Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın göreve geldiği temmuz ayından bu yana geçen yedi Para Politikası Toplantısı'nda toplam 1425 baz puan indirilen politika faizinde 100 baz puan daha indirim yapıldı.
Buna göre geçen yıl ortalarına kadar yüzde 24 seviyesinde seyreden, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı sekizinci indirimle yüzde 8,75 seviyesine kadar gerilemiş oldu. Ekonomistlerin beklentisi 50 baz puan indirim şeklindeydi.
Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla 19 Mart'taki son toplantısını iki gün erkene çeken Merkez Bankası, politika faizini yüzde 10,75’ten yüzde 9,75’e indirmişti.
“İktisadi faaliyet mart ortasından itibaren zayıflamaya başladı”
TCMB’den yapılan yazılı açıklamada iktisadi faaliyetin ocak ve şubat aylarında güçlü bir eğilim sergilediği ancak salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ortalarından itibaren zayıflamaya başladığı ifade edildi.
Açıklamada “Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir” denildi.
Cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceğini öngören TCMB, petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu olumlu etkileyeceğini söyledi:
Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşün devamı enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir.
Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğu değerlendirilmiştir.
Yazılı açıklamada Merkez Bankası’nın enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirdiği ifade edildi.
Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Deutsche Bank Orte ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Baş Ekonomisti Kubilay Öztürk ise “Diğer ülkelerde finansal yapımının korunması için gerekli her şeyin yapılması fazından, piyasadaki beklentileri nasıl düzenleyeceğiz fazına geçildi. Türkiye’de bunu pek göremedik. Zira finansal istikrar farklı çalışıyor. Türkiye’de miktarsal genişleme yaptığınız zaman kurun zayıflamasını beklememek diye bir şey yok” dedi.
Integral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, faiz kararının piyasanın beklentisi doğrultusunda 50 baz puan ya da daha altı olması durumunda döviz kurunun aşağı yönlü hareket edebileceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Independent Türkçe