Yeni bir çalışma, doğayı korumacıların istilacı türlerin popülasyonlarını yönetmede "karizmayı" dikkate alması gerektiğini öne sürdü. 

Bilim insanları, bu bağlamda karizmayı yerli olmayan türlerin toplum ve medyadaki popülerliğini kastederek kullanıyor. 

Araştırmacılar, bu türlerin göründüğü bölgelerdeki biyoçeşitliliği çoğu zaman etkilediğini söylüyor ve son dönemdeki soy tükenmelerinin en büyük ikinci nedeni olduğunu ekliyor. 

The Independent'a konuşan Paris'teki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde (CNRS) koruma biyolojisinde araştırmacı ve çalışmanın yazarlarından Franck Courchamp,  doğayı koruma yanlılarının bu türlerin oluşturduğu tehdidi yönetirken karizmalarının da farkında olması gerektiğini söyledi.

Courchamp, önyargı sebebiyle doğayı koruma yanlıların "bazı karizmatik, istilacı yabancı türlerin oluşturduğu tehdidi hafife alabileceğini" söyledi.

Courchamp şöyle devam etti:

Elbette atılacak adımlar, istilacı yabancı türlerin popülerliğine bakılmaksızın, neden oldukları zarara göre ayarlanmalı.

Geçmiş çalışmalar, iri gözler ve parlak renkler gibi özelliklerin bir türü diğerinden daha karizmatik hale getirebileceğini ortaya koymuştu.

Bu çalışma, yerli olmayan türlere örnek olarak İtalya'da görülen Kuzey Amerika gri sincabını gösteriyor.

Yeni habitatlarda kabul gören türlere örnek olarak, Kuzey Amerika'dan Birleşik Krallık'a gelen kara başlı dikkuyruk ördeğinden ve Orta Amerika'dan İspanya'ya getirilen kaynanadilinden de bahsediyor. 

Araştırmacılar makalelerinde karizmanın, "istila sürecinin tüm aşamalarında etkileri" olan, "istila bilimiyle son derece alakalı bir kavram" olduğunu söylüyor.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu