Uzmanlar son ziyareti yorumladı: Türkiye, Libya’da rakiplerine kararlılığını gösterdi

Devletin en üst düzey isimlerinden oluşan heyetin Trablus’u ziyaret etmesini değerlendiren uzmanlar, ziyaret ile Türkiye’nin Libya’da rakip ülkelere karşı kararlılığını gösterdiğini belirterek, Libya ile ilişkilerin daha da derinleşeceğini söyledi

Görüşmede Türkiye ile Libya arasındaki ilişkilerin daha da derinleştirilmesi kararlaştırıldı / Fotoğraf: AA

Türkiye’nin desteklediği ve Birleşmiş Milletler tarafından da tanınan Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Tobruk merkezli Halife Hafter güçlerine karşı geçen haftalarda önemli başarılar kazandı.

Askeri ve siyasi dengenin UMH lehine değişmesinin ardından Libya Başbakanı Serrac’ın Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti.

Dün de bu sefer de aralarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da içinde bulunduğu Türjk heyeti Trablus’a giderek Serrac ile görüştü.

Devletin en üst düzey isimlerinin birlikte Trablus’a gitmesinin ne anlam içerdiğini Libya’yı yakından bilen uzmanlara sorduk.

uluç.jpg
Uluç Özülker / Fotoğraf: AA

 

Uluç Özülker – Eski Trablus Büyükelçisi

“İşbirliği için varılan mutabakatın detayları görüşüldü”

1993 ve 1995 yılları arasında Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği yapan Özülker, Libya’yı yakından bilen bir isim.

“Nasıl ki bütün dünya Libya’ya gelerek orada kendi çıkarlarını korumaya çalışıyorsa, Türkiye’nin de kendi çıkarları doğrultusunda Libya ile ilişkilerini geliştirmesi hakkıdır” diyen Özülker, şunları söyledi:

Libya ile bir ekonomik münhasır bölge anlaşmasını imzalayarak Yunanistan’ın Girit Adası ile Kıbrıs’ın bağlantısını kestik. Libya bu anlaşmayı imzalayarak bize ciddi bir siyasi destek vermiştir. Biz de Libya’ya her türlü askeri ve siyasi desteği vererek Hafter’i geriletmesini sağladık. Dolayısıyla bir tek şey kaldı. O da bu işbirliğini ekonomik anlamda da tamamlamak. Serrac’ın Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile işbirliğinin geliştirilmesi için mutabakat sağlandı. Giden heyet ile bunun detaylarının görüşüldüğünü düşünüyorum.

"Libya’da Osmanlı Paşası gibiydim"

Anlaşma ile Türkiye’nin Libya’da "Ben de varım" dediğini söyleyen Özülker, “Libya halkı, Türkiye’yi Türk halkını sever. Ben Batı’da görev yaptığım dönemde hep boğuştum. Libya’da görev yaparken ise Osmanlı Paşası gibiydim. Orada halen Osmanlı torunları olarak ataları buralardan gitmiş insanlar var” diye konuştu.

yalım.jpg
Yalım Eralp / Fotoğraf: Hürriyet

 

Yalım Eralp – Emekli Büyükelçi

"Ziyaret aynı zamanda siyasi-askeri gösteri”

“Ziyaretin ekonomik, siyasi ve askeri yanı var. Bu aynı zamanda siyasi, askeri bir gösteri” diyen Eralp sözlerine şu değerlendirmeyi yaptı: 

Şu an Libya’da üstün taraf Türkiye ve Ulusal Hükümet. Libya’da ciddi bir rol mücadelesi de var. Bir tarafta Rusya, Fransa, Mısır, öte tarafta Türkiye ve Katar. Tarafların da dahil olacağı bir barış görüşmesi ve ortaya çıkacak bir durum var. Muhtemelen Türk heyetinin ziyaretinde Ulusal Hükümetin barış görüşmeleri konusunda görüşleri alındı ve bazı şartlar ortaya kondu.

"Dengeler değişebilir"

Görüşmelerde Libya petrolünün de konuşulmuş olabileceğini söyleyen Eralp, sözlerini “Libya’da petrol var ama petrol Hafter bölgesinde. Türkiye şu an için masaya güçlü oturuyor ama dengeler her an değişebilir” diye tamamladı.

ercan.jpg
Ercan Çitlioğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Ercan Çitlioğlu - Başkent Üni. Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı

"Libya’da Türkiye’nin karşısında olan ülkelere güçlü mesaj verildi”

Çitlioğlu, ziyaretle ilgili değerlendirmelerini şöyle sıraladı:

1- Ziyareti Libya’ya müdahil olan ve Türkiye’nin karşısında konumlanan Rusya, Fransa, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik güçlü bir mesaj olarak yorumluyorum.

2-) Türkiye’nin en üst düzey yetkililerinin oradaki askeri yetkililerle birlikte görüntü vermesi Libya konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli.

3-) Bunun dışında Ekonomi’den sorumlu bakanın da orada bulunması ekonomi konusunda da Türkiye ile Libya arasındaki işbirliği arayışının başlangıcı ve bu konuların karara bağlanması olarak görüyorum.

4-) Libya’nın Türkiye’de bir deniz ve hava üssü talep ettiğine dair bilgiler vardı. Toplantıda bu konuların da gündeme getirildiği, Türkiye’nin üs kurarak Libya’daki varlığının kalıcılaşması ve ekonomik anlaşmaların başlangıcı olarak bu ziyareti önemli buluyorum.

nebahat.jpg
Nebahat Tanrıverdi Yaşar / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Nebahat Tanrıverdi Yaşar – Libya Uzmanı

"Türkiye’nin Libya’da üç önemli alanda rolünün artması muhtemel"

SWP bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi'nde Konuk Araştırmacı  olarak çalışan Libya uzmanı Nebahat Tanrıverdi Yaşar, Türkiye’nin desteklediği UMH'nin Hafter güçleri karşısında elde ettiği başarıları hatırlatarak şöyle konuştu:

Gerçekleşen bu üst düzey ziyaretin bu açıdan hem pragmatik amaçları hem de siyasi bazı mesajlar içerdiğini söylemek mümkün.

Öncelikle Libya’da meşru hükümet ile ilişkilerin bakanlar seviyesinde devam etmesi, hem UMH’nin uluslararası meşru yanına yeniden vurgu yaparken, daha önce 4 Haziran’da Libya Başbakanı Fayez el Serrac ile Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesinde üzerinde uzlaşılan işbirliği konularında da kararlı olduğunu gösteriyor.

Görüşmede Kasım 2019’da imzalanan güvenlik ve askeri işbirliği ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konularında imzalanan mutabakat muhtıraları çerçevesinde işbirliği ve ülkenin yeniden imarı faaliyetlerinin konuşulduğu açıklandı.

Buradan hareketle görüşmenin önümüzdeki dönemde Türkiye’nin Libya’da üç önemli alanda rolünün daha da artması oldukça muhtemel.

"Doğu Akdeniz’de petrol aramalarında artış olacaktır"

Yaşar, bu üç işbirliği alanlarını şöyle sıraladı:

İlk olarak güvenlik ve askeri işbirliği mutabakat zaptı çerçevesinde Libya güvenlik sektörünün reformu ile Libya ordusu ve güvenlik güçlerinin oluşturulması, eğitilmesi ve donatılmasında yeni adımlar atılacağı; ikinci olarak deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konularında imzalanan mutabakat zaptı çerçevesinde Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama ve sondaj faaliyetlerinde artış ve son olarak da Türkiye’nin Libya’nın yeniden imarı çerçevesinde altyapı faaliyetlerinde artış olacaktır. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU