Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV’ye iki hafta içinde üst üste iki kez ‘5 yayın durdurma ve yüzde 5 idari para cezası’ verirken, cezaların üst sınırdan olması dikkat çekti.
İlk ceza Ayşenur Arslan’ın sunucusu olduğu "Medya Mahallesi" programında sarfettiği sözler nedeniyle verilirken, bugün program saatinde RTÜK’ün seçtiği belgeselin yayınlandığı görüldü.
Medya Mahallesi’nin ardından bir ceza da Şirin Payzın’ın Levent Gültekin ve Murat Sabuncu ile hazırladığı "Sözüm Var" programına verildi.
Cezaya gerekçe olarak ise CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun programdaki sözleri gösterildi.
"Yaşananlar iktidar hedeflemesi"
Halk TV’ye son dönemde verilen cezaları, geçtiğimiz ay kanalın genel yayın yönetmenliğini üstlenen Suat Toktaş’la konuştuk.
Kanala ikinci kez verilen 5 yayın durdurma ve idari para cezasının 'üst sınırdan' verildiğini belirten Toktaş, yaşananları “iktidar hedeflemesi” olarak niteledi.
"Yürütmeyi durdurma kararı alındı"
Cuma günü mesai bitimine yakın RTÜK tarafından verilen kararın tebliğ edildiğini, pazartesi sabahı ise uygulamaya konulduğu gerekçesiyle itiraz süresine ilişkin hakkın ellerinden alındığını belirten Suat Toktaş, hukuki yola başvurduklarını ve yürütmeyi durdurma kararı alındığını söyledi.
Toktaş, yayın durdurma cezası nedeniyle bugün yerine belgesel yayınlanan "Medya Mahallesi"nin yarın ekranda olabilmesi için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
“Bu bir Halk TV sorunu değil, demokrasi sorunu”
“Aslında bu ceza Halk TV’ye verilmedi. Bu ceza, basın özgürlüğü ve demokrasi alanını daraltmaya yönelik gidişatın RTÜK’teki yansımasıdır. Kanala sahip çıkma çıkmama ya da ceza kesilmesini aşan bir durumla karşı karşıyayız” yorumunu yapan Suat Toktaş, ülkenin cendereye alınmış durumda olduğunu ve yaşananların demokrasi sorununa işaret ettiğini öne sürdü.
Kararın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ülkemiz, medya ve siyaset virüslerinden kurtulacak” sözlerinin ardından gelmesini “manidar” bulan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bütün meslek örgütleri ve hangi görüşten olursa olsun gazetecilerin, siyasi partilerin, entelektüellerin, aydınların karara karşı çıkması gerekli. Basın özgürlüğüne yönelik bu hamle, daha sert bir döneme girildiğinin işareti. Bu baskı sadece Halk TV’ye değil, Fox TV ve HaberTürk gibi kanalların yanı sıra internet sitelerine de yöneltiliyor. Özgürlüğe sahip çıkacak herkesin tepki göstermesi gereken bir tabloyla karşı karşıyayız. Bugün susan herkesin yarın başına bunlar gelecek.
“Kanalımız herkese açık”
Gazetecilik yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini savunan Suat Toktaş, “Kanalımız herkese açık. Kategorik olarak herhangi bir görüşün ne karşısındayız ne de yanında. Yapılması gereken daha fazla konuşmak ve birbirimizi anlamaya çalışmak” ifadelerini kullandı.
“RTÜK çifte standart yapıyor mu göreceğiz”
Geçtiğimiz gün Ülke TV yayınında Sevda Noyan’ın sarfettiği sözlere ilişkin yorumunu da sorduğumuz Toktaş, “RTÜK’ün çifte standart yapıp yapmadığını göreceğiz” dedi.
“Sadece RTÜK’ün değil, ceza mahkemesi konusu olması gereken bir suçlama da var”
RTÜK’ün hamlesinin ne olacağını merak ettiğini belirten Suat Toktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim yayınlarla karşılaştırıldığında, açıktan bir tehdit var. Bize ceza, ülkeyi kamplaştırmaya yöneltme gerekçesiyle verildi ama Kaftancıoğlu’nun sözlerinde o ima yoktu. Oysa burada halkı düşmanlığa sevk etme var. Sadece RTÜK’ün değil, ceza mahkemesi konusu olması gereken bir suçlama da var. İktidarın işaretiyle resen harekete geçen yargının, Sevda Noyan’la ilgili harekete geçip geçmeyeceğini de merak ediyorum.
"(Ayşenur Arslan'ın sözleri) Sevda Noyan tartışmasının ardından özellikle gündeme getiriliyor"
Ayşenur Arslan'ın geçmişte sarfettiği "Demokrasi sadece sandıktan geçmiyor... AK Parti'ye karşı silahlı ya da silahsız mücadele etmeliyiz" sözlerini nasıl değerlendirdiğini de sorduğumuz Toktaş, "5 yıl önce Ulusal Kanal'da çalışırken söylediği ve defalarca özür dilediği sözler. Sevda Noyan tartışmasının ardından özellikle gündeme getiriliyor" yorumunu yaptı.
© The Independentturkish