Gıda fuarına katılmak için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) tutuklanarak terörle yardım suçlamasıyla mahkum edilen Türkmen-Der Başkanı Mehmet Ali Öztürk, 27 aydır Abu Dabi’de bir cezaevinde tutuluyor.

Öztürk’e “Suriye’ye izinsiz girmek, terör gruplarının propogandasını yapmak ve finans desteği sağlamak” gibi suçlamalar yöneltilse de ailesi ve avukatları bu suçlamaları reddediyor.

Yardım faaliyetleri organize ediyordu

2011’de başlayan Suriye iç savaşı boyunca defalarca Suriye’ye giden ve insani yardım faaliyetlerinde bulunan Öztürk, Kızılay’la da ortak çalışmalar yapmıştı.

2 yıl önce BAE’den ticari vize alarak bu ülkedeki uluslararası gıda fuarına katılmak için gitmişti.

Dava sürecinde ailesi ve büyükelçilik görevlilerinin kendisine ulaşamadığı kaydedilirken Öztürk’e yerel mahkemenin verdiği ceza Federal Mahkeme tarafından onanmıştı.

'Virüs yayılıyor, önlemler yetersiz'

Ailesiyle telefonla konuşan Öztürk, Abu Dabi’deki Al Wathba Hapishanesi’nde Kovid-19 salgınıyla ilgili önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi.

Telefon görülmesi sırasında alınan kayıtta 3 aydır kendilerine gazete verilmediğini ve cezaevinde virüsün yayıldığını söyleyen Öztürk, görevlilerin sadece hijyen kurallarını duvara astıkları bir stickerle duyurduklarını ve askerlerin sayıma da gelmediğini belirtti. 

Sosyal mesafe yok

17 metrekarelik odada 8 kişi kaldıklarını ifade eden Öztürk, cezaevinde sosyal mesafe kurallarına uyamadıklarını kaydetti.

Öztürk telefon konuşmasında “Lütfen bizim sesimizi duyurun. Abu Dabi Birleşik Arap Emirlikleri Al Wathba Hapishanesi’nde insanlar çaresizlik içinde ölümü bekliyorlar. Son nokta bu yani; son söylenecek kelime bu” dedi.

Avukatı: İddiaları çürüttük

Independent Türkçe geçtiğimiz yıl Öztürk’ün durumunu gündeme getirmişti.

Öztürk’ün avukatı Mete Gencer, müvekkiline yöneltilen suçlamaları evraklarla çürüttüklerini savunarak buna rağmen yerel mahkemenin Öztürk hakkında müebbet hapis cezası verdiğini söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı olayla ilgili insiyatif almak istese de iki ülke arasındaki ilişkiler nedeniyle bir sonuç alamadı. Dışişleri yetkilileri davayı “siyasi” olarak nitelendiriyor.