Bülent Arınç’tan kendisine FETÖ’cü suçlaması yöneltenlere sert yanıt: Kampanyayı yapanların bir gün ülke, millet, din ya da dava diye bir dertleri olmadığı acı bir şekilde anlaşılacak

Bülent Arınç, “liste” tartışmaları ve “salavat” çıkışıyla ilgili sözlerinin arkasında olduğunu söyleyerek kendisine suçlama yöneltenlere yanıt verdi: Bu dile dur demek gerekir

Bülent Arınç / Fotoğraf: AA

22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, Ülke TV’de Sevda Noyan’ın darbe söylentileriyle ilgili sarf ettiği “ Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür yani. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede 3-5 var. Listem hazır” sözlerine tepki göstermiş, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında cemaatle ibadete ara verilen camilerden her akşam salavat ve dua okunmasıyla ilgili de "Yani insanları nefret mi ettiriyoruz, yoksa insanların dini duygularını daha mı canlı tutuyoruz? Sen iyi bir iletişim uzmanısın. Bu konuda anketçilere bir şeyler sorsalar daha iyi olur. Bana kalırsa bu bir bidattır diyorum" demişti.

Arınç’ın, gazeteci Kemal Öztürk’ün YouTube yayınındaki bu ifadeleri özellikle sosyal medyada büyük yankı buldu.

Kimi isimler Arınç’ı “FETÖ’cü olmak” veya “salavattan rahatsızlık duymakla” suçlamıştı.

Arınç kendisine yöneltilen bu suçlamalara kişisel Twitter hesabından yanıt verdi.

"Buna 'dur' demek gerekir"

Açıklamasında tüm darbelere ve darbe sevenlere ilk karşı çıkacak insanlardan biri olduğunu söyleyen Arınç, “Demokrasi mücadelesi ve darbe karşıtlığı ile geçen tüm siyasi hayatım bunun delilidir. Ancak darbe karşıtlığı yapacağım diye ölüm listeleri hazırlayan, insanların mahremiyetine dil uzatan, birilerini isim vererek tehdit eden, artık dengesi bozulmuş bir güruhu eleştiriyorum. Bu üslup, bu dil, bu tutum en başta demokrasiye, dini inançlarımıza, ülkemize ve nihayetinde partimize zarar verir. Buna “dur!” demek gerekir” ifadelerini kullandı.

Ömrünü dini bir hayat sürmeye adamış biri olduğunu belirten Arınç, minarelerden okunan salavatları, duaları daha güzel okumanın ve daha ayarında yapmanın faydalı olacağını dile getirdiğini, bununla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir kamuoyu araştırması yaparak durumu gözden geçirmesinin faydalı olacağı kanaatinde olduğunu kaydetti.

"Kampanyayı yapanların; bir gün ülke, millet, din ya da dava diye bir dertleri olmadığı acı bir şekilde anlaşılacak"

Sözlerinin arkasında olduğunu ve her platformda savunacağını ifade eden Arınç, “Bu sözlerimden yola çıkarak beni FETÖ’cü, darbe yanlısı, ezandan-salavattan rahatsız olan biri gibi göstermeye çalışan, bu camia için utanç verici yalanlar, iftiralar, hakaretlerle dolu bu kampanyayı nefretle kınıyorum. Bu insanların beni anlamalarını da beklemiyorum. Zira bu kampanyayı yapanların ve sözcülük edenlerin; bir gün ülke, millet, din ya da dava diye bir dertleri olmadığı acı bir şekilde anlaşılacaktır” dedi.

Arınç açıklamasında şunları söyledi:

Hiçbir kurum, hiçbir makam, hiçbir unvan baki değildir. Hepsi gelip geçicidir. Bunlar için insanın haysiyetini, onurunu, kişiliğini, ilkelerini çiğnemesi zavallılıktır. İnandığım değerler, ilkeler ve onurumla doğruya doğru, yanlışa da yanlış demeyi sürdüreceğim.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU