Diyarbakır’da Kovid-19 servisinde çalışan hemşirelerin ‘nöbet’ isyanı: Tepkimiz torpil kullananlara, haksızlığın giderilmesini istiyoruz

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan hemşireler, nöbet sisteminin adil olmadığını belirterek durumun düzeltilmesi için hastane yönetimi ve CİMER’e şikayette bulundu

Fotoğraf: Independent Türkçe

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan 700 hemşireden sadece 300’ü Kovid-19 servisinde görev alıyor.

Bu durum hastanede görev yapan çok sayıda hemşirenin tepkisine yol açtı. Nöbet sisteminin adil olmadığını belirten hemşireler, durumun düzeltilmesi için hastane yönetimi ve CİMER’e şikayette bulundu. 

Hastane yönetimine dilekçe ile başvuran hemşireler, “Kronik hastalığı ve başka sıkıntıları bulunan arkadaşlarımız insanların hayatını kurtarmak için canla başla mücadele ederken, hiçbir sağlık problemi olmayan personelin kaydırıldığı, geri hizmet ve hasta teması olmayan yerlerde çalıştırılması hakkaniyetli bir durum değil” diyerek tepkisini dile getirdi. 
 

aa.jpg
Fotoğraf: AA (Arşiv)


Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında hemşireler ve doktorlar ön saflarda mücadele etmeye devam ediyor.

Pandemiyle gelen sağlık kriziyle birçok ülke sınıfta kalırken, Türkiye bu alanda izlediği yol ile birçok ülkeye örnek oldu.

Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden bugüne kadar toplam 169 bin 218 kişi koronavirüse yakalandı, 4 bin 669 kişi yaşamını yitirirken, 135 bin 322 kişi ise iyileşerek sağlığına kavuştu.

Bu tablonun en önemli mimarları hiç şüphesiz sahada canla başla çalışan doktor ve hemşireler.

Ancak Diyarbakır’da vakaların en çok bulunduğu hastanede görev yapan hemşireler, nöbet sisteminde torpil yapıldığını ve aynı kişilerin sürekli çalıştırıldığını iddia edip, hastane yönetimi ve CİMER’e şikayette bulundu. 

Independent Türkçe, Diyarbakır’da yaklaşık 200 Kovid-19 hastasının bulunduğu ve 700 hemşirenin görev yaptığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan bazı hemşirelerle görüştü. 

"Nöbet sistemi adaletli değil"

Koronavirüs salgınında kendi isteğiyle ön saflarda görev aldığını belirten ve adının yazılmasını istemeyen hemşire, sözlerine şöyle başladı:

Salgın nedeniyle dünyanın her yerinde olduğu gibi kentimizde de bütün sorumluluk sağlık çalışanlarının üzerindeydi. Bu bilinçle ilk grupta gönüllü çalışmak için başvurdum ve 15 gün boyunca yoğun bakım servisinde görev aldım. 15 gün izin yaptıktan sonra göreve başladım. Ancak yoğun bakımda görev almama rağmen ikinci kez görevlendirilmem beni ve birçok arkadaşımı incitti. Çünkü ancak 700 hemşirenin çalıştığı bir hastanede iş sadece 200-300 hemşire üzerinden yapılıyor ve bu durumda adaletli değil.
 

aa1.jpg
Fotoğraf: AA (Arşiv)


"400 hemşire neden görev almıyor, kaç kişi raporlu, kaç kişi idari izinli?.. Bunları bilmiyoruz" diyen hemşire, nöbet sistemlerinin adaletli olduğuna inanmadıklarını söyledi.

Hemşire tepskisini şu sözlerle anlattı:

200 hemşirenin raporlu ve idari izinli olduğunu düşünelim... Peki diğerleri nerede?.. Geriye kalan 200’ü de torpilden dolayı nöbet tutmuyor. Bizim idari izinli ve raporlu olanlara dönük bir itirazımız yok, tepkimiz torpil kullananlara.


"Baş hemşireler kendilerine yakın olanları kolluyor"

Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 37 hemşirenin enfekte olduğunu dile getiren hemşire, “Bazı baş hemşireler ve baş hemşire yardımcıları kendilerine yakın olan hemşireleri kolluyor, onlara nöbet yazdırmıyor. Kovid-19 servisinde görev alanlar 2-3 kez çalışırken, bazıları o servislerin yolunu bile bilmiyor. Daha önce çalışan bir kişiye 15 gün izalasyon izni veriliyordu, şimdi onu da kaldırdılar. Kovid-19 servisinde çalışan bir kişi her şey normalleşmiş gibi artık evine gidiyor. Ama hala tehlike varsa neden bu uygulamaya son verildi” şeklinde konuştu. 
 

aa2.jpg
Fotoğraf: AA​​​​​​​ (Arşiv)


Hemşireler: Haksızlığın giderilmesini istiyoruz

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Hizmetleri Müdürlüğü'ne başvuran çok sayıda hemşire, dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:

Hastanemizin ameliyathane biriminde ameliyat hemşiresi olarak görev yapmaktayım. Dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nın belli tarihlerde çıkarmış olduğu genelgelere istinaden bağlı bulunduğumuz hastanede de esnek çalışma sistemi uygulanmıştır.

Mart ayından itibaren yaşanan salgın dolayısıyla şahsım ve ekip arkadaşlarım görev yerimizde mesaimize devam etmekte iken acil servis biriminde görev aldık. Daha sonrasında Covid-19 servisinde çalıştım. 15 gün çalıştıktan sonra 15 günlük izalasyon izni kullandırılmasına rağmen şahsım böyle bir uygulama ve haktan yararlanmadım.

Aynı hastanede başka servisler de çalışan diğer personellerin bu uygulamadan, esnek çalışma ve izalasyon izni kullandığı resmiyette mevcuttur. Virüsün yayılması ile hastanemiz de bulunan bazı personellerin Covid-19 ve acil serviste çalışmamak amacı ile bazı kanallar aracılığını kullanarak gerek yer ve görev değişikliği gerekse rapor alıp çalışmadığı resmi arşivlerde mevcuttur.

Bu süre zarfında şahsım ve ekip arkadaşlarımın, kronik rahatsızlığı ve başka sıkıntıları bulunan arkadaşlarımızın insanların hayatlarına faydada bulunabilmek amacı ile canla ve şevkle mücadele ederken, hiçbir sağlık problemi olmayan personellerin kaydırıldığı, geri hizmet ve hasta teması olmayan yerlerde çalıştırılmasının 657 sayılı kanunun 10. maddesine istinaden hakkaniyetli ve eşit davranılmadığına ve bu nedenlerden dolayı motivasyon kaybına neden olmuştur.

Covid-19 servisinde çalışan bazı arkadaşlarımızın 20-30 günlük izalasyon izinleri kullandığı ve hastanemizin birçok biriminde esnek çalışma uygulanmasına rağmen şahsım ve ekip arkadaşlarım Covid-19 servisinde çalışmasına rağmen esnek çalışma ve izalasyon haklarından faydalanamadım.

Cumhurbaşkanlığının esnek çalışma sisteminde personel çalıştırılması genelgesine istinaden şahsımın ve ekip arkadaşlarımın haksızlığa uğradığımızı ve yaşanan adaletsizliği üst amirlerimize iletmek, çözüm ve adaletli çalışmak amacıyla öncelikle süpervizör ile daha sonrasında Sağlık Hizmetleri Müdürü ile görüşme yapılmıştır.

Kendisinin bu konuda bir şey yapamayacağını söylemesi üzerine ilgili başhekim yardımcısına şahsım ve ekip arkadaşlarım sorunu iletmek amacıyla başvuru yapılmıştır. Birçok yere başvurmamıza rağmen hiçbir açıklayıcı yanıt alınamamış, adaletli, eşitliği ve güveni sağlayacak hiçbir adım atılmamıştır. Bu konuda yaşanan haksızlığın giderilmesini istiyorum.

 

Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Cihat Tekin.jpeg
Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Cihat Tekin 


"Raporlu kişiyi tutup getiremeyiz"

Konuyla ilgili Independent Türkçe’ye konuşan Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Cihat Tekin, nöbet sisteminde bir adaletsizlik olmadığını belirterek, raporlu ve izinli hemşireler olduğunu söyledi:

Bu hastanemizde yaklaşık 700 hemşire görev almakta. Kimisinin raporu var, kimi idari izinli, farklı durumu olanlar var. Ben hepsini oturup tek tek incelemedim. Bu konuda tecrübelisi olanların görev almaları daha sağlıklı. Hiçbir deneyimi olmayan birini kovid servisinde çalıştırmak riskli olur. Nöbet dağılımında haksızlık olduğu yönünde bize yansıyan bir şey olmadı. Hemşirelerin görev dağılımını hastane yönetimi belirliyor. Torpil iddiaları gerçek dışı; varsa bu yönlü bir belgeleri sunsunlar gereğini yapalım. Ama biz kalkıp raporlu kişiyi tutup getiremeyiz ancak varsa bir sıkıntı gereğini yaparız.

 
"Torpil kesinlikle yok"

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Erkan Baysal ise, nöbet sisteminin 100 kişi üzerinden değil 300 kişi üzerinden yapıldığını söyledi.
 

Erkan Baysal.jpg
Doç. Dr. Erkan Baysal


Torpil iddialarının gerçek olmadığını ifade eden Baysal, “Şu an sayısını tam bilmediğim gebe olanlar ve idari izinli olanlar var. Yine özelleşmiş hemşireler var. Örneğin Onkoloji hastanesinin ve Anjiyo hemşirelerini çalıştıramıyoruz. Kalan 300 kişi rotasyon çerçevesinde çalışıyor. 15 gün çalıştılar, 15 günde hiç gelmediler. Raporların verileceği kişiler belli. Torpil kesinlikle yok” şeklinde konuştu.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU