Rami Mahluf, beni ve eşimi Mart 2011'de Şam'daki evinde muazzam bir akşam yemeğine davet etti.
Evi o kadar büyüktü ki, dış kapı ile ev arasındaki mesafeyi kat etmek için arabayla saatte 20 kilometre hızla 5 dakika boyunca yol almanız gerekir.
Evi tasarlayan, Şam'ın kırsalında Kaliforniya'dakine benzer bir tür rüya evi inşa etmeyi başarmıştı.
Mahluf’un eşi oldukça zarif görünüyordu, fakat akşam boyunca tek kelime etmedi.
Rami'nin babası da oradaydı. Bana ve eşime doğum tarihlerimizi sordu. Ardından bir dizi sayıdan yola çıkararak geleceğimize dair birtakım tahminlerde bulundu.
(Ancak Suriye hükümetinin ayaklanma bastırmasına yönelik eleştirimi beklemiyordu)
Suriye mutfağı yemekleri oldukça lezzetliydi. Fakat sofrada önümüzde sadece küçük bir tabak vardı.
Arap dünyasında son 30 yıldır tanık olduğumuz haliyle ev sahibi daha fazla yemek teklifinde bulunmadı.
Rami kibar biriydi. ABD hükümetinin 2008'den beri uyguladığı yaptırımları sormadı. Ben de bunu gündeme getirmekten kaçındım.
İki ay sonra The New York Times'ın parlak gazetecilerinden Anthony Shadid ile yaptığı bir röportajda, Suriyeli göstericileri ve Batı'yı, iktidar elitlerinin savaşacağı ve değişime boyun eğmeyeceği konusunda uyardı.
Mayıs ayı başlarında Suriye içinde farklı gruplardan insanların gösterilere katıldığı bir zamanda Mahluf, Suriye hükümetinin, ‘selefilerin egemen olduğu bir ayaklanmaya karşı mücadele ettiğini’ ifade etti.
Onun mesajı, Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Devlet Başkanı Danışmanı Buseyna Şaban’ın bana verdikleri haberden farklı ulaştı.
Buseyna bana, “Başkan, Mahluf’tan memnun değil” dedi. Ancak tarih Rami'nin sözlerinin doğru olduğunu kanıtladı.
Bugün aradan geçen dokuz yıldan sonra bu kez Facebook aracılığıyla Rami ile yeniden konuştuk.
Güvenlik birimlerinin vatandaşlara saldırdığını ve özgürlüklerini ihlal ettiğini söylemek için benimle iletişime geçmişti. Ne kadar korkunç!
Hükümetin kendisine sadık olan vatandaşları tutukladığını ve tehdit ettiğini söyledi. İnsanlık dışı bir durum!
Diğer ceplere para akıtmak istemediği için vergi ödemeyi reddettiğini söyleyerek ülkede yolsuzluk olduğunu dile getirdi.
Şam'da bir hırsız olduğunu hayal edin! Şirketlerinin gelirleriyle güvenlik birimlerini finanse ettiğini ve bu konuda en büyük sponsorlardan biri olduğunu itiraf etti.
Buna paralel olarak istihbarat servisinin şirketlerinin yöneticilerini tutukladığını öğrenince şok oldu.
Gerçek şu ki, rüzgar eken fırtına biçer.
Suriye rejimindeki gizemli bölünmelerin arkasındaki neden hakkında farklı görüşler var.
Birtakım Rus şirketlerin ve analistlerin de bugün ‘ülkede yolsuzluk olduğunu keşfetmeleri’ ve bugün bundan şikayet etmeleri ilginçtir.
Başka bir deyişle, yolsuzluğun daha önce de var olduğunu biliyorlardı, ancak bugün Esed'in boş hazinesinden verilen kredilerin geri ödenmesini talep ediyorlar.
Bundan dolayıdır ki Esed, gözlerini amcasının oğlunun parasına çevirdi.
Suriyeli bir analiste göre Esma Esed ve Rami, Suriye ekonomisinin kontrolü için savaşıyorlar.
Burada Esma Esed’in Beşşar ile evlenmeden önce Londra'daki yatırım bankası JPMorgan Chase'de bir yönetici olduğunu hatırlamak gerekir. Bundan dolayı Rami’nin oyununa karşılık verebilir.
Denk geldiğim başka bir analizde, General Mahir Esed’in maiyetinden olan iş adamı Hızır Tahir’in bazı ekonomik sektörlerde Rami ile rekabet etmeye çalıştığını okudum.
ABD’li üst düzey bir yetkili yakın zamanda Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, şöyle demişti:
ABD’nin yaptırımları, siyasi geçiş kabul etmeye ikna olmaları için Suriyeli seçkinlere zarar vermeyi amaçlıyor.
Suriye lirasının dolar karşısında bin 300 seviyelerine kadar gerilediğini hatırlatmak gerekir. Oysa 2011'de Suriye lirası dolar karşısında 50 dolaylarındaydı.
Bugün acı çekmek, yalnızca Suriye seçkinleriyle sınırlı değil. Nitekim bütün Suriyeliler acı çekiyor.
İktidardaki seçkinler arasındaki bölünmelerin siyasi geçişe katkıda bulunacağını düşünmüyorum.
Esed, kardeşi Hafız’a karşı darbe düzenlemeye çalıştığı zamanlar Kahire'de öğrenciydim. O sıra Ruslar müdahale etmemiş ve Hafız iktidar dizginlerini elinde tutmayı başarmıştı.
Rami'nin kardeşi Hafız Mahluf, Genel Güvenlik Servisi'nde üst düzey bir yetkiliydi. Ancak 2014 yılında Esed ailesiyle anlaşmazlık yaşadıktan sonra ülkeyi terk etti.
Pek çok kimse, Savunma Bakan Yardımcısı ve Beşşar’ın kayınbiraderi Asıf Şevket de dahil olmak üzere üst düzey Suriyeli yetkililerin öldürüldüğü saldırının rejim içerisinde Asıf grubuna karşı çıkan bir grup tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyor.
Bu hususta hakikatin ne olduğunu bilmiyorum. Fakat Şevket’in dul eşi (Beşşar’ın kız kardeşi) Dubai'ye kaçtı.
Bütün bunlarla birlikte Esed ailesi iktidarda kaldı. Daha da önemlisi güvenlik birimleri de Esed’e sadık kaldı.
Rami'nin Facebook'taki sözleri, Beşşar’ın istihbarattaki kötü adamları memnun ederek kendi yanında tutması gerektiğinin farkında olduğunu gösteriyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Mustafa Yıldız
© The Independentturkish