Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 2019 verilerine göre, her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor.
Dünya çapında her 5 kız çocuğundan 1'i 18 yaşından önce anne oluyor. Bu oranın çoğunluğu ise Ortadoğu'da.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), bu yılın sonuna kadar çocuk yaşta evliliğin, 140 milyondan fazla olacağını ve bunların yaklaşık 50 milyonunun 15 yaşından küçük olacağını belirtiyor.
Irak Planlama Bakanlığı 2013 verilerine göre, ülkede kızların yüzde 5,5'i 15 yaşın altında, yüzde 23,4'ü 18 yaşın altında evlendiriliyor.
Ülkedeki çocuk yaşta evliliklerin, yüzde 11'i şer-i mahkemelerde, yüksek bir oranı da mahkemelerin dışında nikahları kıyılıyor.
Psikolog, insan hakları ve kadın hakları aktivistleri, IŞİD savaşından sonra bu sayının 2 kat daha fazla artığını ve durumun gelecekte sanıldığında ciddi sorunlara gebe olacağı görüşündeler.
Yasalarda çocuk yaşta evlilik
Irak Anayasası 1959 yılı 188 sayılı, kişi hakları yasasının 7’nci maddesinde, bir evliliğin gerçekleşmesi için zihinsel sağlığının yerinde ve 18 yaşını doldurması gerekiyor.
Ancak, aynı yasanın 8’inci maddesinde 15 yaşını doldurmuş bir kişi evlilik talebinde bulunursa, hakim, talep edenin yasal vasinin rızasına tabii olarak ruhsal ve fiziksel uygunluğa sahip olduğunu tespit etmesi halinde onaylayabilir.
Irak Federal Mahkemesi verilerine göre ise, 2014 yılından beri 18 yaşın altındaki evliliklerde boşanma artarken, bu boşanmaların çoğu mahkeme dışında gerçekleşiyor.
13 yaşında ailesinin baskısıyla evlendi
14 yaşındaki Musullu Henan, 13 yaşında ailesinin baskısıyla zorla evlendirilenlerden.
Henan, kendi deyişiyle bir yandan büyümeye diğer yandan da evlilik hayatını sürdürmeye çalıyor.
Independent Türkçe’ye konuşan Henan, “Çizgi film izlediğim ve evcilik oynadığım yaşta beni evlendirdiler” dedi.
Arkadaşlarını ve okulunu özlediğini söyleyen Henan, “Oyuncak bebeklerle arkadaşlarımla oyun oynamayı çok özledim. Evlendiğimden beri hiçbirini yapamıyorum. Henüz 13 yaşındayken beni evlendirdiler. Eşim ise benden bir yaş büyük. Aslında onun için de bu evlilik normal değil” dedi.
Evlendiğinden beri birçok zorlukla boğuşmak zorunda kaldığını belirten Henan, şöyle konuştu:
Evlendikten kısa bir süre sonra hamile kaldım. Şu anda bir anneyim. Hem çocuğum hem eşim ve akrabalarıyla uğraşıyorum. Bu benim için çok zor. Ama ne yapayım benim de kaderim buymuş.
"Bizim elimizden gelen bir şey yok; bazı şeyleri yapmak zorunda kaldık"
5’i kız 8 çocuk annesi 45 yaşındaki Henan’ın annesi L.D. ise, “Bazı şeyleri yapmak zorunda kaldık” sözleriyle yaşananları şöyle anlattı:
IŞİD savaşından sonra her şeyimizi kaybettik, evimiz yıkıldı. Hiçbir güvencemiz kalmadı, canımızı zor kurtarabildik. Sonra kampa yerleştik. Kocam çalışamıyordu. Henan ve diğer kızlarımın okula gönderecek imkanımız da yoktu. Savaş bittikten sonra 2 odalı bir ev kiraladık. Evin kirasını bile zar zor ödüyorduk. Hiç kimse bize yardım etmiyordu. Biz de içinde bulunduğumuz şartlarda masraflarımızı en aza indirmek için kızımızı erken evlendirmek zorunda kaldık. Diğerleri de öyle. Yani bizim elimizden gelen bir şey yok!
“Erken evlilik değil, çocuk evlilik”
Avukat ve insan hakları aktivisti Neda Ubedi, Bağdat yönetimini çocuk yaşta evliliklerden sorumlu tuturak, “Konu ile ilgili yasal boşluk nedeniyle çocuk yaşta evlilikler gerçekleşiyor. Bu bu evliliklerin çoğu da resmi tutanakların dışındadır. Bölgenin büyük bölümünde erken evlilikler ve yasal boşluklar yaşanıyor. Ayrıca birçok çocuk yaştaki evlilikler de 18 yaşına geldiklerinde resmi olarak evlenmeye gidenler de var”diye konuştu.
Neda Ubedi, 18 yaşından küçük evliliklerin “erken evlilik değil, çocuk evlilik” tanımlaması gerektiğini belirterek, Irak ve genelinde çocuk yaşta evliliklerin yasal olarak yaptırım uygulanmamasından kaynaklandığına dikkat çekti.
Medeni Kanuna göre gayrı resmi evlilik yapan erkekler 6 ila bir yıl arasında hapis cezası veya 250 dolar ila 800 dolar para cezasına çarptırılıyor.
İlk eşinin rızası olmadan ikinci evlilik yapan şahıslara ise 3 ila 5 yıl arasında hapis cezası veriliyor.
2014 yılında IŞİD tarafından işgal edilen Musul, savaş sonrasında maddi ve manevi olarak derin yıkımların yaşandığı da görüldü.
Irak Planlama Bakanlığı Basın Sözcülüğü ise, çocuk yaşta evlilik ve boşanmalara dair ellerinde veri bulunmadığını aktardı.
Bölgedeki kadın hakları aktivistleri, yapılan evliliklerin birçoğunun gayrı resmi bir şekilde yapıldığından dolayı boşanmaların da resmi verilere yansıtılmadığı görüşündeler.
“Çocuk yaşta evlilikler; Arap, Türkmen ve Ezidilerde daha fazla görülüyor”
Batmanlı Uzman Psikolog Profesör Jan İlhan Kızılhan, 2014’te IŞİD’in Şengal’e saldırısından 3 gün sonra Irak Kürdistan Bölgesi’ne gelerek Ezidilerin soykırıma uğradığına dair Bild gazetesinde yayımlanan makalesiyle Alman siyasetçilerin dikkatini yaşananlara çekmişti.
Kurtarılan kadınların ruhsal tedavilerinde önemli role sahip olan Prof. Dr. Kızılhan, Duhok Üniversitesi’nde 3 yıl önce açılan “Ruh Sağlığı ve Psikopatoloji” bölümünü yönetiyor.
1973 yılında ailesiyle Almanya’ya yerleşen, Bochum ve Washington Üniversitelerinde psikoloji öğreniminden sonra Los Angeles’te İnsan Hakları Projesi kapsamında psikolog olarak bilimsel çalışmalar yapan Dr. Kızılhan, kültürlerarası psikiyatri alanında 20 yıldır 180’e aşkın yaptığı bilimsel araştırma ve çalışmalarla çok sayıda ödül aldı.
Independent Türkçe’ye konuşan Dr. Kızılhan, bölgedeki çocuk yaşta evliliklerin Arap, Türkmen ve Ezidilerde daha fazla olduğunu söyledi.
IŞİD tarafından kaçırılan kızların daha çok 12 ila 24 yaş arasında olduklarına dikkat çeken Dr. Jan İlhan Kızılhan, “Bunların büyük bölümü Ağustos 2014 tarihinden itibaren 6 ay bir esaretlik dönemi yaşadılar. IŞİD’lilerin hedefinde zaten çocuk ve genç kadınlar vardı. Kaçırılan bu kadınlar satılıyordu. Bu satışları sadece kendi aralarında değil, diğer ülkelerden kişiler de bu kızları satın alıyordu” dedi.
Genel anlamda çocuk yaşta cinsel istismar ve evliliklerin kişinin ruh ve beden sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Kızılhan, şöyle konuştu:
Çocuklar bu tür muameleye ne kadar maruz kalırsa o denli de şiddetli şok yaşıyor. 24 yaşından önce de doğum yapması halinde de daha fazla psikolojik travmalara neden oluyorlar. Bu travmaların sık sık rüya görmeler, güven eksikliği ve birçok cinsel rahatsızlıklar olarak görülüyor. İlerideki süreçlerde bu belirtiler, seksten zevk almamaları gibi...Görüştüğümüz bazı vakalar,sırf çevre baskısından kurtulmak için evlendiklerini, ‘En azından evli olduğumuz bilinsin diye evlendik’ diyenler oldu.
Ataerkil ve erkek egemen toplumlarda çocuk yaşta evliliklerin daha fazla görüldüğüne işaret eden Dr. Kızılhan, bu tür evliliklerin özellikle maddi olanaksızlık gerekçe gösterilerek daha fazla Arap, Türkmen ve Ezidiler arasında görüldüğünü belirtti.
2015’te Almanya’ya götürdükleri birçok Ezidi kızın da erken yaşta evlenmek istediklerini söyleyen, Dr. Jan İlhan Kızılan, şu ifadeleri kullandı:
Kızlar evlendikleri takdirde toplumların onları kabul edeceğini düşünüyordu. IŞİD’den kurtarılmış ancak cinsel istismara maruz kaldıkları için ilerideki dönemde kimsenin onlarla evlenmeyeceğini, ya da anne ve babalarının baskısı ve maddi olanaksızlar nedeniyle evlendirilenler de var.
Dr. Kızılhan, 2015 yılında psikolojik tedavi görmeleri için Almanya’ya kabul edilen bin 100 Ezidi kadınından 35’inin evlendiği, 16’sının da IKB’ye geri döndüğü bilgisini verdi.
Irak Sağlık Bakanlığı 2019 verilerine göre, ülkede 138 psikolog, 60 ise psikolojik danışman bulunuyor. 275 kişiye bir psikolog düşüyor. Duhok’taki kamplarda 250 bin savaş göçmeni bulunuyor.
Ancak göçmenlere yardım edecek sadece bir klinik bulunuyor. Klinikte ise sınırlı sayıda danışman görev yapıyor.
Independent Türkçe
© The Independentturkish