynağımız bölünüp parçalanmış. Her gelen iktidar, toplumun bir kısmını ‘kendi toplumu’ olarak görüp diğer kısmına 'rakip toplum’ hatta bazen 'düşman toplum’ gözüyle bakmış” diyen Babacan şunları kaydetti:

Bu ülkenin insan kaynağının çoğu zaman bir yarısı itilmiş, kakılmış, yok sayılmış, devlete yanaştırılmamış, kurumlardan uzak tutulmuş; uzmanlığından, bilgisinden, entelektüel birikiminden, tecrübesinden yararlanılmamış. Ülkenin insan sermayesinin bir kısmı heba edilmiş. İşte biz, bu makus talihi değiştireceğiz. Türkiye’nin kalkınmasında esas dayanağımız bu birleşik insan gücü olacak. Ülkeye yararlı olabilecek tek bir insanı bile bu birleşik gücün dışında bırakmayacağız. Kırgınları, küskünleri, umudunu kaybedip köşesine çekilmişleri, kahredip terk-i diyar etmişleri arayıp bulacağız. Birlikte çalışmaya çağıracağız. Şimdiye kadar ayrıştırılan farklı toplumsal grupların, bir araya gelip birlikte çalışmasından doğacak sinerjiyi hayal edebiliyor musunuz? İşte biz bu ülkeyi bu sinerjiyle yeniden ayağa kaldıracağız.

“Hissettiğimiz sorumluluk daha da ağırlaştı”

Teşkilatlanma için kurulan 18 komisyonun 81 ili ziyaret ettiğini söyleyen Babacan, “Bir yandan geleceğe dair umudumuz arttı, öte yandan omuzlarımızda hissettiğimiz sorumluluk daha da ağırlaştı” dedi ve şöyle devam etti:

İşte şimdi, ağırlaşan bu sorumluluk duygusuyla, bize katılan yol arkadaşlarımıza ve bütün halkımıza buradan bir kez daha söz veriyoruz:
Şartlar ne olursa olsun bizi bir araya getiren ortak payda demokrasi, özgürlük ve adalete olan inancımızdır. Özellikle zor zamanlarda demokrasiyi lüks olarak görenlerden ve ilk fırsatta rafa kaldıranlardan olmayacağız.
Temel hak ve özgürlükleri sonuna kadar savunacağız. Her görüşün serbestçe ifade edilmesini teşvik edeceğiz. Düşünce suçu kavramını yok edeceğiz.
Yargıyı yürütmenin baskılarından kurtaracağız. Yargıçlarımız, savcılarımız özgür kalacak, kimseden telefon talimatı almayacak. Kürsüde sadece yasalarla ve vicdanlarıyla baş başa olacaklar.
Toplumun tüm kesimlerini bu çatının altında toplamayı başaracağız.
DEVA Partisi yönetiminde devlet, bütün inançlara eşit mesafede duracak ve aynı zamanda bütün vatandaşların inanç ve ibadet özgürlüğünün garantörü olacak.
Öte yandan, dinimizin kutsallarını günlük siyasete asla malzeme etmeyecek, asla siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz.
Herkesi olduğu gibi kabul edecek, yaşam tarzına saygılı olacağız.
Devletin bütün kurumlarını çalıştıracak, bütün kurallarını eksiksiz işleteceğiz.
Güvenilir, öngörülebilir ve denetlenebilir bir yönetim sistemi kuracağız.
Popülizme asla prim vermeyeceğiz. Bu ülkenin sadece bu gününün değil, geleceğinin de sorumluluğunu taşıdığımızı bir an bile unutmayacağız.
Laf değil, iş üreteceğiz. Bölen değil, birleştiren olacağız.
Bağırıp çağırarak, insanları yaftalayarak, hain diye damgalayarak, sanal düşmanlar yaratıp halkımızı korkutarak güç devşirmeye çalışmayacağız.
Partizanlık yapmayacağız, yapıcı olacağız. Türkiye’nin yararına olan her adımı kim atarsa atsın destekleyeceğiz.
Geçmiş üzerinden kısır kavgalarla vakit kaybetmeyecek, ülkemizin sorunlarına ve çözümlere odaklanacağız.
Bu anlayışımızın gereği olarak, tüm siyasi partilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog kanallarımızı her zaman açık tutacağız.
Yolsuzluğun, israfın, adam kayırmacılığın beslendiği bataklıkları kurutmak için ne gerekiyorsa kararlılıkla yapacağız.
Liyakat ve fırsat eşitliği ilkelerini devlet yönetiminin her kademesinde hayata geçireceğiz.
Biz, herkes için iyi olan politikaların ancak ortak akıl, istişare ve uzlaşma kültürüyle oluşturulabileceğine inanıyoruz.
Biz, muhalefet kurumunu ve muhalif görüşleri siyasetin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul ediyoruz.
Biz, Türkiye’nin tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülke olduğuna inanıyoruz.

Babacan partisinin taahhütlerini ise şöyle sıraladı:

İktidarda veya muhalefette siyasi nezaketimizi koruyacağımızı,
Sorumluluk sahibi dürüst, akılcı, serinkanlı, sakin ve incelikli siyaset dilimizden taviz vermeyeceğimizi,
Birleştirici, kapsayıcı ve umut veren bir siyaset üreteceğimizi,
Polemik, hamaset ve kutup siyasetine bulaşmayacağımızı,
İstişare, müzakere ve çoğulcu siyaseti esas alacağımızı,
Tüm demokratik yapılarla diyaloğa açık olacağımızı,
İlke ve değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi,
Dürüst, erdemli, şeffaf, çözüm odaklı bir biçimde hareket edeceğimizi,
Sadece ve sadece halkımızın refah, huzur ve mutluluğu için çalışacağımızı...

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU