Dünyada önemi giderek artan ve koronavirüs (Kovid-19) pandemisi ile birlikte ulusal güvenlik konusu haline gelen tarımsal üretimin ilk adımı olan tohum alanında Türkiye’de de alternatif arayışlar ve uygulamalar artıyor.
Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde Türkiye'de bir ilk olarak Can Yücel Tohum Merkezi’ni kuran ve şimdilerde de İzmir genelinde tarımsal üretimin farklı alanlarında projeler hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tarıma bakışını ve sürdürdükleri faaliyetleri Independent Türkçe’ye anlattı.
“Çiftçinin özgürlüğü tohumdan başlamalı, ürününü tüketiciye ulaştırana kadar da devam etmeli”
Tohumun bir milli bağımsızlık meselesi olduğunu vurgulayan Soyer, yerel tohumları korumanın ve küçük aile tarımını yaşatmanın önemini şu ifadelerle anlattı:
Tohumun çiftçimiz için hayati önemde olduğu kadar bir milli bağımsızlık meselesi de olduğunu düşünüyorum. Bunun bir yanı kültürümüzün ve tarihimizin en önemli parçası olan tohumlarımızı korunmak, diğer yanı da ülkemizde gıda egemenliğinin en önemli merhalesi olan küçük aile tarımını yaşatmaktır. Bu iki aksta da eş zamanlı bir ilerleme sağlamalıyız. Geçmişte Seferihisar’da yaptığımız da bugün İzmir’de yapmaya çalıştığımız da budur.
İzmir’in muhteşem bir tarım kenti olduğunu belirten Soyer, “Özgür tohum, özgür çiftçi bu işin en önemli ayağı. Çiftçinin özgürlüğü tohumdan başlamalı, ürününü tüketiciye ulaştırana kadar da devam etmeli. İşte İzmir’in önemi de bu noktada anlaşılabilir. İzmir hem muhteşem bir tarım kenti, hem de turizmin kalbinde yer aldığı büyük bir ticaret merkezi” dedi.
Tohumdan sofraya kadar her aşamanın yerel düzeyde örgütlenmesinin yerel yönetimlerin en önemli misyonlarından biri olduğunu söyleyen Soyer, şöyle devam etti:
Kooperatiflerle yapmaya çalıştığımız nasıl üreticiyi örgütlemekse bunun bir ayağı da tüketiciyi örgütlemek. Tohumdan sofraya yayılacak bir yerel örgütlenmenin yerel yönetimlerin en önemli misyonlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu örgütlenmeye öncülük eden adımları atmış olmanın gururunu her zaman taşıyacağım.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Bu memleket bir zamanlar tahıl ambarıyken ne oldu da bu günlere geldik?"
Soyer, tarım alanında gerçekleştirdikleri faaliyetleri ve tarıma bakışlarını şu sözlerle anlattı:
Üretici pazarları kurduk. Başka bir tarım mümkün derken hep bunu hedefledik. Yerelin gücüne inandık. Bu memleket bir zamanlar tahıl ambarıyken ne oldu da bu günlere geldik? Hep bu soruyu sorduk kendimize ve çözümünü de kendimizde aradık.
"Yerel Tohum Takas Şenliği ile büyük bir başarı elde ettik”
Soyer, "Seferihisar’da Can Yücel Tohum Merkezimizi kurduk. Farklı yerlerde böylesi merkezlerin kurulmasına aracılık ettik. İlk olarak 5 Şubat 2011 yılında düzenlemiş olduğumuz Yerel Tohum Takas Şenliği ile büyük bir başarı elde ettik. Bu etkinliklerde milyonlarca fide ve tohum dağıttık. İzmir’den Kars’a, Diyarbakır’dan Antalya’ya, Kıbrıs’a kargo yoluyla sayısız tohum ulaştırdık. 2011 yılı Seferihisar Yerel tohum Takas Etkinliği’nden bu yana tüm Türkiye’de 100’ün üzerinde etkinlik gerçekleşti. Hemen hepsine katılıp ürettiğimiz tohumlardan ve fidelerden dağıttık" diye konuştu.
“Kaybolmak üzereyken bulduğumuz Karakılçık buğdayımızı üretmeye başladık”
“Bu işi öylesine değil gerçekten inanarak yaptık” diyen Soyer, hazırlık sürecinde ulaşabildikleri her köyü ziyaret ettiklerini anlattı:
Kapı kapı dolaştık. Tarlada çalışanlarla tarlada, kahvede oturanlarla kahvede konunun önemini anlattık. Bu çalışmalar sırasında Gödence köyümüzde çok az miktarda kaybolmak üzereyken bulduğumuz Karakılçık buğdayımızı üretmeye başladık. Her bulduğumuz boş araziye ekerek bu günlere geldik. 2016 yılında ilk defa ekmek yaptığımız Karakılçık buğdayı bugün Menemen ovalarına kadar ulaştı.
“Tohum köktür, gelenektir ve gelecektir”
"Bu yıl, 500 dönüm arazide boy veren Karakılçıkların hasat heyecanını yaşayacağız. Yapılan bu çalışma iklim değişikliği konusunda da iyileştirici etkiye sahip" diyen Soyer, çok su harcamadan, ilaç kullanmadan üretim yapılabilecek bir gelecek hayaliyle çalıştıklarını söyledi.
Soyer, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Seferihisar Belediye Başkanlığı sürecimden bugüne 'Tohum köktür, gelenektir ve gelecektir' diyor ve bu düşünceyi yerel yönetim politikalarının merkezine yerleştirmek için çalışıyorum. Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak omuzlarımdaki sorumluluğun farkındayım.
Tohumun birilerinin tekelinde olmasına asla izin vermeyerek tarladan sofraya her aşamada üreticinin, tüketicinin ve doğanın hakları için çalışan bir örgütlenmeyi kurmak için 'kurda, kuşa, aşa' diyerek kendi tohumlarımızı topraklarımızla buluşturacağız.
© The Independentturkish