Son birkaç gündür basında yer alan bazı haberlerde NASA’nın zamanın geriye aktığı bir paralel evren bulduğu iddia ediliyor. Haberlerin merkezinde NASA'daki araştırmacılar tarafından sürdürülen Antarctic Impulsive Transient Antenna (ANITA) isimli araştırmanın bulguları yer alıyor. Ve araştırmada fizik yasalarını ihlal eden parçacıklar tespit edildiği bildiriliyor.
Peki söz konusu araştırmanın bulguları basında doğru biçimde mi aktarıldı? Yani NASA, gerçekten de zamanın geriye aktığı bir "Benjamin Button" evreni mi keşfetti?
CNET’e konuşan farklı ülkelerden bilim insanları, akıllardaki soruları ve paralel evren iddiasına dair fikirlerini açıkladı:
ANITA projesi ne işe yarıyor?
ANITA projesi, Antarktika buz tabakasının üzerinde 37 bin metre yükseklikte uçan bir helyum balonuna bağlı radyo antenlerini kullanıyor. Bu yükseklikte antenler, kozmozu “dinliyor” ve nötrino olarak bilinen yüksek enerjili parçacıkları tespit edebiliyor.
Bu çok küçük parçacıklar genellikle maddeyle etkileşmiyor. Hatta saniyede yüz trilyon nötrinonun insan vücudundan geçtiği düşünülüyor. Ama eğer etkileşime girer de bir atomu parçalarlarsa o zaman tespit edilebilir hale geliyorlar. Bu da evrenin neresinden geldiklerini anlamamızı sağlıyor. ANITA da uzaydan fırlatılan ve Antarktika buz tabakasındaki maddeyle çarpışan nötrinoları gözlemliyor.
Sıradışı bulgular ne anlama geliyor?
ANITA yıllar boyunca bir dizi “acayip” olgu elde etti. Bunlardan birinde uzayda süzülen yüksek enerjili nötrinolar yerine garip bir açıdan, yani Dünya’nın içinden gelmiş gibi görünen nötrinoların dedektöre çarptığı görüldü. Ve evet, bu olay mevcut fizik anlayışımızla açıklanamıyor.
Avustralya'nın ulusal bilim ajansı CSIRO'nun fahri üyesi Ron Ekers, “Olağandışı ANITA olayları 2016'dan beri biliniyor ve tartışılıyor” diyor.
Aradan geçen 4 yıla rağmen ANITA’nın saptadığı anormal olaylara tatmin edici bir açıklama gelmemesi özellikle ilgili kişiler için çok sinir bozucu.
Bilim insanları paralel evren iddialarına ne diyor?
“NASA zamanın tersine aktığı paralel evren buldu” başlıklı haberlerin ilki New Scientist’te Nisan başında yayımlanmış olsa da iddianın dayandığı bulgular, neredeyse iki yaşında.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu internet sitesi haberlerin tamamını görüntülemek için abonelik istiyor. Bu nedenle söz konusu haberlerin çoğu, kaynağın sadece görüntülenebilen ilk kısmından alınmış gibi görünüyor. Bu nedenle araştırmaya dair ayrıntılı bilgiler, içeriklerin çoğunda yer almıyor.
ANITA’nın gözlemlediği ilginç olaylar, mevcut bilimsel tekniklerle açıklanamadığında ortaya bir sürü teori ve iddia çıkıyor. Örneğin bu olayların Antarktika buzunun kendisinden kaynaklanabileceğini öne sürenler bile var.
Queensland Üniversitesi'nden astro-parçacık uzmanı Pat Scott, anormal bulguları açıklayabilecek birçok teori olduğunu söylüyor ve ekliyor:
Bu bulgularda mutlaka paralel evrene işaret etmesi gereken hiçbir şey yok.
Uzmanlara göre nötrinolara dair bilinmeyen çok şey var ve bilim insanları bunları çözmek için hala çalışıyor.
Sydney Üniversitesi’nden astrofizikçi Geraint Lewis, “ANITA’nın bulgularını açıklayabilecek birkaç aday parçacık var” diyor ve ekliyor:
ANITA bulgularını açıklarken paralel evrenleri düşünmek heyecan verici görünse de, alternatif fikirler hala masada.
Lewis’e göre bu, paralel evren fikrinin yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Ancak şu anda kanıtlar, ağırlıklı olarak bu fikre karşı çıkıyor.
Sahte haberlere nasıl yaklaşmalı?
Kanıtlar üzerinde kapsamlı bir inceleme yapılmadan bu teoriyi yayan haberler, halkın bilimle ilişkisini de zorlaştırıyor. Çünkü koronavirüsle veya iklim değişikliğiyle ilgili sahte haberler zaten okurları uzun süredir yanlış yönlendiriyor.
Bu yüzden söz konusu içeriklere rastlayanların, yazılanlara hemen inanmadan önce ünlü gökbilimci Carl Sagan’ın şu sözlerini hatırlaması gerekiyor:
Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir.
Independent Türkçe, CNET