Yeni tip koronavirüs (Kovid -19) salgınından Türkiye'de en çok etkilenen İstanbul'da virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenaze işlemleri nasıl yapılıyor Merak edilen bu soruyu İBB Mezarlıklar Daire Başkanı Ayhan Koç yanıltladı.
Talep edilen mezarlıkta yer sorunu yoksa hemen defnediliyor
Sarıyer Kilyos ve Beykoz Baklacı mezarlıklarıyla ilgili "Koronavirüs Mezarlığı" söylemlerinin doğru olmadığını, bu mezarlıkların daha önceden de var olduğunu ifade eden Koç, şunları dile getirdi:
Mezarlıkların büyütülmesi dahi söz konusu değil. Buralar, mevcut var olan mezarlıklar. Defin işlemlerine hazır olabilecek durumda olan büyük çoğunluğu boş olan mezarlıklarımızdı. Kilyos ve Baklacı’yı belirlememizin altında yatan sebep hızlı şekilde defin sağlamak içindir. Koronavirüs mezarlığı diye bir şey yok.
Yaklaşık 570 civarında mezarlığımız var ve hemen hemen hepsinde Kovid -19 virüsü sebebiyle vefat eden vatandaşlarımız defnediliyor. Aile mezarlığı olmayanları ve talep edilen mezarlıklarda zor yer bulunabilecek olanları bu mezarlıklara defnediyoruz. Ancak aile mezarlığı ile talep edilen mezarlıklarda yer sorunu yoksa ve hemen gömebileceksek defnediyoruz. 'Korona Mezarlığı' ifadesi hoş olmayan bir algı.
Hangi dindenden olursa olsun vecibeleri yerine getiriliyor
Koç, cenaze işleriyle ilgilenen gassal, şoför, imam gibi Mezarlıklar Müdürlüğü çalışanlarını sağlıkçılar kadar önlem alarak korumaya çalıştıklarını belirtti.
İnsanların ölülere son görevin yerine getirilmesi sırasında dini vecibelerin yerine getirilip getirilmediği yönündeki endişelerine ilişkin de açıklamada bulunan Koç, "Hangi inanca bağlı olursa olsun muhakkak gerekli dini vecibeleri, cenaze ritüellerini yerine getiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Cenazeler bulaşma riskine karşı eski usul yıkanıyor
İstanbul'un herhangi bir ilçesinde bir insan hayatını kaybettiğinde gelen bildirim üzerine personellerinin gidip cenazeyi alarak gasilhaneye getirdiğini ifade eden Koç, şöyle konuştu:
Gasilhanede yine virüs salgınından önce normal olarak yaptığımız işlemler ne ise aynısını yapıyoruz. Ölüden virüs bulaşma ihtimali sıfıra yakın. Muhakkak temas lazım ve o temastan sonra da elleri bir şekilde ağza buruna götürmek gerekiyor. Bu pek mümkün değil. Sadece yıkama sırasında, salgısından ya da ölünün bedeninde var olan virüslerin bir şekilde sıçraması lazım. Bu da ancak tazyikli suyla olabilir. Biz bunu kaldırdık. Eski usul suyu dökerek yıkama yapıyoruz. Yıkama ve diğer işlemler bittikten sonra naaşla ilgili hiçbir risk söz konusu değil. Hele gömüldükten sonra böyle bir tehlike yok.
Cenazemin yüzünü göreyim diye bir talep yok
Bazı mezarlıklarda "Burada defin istemiyoruz" diyenlerin çıkabildiğini dile getiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sonuçta bu ölüler bizim. Biz Mezarlıklar Dairesi olarak şu anda bunların kimsesiyiz. Biz sahipleniyoruz. Birçok aile bu süreçte kendi cenazelerine sahip çıkabilecek durumda değil. Birçoğu ya karantinada ya hastanede yatıyor veya korkudan yaklaşamıyor.
O hiç tanımadığımız, ismini bile bilmediğimiz insanın kimsesi olmak zorundayız. Bazılarının cenaze namazlarını personelimizle biz kılıyoruz. Gerçekten cemaat oluşmayabiliyor. Bizim için cenaze de düğün de önemlidir.
Cenazede ne kadar çok cemaat varsa o kadar iyidir. Ancak bu dönemde olmayacağını, olmaması gerektiğini de vatandaşlar anladı. Kimse de katılmak istemiyor aslında. 'Son bir kez cenazemi göreyim, yüzünü görüp dokunayım' diye bir talep de yok. Bu durum biraz daha içselleştirildi.
Aile mezarlığına defin mümkün
İstanbul(da koronavirüs nedeniyle vefat eden hastalar, İstanbul'daki 570 mezarlık içerisinde yer bulunanlara defnedilebiliyor. Kilyos ve Baklacı mezarlıkları ise hızlı defin sağlamak amacıyla belirlenen iki mezarlık. Aile mezarlığı ile talep edilen mezarlıklarda yer sorunu yoksa ve defin işlemi hemen gerçekleştirilebilecekse, buralarda da defin işlemi yapılıyor.
Personel sayısının çok olması nedeniyle koronavirüs nedeniyle vefat eden vatandaşların cenazeleri, kentteki büyük gasilhanelere götürülüyor.
Namazını da görevliler kılıyor
Eski usul su dökerek yıkama yapılan cenazeler kefenlenerek, önce torbaya sonra tabuta konuluyor.
Ailelerin ileride başka mezarlığa taşımak isteyebileceği düşüncesiyle cenazeler tabut ile defnediliyor.
Birçok aile bu süreçte ya karantinada ya hastanede yattığı veya bulaşma korkusu nedeniyle yaklaşamadığı için koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenaze namazları, çoğunlukla cenaze işlemlerini gerçekleştiren personel tarafından kılınıyor.
Kilyos'a iki buçuk aydır ilk kez cenaze gelmedi
Sarıyer'e bağlı yaklaşık 30 yıllık olan Kilyos Mezarlığı 600 dönüm arazi üzerinde yer alıyor. Cenazeler mezarlıkta ileride yapılacak düzenlemelerde kolaylık sağlaması adına boş olan adalara sırayla bir dolu bir boş şeklinde gömülüyor.
Zemin yapısı ve gelebilecek sayı düşünülerek, mezarlıklar iş makineleriyle açılıyor. Mezarlıkta çalışanların ifadesine göre, cumartesi günü iki buçuk aydır ilk kez cenaze gelmedi.
Ziyarete açık olan Kilyos Mezarlığında birçok mezar taşı ve tahtasına şal ve eşarp bağlandığı görülüyor.
Bazı cenazelerin yakınları, mezarlıklarla anlaşmalı mezar yapıcı firmalarla görüşerek bütçelerine göre kısa sürede düzenleme yaptırabiliyor.
Yakınları isterse akşam da defin yapılıyor
Beykoz'da 30 dönüm arazi üzerine kurulu 30 yıllık Yukarı Baklacı Mezarlığında da son günlerde getirilen cenaze sayısı azalırken, ölüm raporunda "bulaşıcı hastalık" yazanlar yeni açılan adalara gömülürken, mahalle sakinleri ise eski bölüme defnediliyor.
Mezarlığa gün içerisinde gelen cenazeler dışında ailelerin talep etmesi halinde akşam vakitlerinde de defin işlemi gerçekleştiriliyor.
Kabirler, tabutla gömüldükleri ve ileride üzerine defin yapılması talebine karşı normalden biraz daha derin ve geniş kazılıyor.
Yukarı Baklacı Mezarlığında da birçok mezarın üzerinde eşarp ve şallar yer alırken bazı mezar taşlarının üzerinde ise Türk Bayrağı, Galatasaray forması ve polis şapkası gibi eşyalar da dikkati çekiyor.
Independent Türkçe, AA