Karanlık ve rutubetli bir oturma odasında genç bir çocuk yerdeki yeşil desenli minderlerin üzerine oturmak üzere ürkek hareketlerle öne doğru eğiliyor.
Battaniyelerle dolu yere bakarak sobanın başına toplanan ailesinin yanına geçiyor.
10 yaşındaki Abdul el Muamen yavaşça gözlerini kaldırarak evinin çamurlu beton duvarları arasından sızan gün ışığının son huzmelerini izliyor.
Abdul kendisini hayata bağlayacak bir mucizenin gerçekleşmesini bekliyor.
Koridorda beliren ayak sesleri ve kağıt hışırtılarının ardından babası Muhammet odaya giriyor.
Muhammet elinde kabarık bir tıbbi doküman dosyası ile içeri giriyor. Oğlu iki yıl önce olması gereken ve hayatını kurtarabilecek bir kalp ameliyatını olamamış.
İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Muslim Aid’in Lübnan Direktörü Ahmet Fevzi ailenin ameliyat için bir an önce hareketi geçirmek gerektiğini söylüyor.
Abdul sessizce odanın bir köşesinde ağlarken gözyaşları yanaklarından aşağı süzülerek morarmış dudaklarına değiyor.
Morarmış dudakları kalp yetmezliğinin bir işareti.
Abdul bulunduğu durumun sıkıntısının farkında. Duvara yaslanarak yere çömeliyor ve gözleri yine mağlup olmuşçasına yere bakıyor.
Tıpkı diğer Suriyeli mülteci aileler gibi onunki de BM’nin verdiği günlük bir dolardan daha az bir meblağ ile hayatta kalmaya çalışıyor.
İşsiz babası oğlunun ameliyatı için gereken 50 bin doları (yaklaşık 265 bin türk lirası) toparlayacak durumda değil.
Hatta yiyecek ve kira ödemelerini yapabilmek için borç almak zorunda kalıyor. Lübnan’daki her on mülteciden dokuzu marketlere ve ev sahiplerine borçlu. Mültecilerin yaşadğı zorlukları en iyi şekilde ifade eden bu durumdan Muhammet de nasibini almış durumda.
Abdul ve ailesi Lübnan’ın doğusundaki Arsal bölgesinde bulunan 60 bin mültecinin yaşadığı 6 bin çadırlı el-Wafa kampında yaşıyor.
Kampta Suriye’deki iç savaştan 2012 yılında kaçan 700 Suriyeli bulunuyor.
BM raporuna göre Lübnan’da yaklaşık 1 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor. Ancak hükümet verilerine göre sınırdan içeri giren mülteci sayısı 1.5 milyon civarında.
Lübnan’da yaklaşık 180 bin Suriyeli çocuk işçi var
Lübnan’ın kuzeyindeki Akkar kasabasında bulunan Somakia Mülteci kampında yaşayan 8 yaşındaki Kerem evlerinin önündeki güneşten solmuş yeşil plastik bir sandalyede oturuyor. Bir gözü bezle kapatılmış çocuk utandığı için ona bakanlardan saklanıyor. Gözleri acilen ameliyat edilmezse kör olabilir. Babası IŞİD tarafından öldürülen Kerem‘i annesi de diğer beş kardeşiyle beraber terk ettiğinde henüz iki yaşındaymış.
Bir aile tarafından koruma altına alınan küçük kızın ameliyatı için 7 bin 500 dolar (40 bin türk lirası) gerekli. Okuldan ayrılıp çalışmak zorunda bırakılan Kerem, birkaç arkadaşıyla birlikte yakınlardaki bir çiftlikte her gün sekiz saat çalışıyor.
Yerli çiftçiler kamplardan topladıkları çocukları günlük üç dolar (on altı türk lirası) karşılığında ekim ve hasat işlerinde çalıştırıyorlar.
Unicef verilerine göre Lübnan’da yaklaşık 180 bin okula gitmeyen Suriyeli çocuk ailelerine maddi destek sağlamak için çiftliklerde çalışmaya zorlanıyor.
“Burda olmaktan yorulduk”
45 yaşındaki beş çocuk babası Hama’lı Ahmet Slabi, ailesiyle birlikte seçeneksiz bırakıldığını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Ailem ve benim için seçenekler ne şimdi? Suriye’de en beter olan burada kötü.”
Ahmet kendi ülkesinde uluslararası kuruluşlardan yardım talep ederken, şimdi de tanımadığı bir ülkede dilencilik yaptığını anlatıyor ve şunları kaydediyor:
“Arsal’ın yerlileri bize en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda kapılarını açtıular, yardım ettiler ve iyi davrandılar… Fakat onların kendi kaçınılmaz sorunları olduğu için bizim varlığımızdan artık yoruldular. Biz de burda olmaktan yorulduk.”
92 yaşındaki yalnız Fuda el-Bariş ise bayıltıcı derecede havasız çadırında sıkışmış halde günlerini geçiriyor. Mavi gözleri ziyaretçilerin gelmesiyle bir anda parlayan kadın Suriye’den bir eşek üstünde gelirken de yalnızmış. 2012’den beri Suriye’de bıraktığı çocuklarından haber alamıyor.
Dünyanın en büyük mülteci krizi yükünü paylaşan ülkelerinden Lübnan’da milyonlarca insana barınacak yer, eğitim, hastane ve diğer sosyal yardımlar sağlanıyor. Sekizinci yılını dolduran ve tünelin sonunun görünmediği bu krize uluslararası insani yardım kuruluşları da belirsizlikle bakıyor. Dünya bu krizden artık bunaldı mı?
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world
Independent Türkçe için çeviren Esra Avcı
© The Independent