Mevcut bilgiler, gelecek haftanın Lübnan’ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelesinde belirleyici olacağını gösteriyor. Verilere göre ülke, koronavirüs salgınında zirve olarak yorumlanan, hastalığın dördüncü aşamasına giriyor.
Tüm resmi ve sivil tavsiyeler, vatandaşların evde kalmaları yönünde. Zira Lübnan’ın İtalya’nın kaderini yaşamaması ve hastanelerin hastaları karşılama kapasitelerinin dolmaması için bu aşamada her türlü dikkatsizlik yasak.
Öyle ki vaka sayılarının Lübnan’daki solunum makinelerinin sayısını aşması halinde, gençler ve yaşlılar arasında seçim yapma aşamasına girilebilir.
Alarm hali
Lübnan hükümeti, virüsü kontrol altına almak için çeşitli tedbirler alarak, genel seferberlik ilan etti. Tedbirler kapsamında tıbbi araçlar ve gıda malzemeleri dışında tüm sektörlerdeki çalışmalar tamamen askıya alındı. Bu çerçevede İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi de vatandaşların evlerinden dışarı çıkmaması için bir uygulama planı başlattı.
Sağlık Bakanı Hammad Hasan ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Salgın aşamasına geçtik" ifadelerine yer verdi.
Hammad Hasan, virüsün yayılmasının oldukça kritik bir düzeye ulaştığını belirtirken, "Gelecek on gün boyunca Lübnanlıların genel seferberlik prosedürlerine bağlılık düzeyleri uyarınca karşımızda, güvenlik ve felaket olmak üzere iki seçenek bulunuyor" dedi.
Dördüncü aşamanın eşiğinde olduklarını ifade eden Hasan, hala sınırlı yayılmadan kaçma olasılıklarının bulunduğuna da dikkati çekti. Bakan ayrıca, "Gerçek vaka sayısı, yayılmayı sınırlandırmak için toplumsal koruma gerektiren kayıtlı sayısından daha fazladır" dedi.
Tıbbi finansman ve ekipman güvenliğine de değinen Hammad Hasan, "Üç başkanın çabaları bakanların ısrarı ve uluslararası ilişkilerle devam ediyor ve gerekli tıbbi ekipmanı güvence altına almak üzere finansman sağlandı" dedi. Bakan, tıbbi ekipmanların iki hafta içerisinde Dünya Bankası’ndan ve uluslararası kuruluşlardan alınan kredilerle sağlanacağına dikkati çekerken, en azından gerekli tıbbi ekipmana ulaşılana ve bunlar hastanelerde depolanana kadar, virüsün yayılmasını sınırlandırmak için evde kalınması gerektiğini vurguladı.
Kırmızı çizgi
İtalya-Lübnan çifte vatandaşı olan Talal Kibrit ise İtalya’daki salgın durumu ve yeni tip koronavirüsü Kovid-19’un Lübnan’da yayılma süreci arasında karşılaştırma yaparken, "İtalya’nın kuzeyindeki Lombardiya bölgesindeki durum Lübnan’daki mevcut aşamaya paralelken İtalya makamları, virüsün Çin dışında ölümcül olmayacağı gerekçesiyle önleyici tedbirler almakta umursamaz davranıyordu. Ama vaka sayısının, histerik olarak artmaya başlaması sadece birkaç gün sürdü" değerlendirmesinde bulundu. Lübnan’daki mevcut salgın aşamasının, onu durdurmak ve kontrol altına almak açısından belirleyici olduğunu ve bunun da yalnızca birkaç günlük bir mesele olduğunu söyleyen Kibrit, "Tüm bunlar, vatandaşların, küresel çapta ilan edilen talimatlara uyup, ev karantinasına çekilmesine bağlıdır" dedi.
Talal Kibrit, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, durumun kontrolden çıkmasından endişe duyduğunu söylerken, "Lübnan, bir kırmızı çizgide yürüyor ve en ufak bir hatanın bile ciddi sonuçları olacak" dedi. İyi bir tıbbi sektöre sahip İtalya’da, çok sayıda kişinin salgın tuzağına yakalandığını söyleyen Kibrit, "Salgın, Lübnan’a hücum ederse, hastanelerin barındırma kapasitelerinin yanı sıra, nüfus yoğunluğu, mülteci ve yerinden edilmişlerin varlığıyla ekonomik ve sağlık krizi göz önüne alındığında dünyanın en büyük felaketiyle karşı karşıya kalacağız" değerlendirmesinde bulundu.
150 milyon dolarlık skandal!
Bu bağlamda eski Sağlık Bakanı Gassan Hasbani’nin Sağlık Bakanlığı’nın devlet hastanelerini geliştirmesi ve rehabilite etmesi için 150 milyon dolarlık yumuşak bir kredi ilan etmesiyle, bir skandal ortaya çıktı.
Hasbani, "Sağlık Bakanı olduğumda, öncelikle sağlık merkezlerini geliştirmek ve devlet hastanelerinin kapasitelerini güçlendirmek için Dünya Bankası’ndan 120 milyon dolar ve İslam Bankası’ndan 30 milyon dolar temin etmeye çalıştık. Temsilciler Meclisi, bu hususta 2018 yılı sonlarında onay verdi" diyerek, eski Bakan Cemil Cabak’a da neden 2019 yılından bu yana hareket edilmediğini sordu.
Mevcut Sağlık Bakanı Hammad Hasan ise o dönemde bakanlıktan bir reddin olduğunu söylerken, bu kritik zamanda kredinin, Dünya Bankası ile yeniden aktifleştirildiğine dikkati çekti.
Mevcut bilgiler, o dönemde kredinin başarısızlık nedeninin, eski Bakan Cemil Cabak’ın Hizbullah ile olan ilişkisi ve fonların Hizbullah’ın kontrolündeki hastanelere yönelik kullanılması ısrarı olduğunu gösterdi. Fonların Hizbullah’ın lehine harcanmasını önlemek için özel bir denetim şirketi görevlendirilmesinin, Dünya Bankası’nın en önemli şartlarından biri olduğu biliniyor. Bu çerçevede bakanın, özel bir denetim şirketi kurulmasını reddetmesi, o dönemde sözleşmenin askıya alınmasına yol açmıştı.
Bir bakan onayladı, diğeri yalanladı
Eski Bakan Cemil Cabak, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, söz konusu söylentiyi yalanlarken, "Bu krediye acil ihtiyaç duyuyorduk ve bunu elde etmeye çalıştık. Ancak Dünya Bankası, adımı Sağlık Bakanlığı’na Hizbullah’ın önermiş olması dolayısıyla buna izin vermedi" ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası heyetine, bağımsız bir isim olduğunu ve tüm Lübnanlılarla çalışmak istediğini belirtiğini söyleyen Cabak, "Birkaç toplantı sonrasında Dünya Bankası’nın, egemenliklerimizi etkileyen koşullar dayatmaya çalışması nedeniyle şaşkınlık yaşadık" dedi. Eski Sağlık Bakanı, heyet tarafından ‘TPA şirketini, masrafları takip etmek üzere atamak ve uygulama için Sağlık Bakanlığı dışında bakanlık lehine özel şirketlerle çalışmak’ için ısrar edildiğini vurgulayarak, eski Başbakan Saad Hariri’nin de konudan haberdar olduğunu belirtti.
Bu çerçevede eski Bakan Gassan Hasbani de Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, bu bilgileri doğrulayarak, bakanlığın siyasi yolla, bölgesel ve partizan hastanelere bağlılık uyarınca faaliyet göstermesinden üzgün olduğunu belirtti.
Hasbani, "Hizbullah’a da mensup olan mevcut bakan, bugün Koronavirüs baskısı nedeniyle Dünya Bankası’nın belirlediği koşulları kabul etti. 2017- 2018 arasında bu fonları güvence altına almak için çalıştık, ödeme için Dünya Bankası’yla şeffaf mekanizmalar kurmak ve bu mekanizmaları anlaşma metnine dahil etmek için ısrarcı olduk. Bununla birlikte eski bakanın, harcama ve şeffaflık hususunda bağımsız denetim maddesinin iptali için ısrar etmesi dolayısıyla başarı sağlanmadı" değerlendirmesinde bulundu.
Hasbani ayrıca, Cabak’ın Sağlık Bakanlığı’na yük olarak değerlendirdiği 33 milyon dolar meselesine de değinirken, "Bu meblağ, 5 yıla bölündü. Üçüncü bir tarafın finansal kontrolünü, idari, bilgi, lojistik ve diğer işleri içeriyor" dedi.
Lübnan’da bugüne kadar 248 yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) vakası görülürken 4 hasta hayatını kaybetti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin
