Independent Türkçe olarak nerede duruyoruz, ne yapmak istiyoruz ve kimden yana tarafız

Medya olarak parçası olduğumuz toplumun güvenini kazanma noktasında ciddi sorunlar yaşadığımızı inkâr edemeyiz. 

Gazetecinin temel görevi olması gereken, toplumun ihtiyaç duyduğu bağımsız, güvenilir ve doğru bilgiyi üretmek ne yazık ki çok yıpratıldı ve bu yıpratma da bizatihi kendisine gazeteci diyenlerin eliyle yapıldı.

Türkiye’de gazeteciliğin bu kadar yıpratılması ve toplum tarafından da “güvensiz” olarak algılanmasının en büyük sebebi, kesinliği sağlanmış bilgiler üzerinden değil, dedikodu ve olasılıklar üzerinden birilerine yaranma ya da kendi mahallelerine selam üzerine gazeteciliğin yapılmasıdır.

Türkiye’de gazetecilik son dönemlerde tahmin etme, sanma ve varsayımda bulunma üzerinden ilerliyor.

Merak eden, soran ve sorgulayan, araştıran, dinleyen ve gerçeği belirtmesi gereken gazetecilik yerini çeşitli sebeplerden dolayı doğruluktan fedakârlık yapan gazeteciliğe bırakmış durumda.

Gazeteci olarak haberin bize emanet edildiğini unutmamamız gerekiyor. Haberde 'emanet' vasfını güven ve doğruluk prensiplerinin doğal bir sonucu olarak görmemiz gerekiyor. 

Bizler gazeteciler olarak ele aldığımız konuyu kanıtlamayı değil, doğru ve kesin bilgiyi ya da iddia sahiplerinin iddialarını doğru şekilde okuyucuya aktarmakla yükümlüyüz. 

Haberde bir yargıyı okuyucuya dikte eden anlayışlar gazetecilik anlayışıyla bağdaşamaz.

Okuru manipüle etme, yönlendirme ya da propaganda, gazetecilik değildir. Olsa olsa bu Goebbels gazeteciliğidir.

Suçlu olduğu yargı kararlarıyla kesinleşmedikçe hiç kimsenin “suçlu” ilan edilmeyeceği bu mesleğin en temel prensiplerindendir.

Ancak, ne yazık ki dün kendisine yapılan iftira, hakaret ve algıyı bugün güç elinde olduğu için yapmaktan çekinmeyen bir kısım gazeteci ve akademisyen grubuyla karşı karşıyayız. 

Bizler, gerçek gazetecilik yapma adına yeni bir pencere açmak için buradayız. Bu pencereyi de rüzgar ne taraftan eserse essin açık tutma gayretindeyiz. Bu gayretimizi de Independent’ın kuruluş ilkelerinden alıyoruz.

The Independent’ın temel ilkeleri bize şunu söyler; ezenin karşısında ezileni, güçlünün karşısında zayıfı temsil ederiz. Eşitlik, küresel insan hakları, yenilikçi ve liberal değerlerin güven veren sesi ve cesur tanığıyız. Bu ahlak ve ideolojimiz, yaptığımız her şeyin önünde gelmelidir.

The Independent her zaman ismi gibi yaşamalıdır… Independent'ın gazetecileri ve gazeteciliği herhangi bir politik etki altında olmamalıdır. Hissedar çıkarları, şirket çıkarlarıyla da devlet ajanslarından bağımsız olmalıdır. Bu, Independent'ın gazetecilik tecrübesi ve güvenilirliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır.

Yayın hayatına başlarken, Independent Türkçe ailesi olarak sizlere şu sözü vermiştim;

Sizin dilinizi konuşacağız, 

Doğru, özgün, saygın bir habercilik yapacağız ve size yalan haber vermeyeceğiz,

Çok sesli haberciliğe zemin hazırlayıp, her zaman haberin tarafında olacağız,

Sosyal olaylarda ya da tartışmalı konularda yasal zeminde bütün tarafların görüşlerini haberlerimize taşıyacağız, 

Hiçbir haberi kaynaksız olarak yayınlamayacağız ve emeğe saygı göstereceğiz,

Daha şeffaf bir haberciliğin toplumu ve bizi takip edenleri daha iyi dinlemekten geçtiğini bilerek, farklı görüşlerin kendisine yer bulacağı bir platform oluşturacağız,

Güven inşa etmeye çalışacağız ve yayılan yanlış bilginin yerine doğru bilgiyi koyarak toplumun doğru haber alması için çalışacağız,

İdeolojik, tetikçi veya birilerine yaranmak için habercilik yapanlardan olmayacağız,

Yanlışımız olursa özür dilemesini bileceğiz. En uygun yerde söz hakkı vermekten çekinmeyeceğiz,

Daha çok 'tıklanmak' için aldatan ya da sansasyonel manşetler atmayacağız. Haberi hak ettiği değerde, hak ettiği yerde hak ettiği gibi vereceğiz,

Bütün siyasi partilere eşit mesafede olacağız,

Medyada kendisine yer bulamamış, sesini duyuramayan kitlelerin sesi olacağız,

Gazeteciliğin kamusal bir meslek olduğuna inandığımızdan dolayı hiç kimsenin haberciliği özel amaç ve çıkarlara alet etmesine izin vermeyeceğiz, bu konuda kararlı duracağız,

Doğruluğundan emin olduğumuz bir haberi sonuna kadar habercilik ilkeleri açısından savunacağız ve takip edeceğiz,

Dünya genelinde egemen güçler, diktatörler ve işgal güçleri tarafından gerçekleştirilen işgal, katliam ve baskılara karşı mazlumların yanında yer alacağız,

Hiç kimsenin ırkı, cinsiyeti, dini inançları, sosyal düzeyi ve ideolojisinden dolayı kınanmasına ve aşağılanmasına izin vermeyeceğiz,

Bütün bunları yaparken elbette eksiklerimiz olacak. Bu noktada sizlerin katkılarını bekleyeceğiz.
Lütfen bizi yaptığımız işle değerlendirin.

Biz habercilik yapacağız, gazetecilik yapacağız. Bizden başka bir şey beklemeyin.  

Bir devrin haber mecrası veya gazetecisi değil; ilkeli durup, her devirde saygın bir mecra ve gazeteci olmaya çalışacağız.

Türkiye’nin böyle bir yayına ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için bu yolda sizlerle birlikte yürümek istiyoruz.


Yayın hayatına başladığımız andan itibaren küçük yol kazalarımız dışında bu ilkeleri büyük oranda korumayı başardık ve tarafımızı sadece haberden yana seçtik.

Yol kazaları yaşadık, algı operasyonlarına maruz kaldık, ama hedefimiz olan; haberin doğru, özgün, saygın, çok sesli ve kaynaklı olması dışına çıkmadık.

Bu nedenle hiç kimse bizden doğru olmayan bir haberi vermemizi ya da algılar üzerinden oluşturulan rüzgara kapılmamızı beklemesin.

Bizler, doğru ve çok sesli habercilikten yanayız. Haberden tarafız.

Haberimiz doğru çıkmadığı zaman özür dilemesini çok iyi biliriz. Bundan asla çekinmeyiz.

Güç elimizdeyken başkalarının yaptığı gibi bir siyasi partiyi, bir düşünceyi ya da kişileri ne hedef haline getiririz ne de onlara haksızlık yapma hakkını kendimizde görürüz. Bu bağlamda güç eldeyken adaletli davranmanın kutsallığına inanıyoruz. 

Bizler bütün siyasi partilere aynı eşit mesafede uzağız. Hiç kimse bizde ne bir siyasi partinin, ne bir örgütün ne de bir topluluğun arka bahçesi olmamızı beklemesin. Olmadık ve olmayacağız.

Sesi çıkmayan herkesin sesi olmaya gayret ediyoruz, ama bunu haberin ötesine taşıma gayreti içerisinde olmadık, asla da olmayacağız. 

Fikri olan, kişisel kavgaya girmeyen, kutsallara hakaret etmeyen her görüşe kapımız sonuna kadar açık tutuyoruz. Bunun için "Türkiye'den Sesler" ve "Dünyadan Sesler" bölümünde farklı ideolojik bakış açısına sahip insanların fikirleri için zemin oluyoruz.

Haber üreten bütün arkadaşlarımız, haber üretirken bütün ideolojilerinden sıyrılmaları gerektiğini bilirler. Bizler siyasi duruşlarımızı haber yaparken kapının önünde bırakmaya gayret ediyoruz.

Zaman zaman yaşadığımız ülke ve çalıştığımız eski kurumlarımızdan dolayı bunları kapı önüne bırakmayı unutuyoruz. Farkına vardığımızda hemen düzelteme yoluna gidiyoruz.

Bizler Independent Türkçe’de ne bir siyasi partiyi kötülemek için özel çaba içerisine giriyoruz ne de bir siyasi partiyi yüceltmek için uğraşıyoruz. Söyleneni yorumsuz bir şekilde haber olarak sunma dışında bir taraf tutmuyoruz.

Haberden taraf oluyoruz. Bu nedenle bizim haberlerde yorum bulamazsınız. Bu bizim olmazsa olmaz ilkelerimizin başında geliyor.

Biz sizi yönlendirmek için değil, siz bilgi alasınız diye haber üretiyoruz.

Bu haber üretiminin sağlıklı olması için Independent Türkçe’de çalışan arkadaşlarımızı bir dünya görüşünden seçmedik. Çünkü Türkiye'yi oluşturan farklı düşüncedeki insanların habere olan bakış açılarının esas zenginlik olduğuna inanıyoruz.  

Bizde haber üretimine katkı sağlayan her arkadaşımız sabah yayın masasına geldiğinde “Acaba şu haberi önerirsem haber girer mi, girmez mi” kaygısı taşımaz.

İdeolojik habercilikten uzak durup sadece haber ve gerçeğin peşinde objektif olmaya çalışıyoruz.

Biz “Çamur at izi kalsın” veya “algı inşa etmek” için habercilik yapmıyoruz. Asla ve asla da böyle bir habercilik yapmayacağız.

Independent Türkçe kurulduğu günden bugüne kadar hakkımızda birçok şey yazıldı ve insanlar neden cevap vermediğimizi soruyorlar.

Biz ilkelerimizle varız, ilkelerimizle eleştirilmek ve onda göre hesap vermek istiyoruz. Toz kadar alçak gönüllüyüz, ama ilkeler üzerinden olmayan kişisel muhataplığı çok doğru bulmuyoruz.

Bizler için kırmızı çizgi, bütün siyasi partilerin üzerinde ülkemizin milli güvenliği ve çıkarlarıdır.

Biz bu ülkede yaşıyoruz, bu ülkedeki insanların mutlu olması için, daha demokratik, daha özgür, daha şeffaf, daha hesap verebilir bir hukuk devleti olması için gayret gösteriyoruz. 

Mesleki anlamda bizim eksikliğimizi daha doğru habercilik anlamında söyleyen herkesin uyarısını dikkate alıyoruz. Çünkü etik anlamda yaptığımız işin doğruluğu ve mükemmeliyeti için zaten bir denetim mekanizması çalışıyor ve bu anlamda katkıları çok önemsiyoruz.  

Son dönemlerde özellikle bazı gazetecilerin bilinçli bir şekilde yalan ve iftira attıklarına şahit oluyoruz.

Özellikle kendisine gazeteci diyen ama bizim gözümüzde gazetecilik zekatını almamış insanların bir suçlamada bulunurken, öncelikle kendi çalıştıkları medya organlarına dönüp bakmalarını tavsiye ediyoruz.  

Yalan haber, şişirilmiş tirajlar ve kirli reklam ilişkilerini sineye çekip ahlak dersi vermeye çalışan kimseleri ciddiye almıyoruz.  

Bugün bu gazetecilerin birçoğu toplumda meyit ama bunun farkında değiller. Ellerinde kurşun kalem gökkuşağı çizmeye çalışıyorlar, kendilerini kandırdıkları gibi toplumu da kandırdıklarını zannediyorlar.

Ama öyle olmuyor. Yabancı medyanın neden Türkiye'de bu kadar okunduğu sorusunu kimse kendisine sormak istemiyor.

Kral Çıplak, ama kimse bağırmaktan yana değil. İnandırıcılığını ve özgünlüğünü kaybetmiş bir medyayı kimse okumak istemiyor.

Bir yıl önce yola çıktığımızda Independent markasının yüzde 70'nin Ruslara, yüzde 30'nun da Suudi Arabistan'a ait olduğunu ifade etmiş ve şeffaf olacağımızı söylemiştim.

Bizi ne Rusya, ne İngiltere ne Suudi Arabistan ne de başka bir ülkenin politik durumu ilgilendirir. Bizi bağlayan kurallar yukarıda saydığım Independent'ın kuruluş ilkeleridir. 

Keşke Independent kuruluş ilkeleri gibi ilkelerle hareket edebilecek, editöryal bağımsızlığı sağlanmış yerli medya da bu yarışa dahil olabilse, ülke çok büyük kazanımlar elde eder.

Bizlere çok büyük bir güç verip, bizi bir yılda Türkiye'nin en etkili sitelerinden biri haline getirdiniz.

İngilizce çeviri servisimizin haberleri, haber merkezimizin ürettiği özgün içerikler, Türkiye ve dünyadan farklı sesler, dosyalar ve röportajlarla birçok basın kurumuna kaynaklık ediyoruz.

Son derece mutluyuz. Bu vesile ile sizlere karşı sorumluluğumuzun farkındayız. İnşallah sizi mahcup etmeyeceğiz.

Yalan yılandır ve herkesten önce söyleyeni zehirler. Bunun farkındayım. Bu nedenle Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni olarak sizlere doğru, özgün, objektif, çok sesli, kaynaklı ve saygın habercilik sözümü tekrarlıyorum.

Emin olun bu ilkelere halel geldiği gün, "Rızkımı veren Huda'dır kula minnet eylemem" diyerek ceketi alıp çıkarım. Sizlere verdiğimiz söz bizim için her şeyin üzerindedir.


Teşekkür

Birinci teşekkürüm, bugüne kadar konuştuğumuz ilkeler ışığında özgür bir şekilde haber yapmamızı sağlayan, bize haber dayatmasında bulunmayan Independent ailesine, SRGM şirketine ve patronumuz Muhammed Zahid Gül'e.

İkinci teşekkürüm, kuruluşundan bugüne kadar işin mutfağında emek sarf eden aramızda olan olmayan bütün arkadaşlarıma. 

Üçüncü teşekkürüm de yayın hayatına başladığımızda acaba insanlar ismimizi rahat yazabilirler mi diye endişelenirken bizi reklam bütçesinden kurtarıp tanıtımımıza çok büyük katkı sağlayan ve halen de sağlamaya devam eden troll tayfasına.

 

 

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU