Refah devleti çöküyor şimdiden geleceğiniz için para biriktirmeye başlayın

Sistem, emekli başına yaklaşık dört çalışanın düştüğü zamanlarda tasarlanmıştı. Artık emekli olan her kişiye karşılık iki ile üç arasında çalışan düşüyor - ve bu oran yakında bunun da altına düşecek

Refah devleti, sadece İngiltere'de değil, gelişmiş dünyanın tümünde büyük bir baskı altında. Sebebi ise politika değil, aritmetik.

Sıklıkla “ulusal sigorta” olarak adlandırılan başarının anahtarı, çalışan her neslin, emekli olmuş bir önceki nesli desteklemesidir. Nüfusun arttığı ve insanların nispeten genç yaşta öldüğü dönemlerde bu sistem çok iyi çalıştı. Sistem, emekli başına yaklaşık dört çalışanın düştüğü bir zamanda tasarlanmıştı. Yaşlanan toplumlarda artık her emekli için iki ila üç çalışan olduğunu görüyoruz; yaşam süresi arttıkça, oran bunun da altına düşecek. İtalya örneğinde, yakında her emekli için birden biraz fazla çalışan olacağı öngörülüyor.

Peki ne yapmalı? Yaşam süresinin uzaması harika bir şey. Bu, barınma ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi sayesinde yani Batılı refah sistemlerinin başarısının sonucu. Hükümetler, emeklilik yaşını ve çalışanların emeklilik katkılarını yükselterek sorunu ötelemeye çalışıyor ancak rakamlar kaçınılmaz olarak karşılarında duruyor. Her durumda, daha yaşlı ve bazı uluslarda daha çok refah sahibi nesilleri desteklemek için daha genç ve yoksul insanlara yönelik politik bir baskı var. Genç ve yaşlı arasındaki gerilim, çoğu batı demokrasisinde en rahatsız edici baskılardan birini teşkil ediyor. Az sayıdaki genç yığınlar para ödemek zorundayken, çok daha fazla sayıdaki yaşlı ise oy kullanma gücünü elinde tutuyor.

Elbette kimse geleceğin, örneğin 30 yıl sonrasının, siyasi iklimini bilemez ama bugünün çalışan genç nüfusu, mevcut sosyal hakların nasıl sürdürüleceğini öngöremiyor. Olasılık dengesi, bunun daha fazla yürümeyeceğini gösteriyor.

Öyleyse, bu duruma politik değil kişisel bir bakış açısıyla yaklaşırsanız, gençlerin yapabileceği en mantıklı tek şey, emekli aylıkları ve sağlık hizmetleri için kendi alternatiflerini yaratmak olacaktır. Kısaca bu, devletin kendilerine yardım etmek için orada olmayacağını varsaymaktır.

Kulağa zor gelse de akıllıca, çünkü 2050’de seçmenin hangi politikaları destekleyeceğini kestiremiyoruz.

Neyse ki, devlet desteğini zayıf düşüren matematik hesaplamalar, kişisel destek için tam tersi yönde işliyor. İnsanlar için anahtar mesele tasarruf etmek ve sihirli sözcükler de "birleşik faiz".

Geride bıraktığımız 150 yıl boyunca -ve bu süreçteki herhangi bir 40 yıllık zaman diliminde- neredeyse tüm gelişmiş ülkelerde özkaynaklardaki gerçek getiri oranları yüzde 5 ila 7 arasında gerçekleşti. Elbette önümüzdeki 150 yıl farklı olabilir. Tahvillerin getirisi, şu an hemen her ülkede, son 150 yılın herhangi bir döneminden daha düşük. Aslında, Avrupa’daki faiz oranları tarih boyunca görülen oranlardan daha düşük -muhtemelen 1350’lerin başlarında, Avrupa nüfusunun üçte birinin öldüğü Kara Ölüm’den sonraki dönem hariç.

Ancak, makul bir yatırım dağılımının önümüzdeki 30, 40 veya 50 yılda ortalama yüzde beş getiri getirmesi oldukça güçlü bir ihtimaldir -ki anahtar mesaj budur. Bu, bileşik faizin başladığı yerdir.

Hesabı çok basit: Birinin 1.000 (yaklaşık 7 bin TL) sterlin ile başladığını ve her yıl 1.000 sterlin daha eklediğini varsayalım. 40 yıl zarfında toplam miktar yüzde beş üzerinden 133.880 (943 bin TL) sterlin  olacak.

Rakamlarla oynayabilirsiniz, ancak İngiltere'de ortalama kazanç sahibi olan herkesin 40 yılda (bugünkü değerinden) yaklaşık 1 milyon sterlinlik (yaklaşık 7 milyon TL) bir birikim gerçekleştirmesi mümkündür. Bu size saçma geliyorsa, şunu göz önünde bulundurun: bugün orta düzeyde bir İngiliz ailesinin refah seviyesi yıllık 240 bin sterlin. Bu orta düzeydir, ülkedeki orta sınıf ailenin geliridir, kişi başına milli gelir değil: çünkü kişi başına milli gelir değeri aşırı refah sahipleri nedeniyle çarpık biçimde yukarı doğru çekiliyor.

Asıl soru, özellikle finansal hizmet sektörü bu kadar kötü bir üne sahipken, insanları böyle bir yolun mümkün olduğuna nasıl ikna edebiliriz? Burada finansal hizmetlerden başlamak suretiyle olması gereken birkaç şeyin bulunduğunu düşünüyorum. Sektör kendine çeki düzen vermeli, hizmetlerden alınan ücretleri düşürmeli ve sahtekarlardan kurtulmalıdır. Emekli aylığına otomatik kaydolma faydalı bir ilerleme, ancak hükümet kesinlikle daha fazlasını yapabilir. Emekli aylığı mevzuatının daraltılmaması ve değiştirilmemesi bir başlangıç olacaktır.

Fakat bence işin özü eğitimde yatıyor: çocuklardan başlayarak herkese finans matematiğini öğretmek. Bunun yapılması kolay iş değil ama en azından ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.


 

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer  

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU