Savcı 12 yaşındaki Kur'an kursu öğrencisini cinsel istismarla suçlanan imam için tutuklama istedi, mahkeme reddetti

İki celse önce tahliye edilen sanık hakkında savcının ve avukatların yeniden tutuklanması talebi reddedilince E.S. baygınlık geçirdi, annesi duruma isyan etti

Aileye destek için Tarsus Adliyesi'ne giden sivil toplum kuruluşları, duruşma çıkışı açıklama yaparak, sanığın tutuksuz yargılanmasına tepki gösterdi

Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada E.S., ailesi ve avukatları hazır bulundu. Davaya kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da bizzat katılarak, çocuk ve ailesine destek verdi. Sanık ve avukatlarının katılmadığı duruşmada, savcı sanığın cezalandırılması ve tutuklanması yönünde görüş bildirdi.

"Beni tehdit etti, korktum, kimseye söyleyemedim"

İddianameye göre olay, halen lise eğitimi gören E.S.’nin lisedeki rehberlik öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıktı. Öğretmen M.A., uyku problemi yaşayan, halüsinasyonlar gören, öfke kontrolü problemi yaşayan E.S.’ye geçmişte yaşadığı bir olay olup olmadığını sordu. E.S., öğretmenine 12 yaşında, 6. sınıf öğrencisiyken yaşadığı olayı anlattı.

Mağdur E.S., yaz tatilinde bir camiye Kur’an kursuna gittiğini, cami temizliği yaparken imam tarafından torba getirmesi için yönlendirildiği karanlık depoda cinsel istismara uğradığını söyledi. E.S. sanık imamın olaydan sonra yanına gelip, şikayetçi olmaması için tehdit ettiğini, korktuğu için uzun süre olayı çevresine anlatamadığını savundu.

Odanın kullanılmayan kapısı açılıp, ışıklandırılmış

Okul yönetimi çocuğun anlatımını tutanağa bağlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tutuklanan sanık hakkında “çocuğa cinsel istismar” suçlamasıyla 24 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açıldı.

Mersin Adli Tıp Kurumu mağdurun vücudunda yaptığı muayenede, cinsel saldırıya uğradığına dair tespitlerde bulundu. Duruşmalarda taraflar arasında pek çok tartışma yaşandı. Savunma avukatları, çocuğun anlatımında “tek kapılı ve karanlık” olduğunu söylediği, saldırının yapıldığı odanın o güne dek hiç kullanılmayan ikinci kapısının olaydan sonra açıldığını ve odaya elektrik tesisatı çekilerek ışıklandırıldığını öne sürdü.

Sanık tahliye edilince intihar girişiminde bulundu

Sanık, depo tabir edilen yerin müezzin odası olduğunu, bu odada Kur’anı Kerim ve diğer kitapları sakladığını belirterek iftiraya uğradığını iddia etti. E.S. ise “Düşmanım olmayan birine neden iftira atayım. Sanık zaten benim ablamın ve ağabeyimin ismini koyan kişi, yani ailemize o kadar yakındır, ben böyle bir insana neden iftira atayım” dedi, şikayetçi oldu.

Mahkeme yaklaşık 8 aylık tutukluluğun ardından, iki celse önce, sanığı adli kontrol şartıyla tahliye etti. Tahliye kararını duyunca sinir krizi geçiren E.S. aynı gün intihar girişiminde bulundu ve kaldırıldığı hastanede hayata döndürüldü.

Savcı 38 yıl hapis ve tutuklama talep etti

E.S., ailesi ve avukatlarının bulunduğu duruşmaya sanık ve avukatı katılmadı. Mütalaasını açıklayan savcı Adli Tıp raporuna göre çocuğun cinsel saldırıya uğradığının anlaşıldığını öne sürerek, sanığın "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve Hürriyetten yoksun bırakma" suçlarından cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep etti.

Çocuk ve ailesinin avukatları da cinsel saldırının adli tıp raporlarıyla da sabit olduğunu belirterek, sanığın tutuklanmasını istedi.

"Aramızda bir sapık dolaşıyor"

E.S. mahkemede şu ifadeyi verdi:

“Ben halen ağır psikolojik sorunlar yaşamaktayım. Geceleri anne ve babam benim başımda beklemektedir. Yaşıtlarım şu anda okulunda sınava girerken, ben adliye salonlarında adalet arıyorum. Eğer adaletin tecelli etmesi için benim ölmem gerekiyorsa bana biri açıkça söylesin. Adaletin tecelli etmesi için canımı bile vermeye hazırım. Benim annem, babam hayatından korkar oldu. Sürekli rehber öğretmen ile görüşmektedirler. Arkadaşlarım endişeleniyor. Bir aydır telefonlara cevap veremiyorum, korkudan evden çıkamıyorum. Aramızda bir sapık dolaşmaktadır. Ailemden birisi ya da diğer çocuklar için sapık her zaman sapıktır. Hapsedilmesi lazım. Hiçbir çocuk, hiçbir canlı bunu hak etmiyor. Sanıktan şikayetçiyim, adaletin yerini bulmasını istiyorum. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum.”

"Kızım üç defa intihar girişiminde bulundu"

Anne A.S., “Çocuğum üç defa intihara kalkıştı, sabaha kadar başında bekliyorum. Geceleri çığlıklarla uyanıyor, 'yapma' diye bağırıyor. Çocuğumu psikologlarda gezdiriyorum. Adalet istiyorum, sanığın ceza almasını istiyorum” dedi.

Baba R.S. de çocuğunun intihar etmesinden korktuğunu söyleyerek, sanığın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme sanığın yeniden tutuklanması talebini, adli tedbirlerin yeterli olduğu gerekçesiyle reddetti ve duruşmayı son savunma ve şikayetler için erteledi.

Gazeteci Melis Alphan, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan'ın duruşma izlenimlerini ağlayarak anlattığı videoyu Twitter hesabından paylaştı.
 


Mağdur bayıldı, anne isyan etti

Sanığın tutuklanması talebinin reddedildiğini öğrenen E.S. duruşma salonunda bayıldı. Kızının durumunu gören anne A.S. ise “Köylü olduğumuz için mi sahipsiziz?” diye bağırarak karara isyan etti.

Ailenin avukatları, mahkeme başkanının sanık için “Beraat etmesi suçsuz olduğu anlamına gelmez, uzman avukatlarınız var, itiraz edersiniz” dediğini öne sürdü.

Avukatlardan Semra Kabasakal, tüm taciz dosyalarında aslolanın mağdur çocuğun beyanları olduğunu hatırlatarak, "Ancak eldeki delillere ve yapılan araştırmalara rağmen maalesef siyasi özelliklerin ağır basması nedeniyle bir kız çocuğunun hayatı karartılmak üzeredir" dedi. 

Avukatlar, sanık avukatının AK Parti'nin eski ilçe başkanı olduğunu, halen parti teşkilatında görevli olduğunu iddia etti.

Bir sonraki duruşma 29 Mart'ta görülecek. 

DAHA FAZLA HABER OKU