Gelecek Partisi’nden “Ekonomik İstikrar Kalkanı” yorumu: Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesini popülist politikalar için savurmanın ne kadar yanlış olduğu bugün ortaya çıktı

Virüs salgınının neden olacağı zarara önlem için açıklanan ekonomi paketini değerlendiren Gelecek Partisi, pakette işletmelere kira desteği, vatandaşlara fatura desteği gibi maddelerin olmadığına vurgu yaptı

Fotoğraf: Reuters

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğinde aralık ayında kurulan Gelecek Partisi, koronavirüsün ekonomik etkilerini önlemek amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Mart’ta açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı” planını değerlendirdi. 

Parti’den yapılan yazılı açıklamada, Kovid-19 salgını sonrası oluşması muhtemel iktisadi risklerin hükümet tarafından yeterli ve doğru biçimde okunamadığı belirtildi. 

Gelecek Partisi’ne göre 100 Milyar lira olarak açıklanan paketin, çalışanlara ve iş dünyasına doğrudan nakdi katkısı dörtte birden az. 

Açıklamda “Milyarlarca dolarlık rezervi finansal piyasaları kontrol edebileceğini zannederek hoyratça kullanmanın, TCMB ihtiyat akçesini popülist politikaları finanse etmek için hesapsızca savurmanın ne kadar yanlış olduğu bugün ortaya çıkmıştır” denildi: 
 

Basit bir hesapla sadece 40 milyar liralık ihtiyat akçesi ile bugün 8 milyon kişiye, başka bir deyişle SGK’lı çalışanların yarısından fazlasına 3 ay boyunca ayda bin 752 kira kısa çalışma ödeneği vermek mümkün olabilirdi. 


Para politikasının önceliğinin Türk Lirası’nın istikrarını korumak olduğu vurgulanan açıklamada “Daha önce olduğu gibi küresel süreci doğru okuyamamanın ve yakın dönemde yapılan hataları tekrarlamanın ağır bedelleri olacaktır” ifadesi yer aldı. 

“Suya Sabuna Dokunmayan İstikrar Kalkanı” başlığıyla yayımlanan açıklamanın diğer maddeleri şöyle: 

AB’de teşvikler milli gelirin yüzde 10’u bizde yüzde 2’si 

100 Milyar lira olarak açıklanan tutara bir  ay erkene çekilen emekli ikramiyelerinden, tahsilatı ertelenen vergilere kadar birçok kalem dahil edilmiştir. 

AB ülkelerinde milli gelirin %10’unun üzerinde teşvik ve yardımlar açıklanmışken, Türkiye’de büyük bölümü vergi ertelemesi ve dolaylı desteklerden oluşan paketin milli gelire oranı sadece %2 düzeyindedir.
 


“Fatuların yükünü hafifletmiyor “

Pakette İşletmelerin ve hane halkının günlük kullanımında önemli yer tutan doğalgaz, su ve elektrik gibi giderlerin yükünün hafifletilmesiyle ilgili bir madde de bulunmamaktadır. 

Tüm dünyada petrol ve doğalgaz fiyatlarının yarı yarıya düştüğü fakat ülkemizde nispeten aynı kaldığı göz önünde bulundurularak, 3 ay boyunca; tüm meskenlerde ve işletmelerde (tarım ve sanayi dahil) hali hazırda ödenmemiş borç dahi olsa elektrik, doğalgaz ve su kesilmemelidir. Tüm ödemeler altı ay ertelenmeli ve altıncı ayın sonunda da makul taksitlendirme yapılmalıdır.

“Kepenk kapatan işletmelere kira desteği yok”

Ekonomi paketinde, salgın nedeniyle faaliyetlerine ara vermiş işletmelerimize dayanma gücü ve umut verecek bir “kira desteği” yer almamıştır. 

Ne kadar süreceği belli olmayan, iktisadi yansımaları hakkında tüm dünyada derin endişelerin hâkim olduğu bu süreçte işveren kira yardımının gündeme getirilmemesi, sorunların anlaşılamadığının en açık göstergesidir.

“Erken tanı ve test gibi sağlık harcamaları öncelenmemiş”

Özveriyle ve başarıyla çalışan sağlık personelimizin çabalarını destekleyen; erken tanı, test ve kapsamlı sınırlama önlemlerine ilişkin sağlık harcamalarını önceleyen herhangi bir politika geliştirilmemiştir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Gayri ciddi, sorunun vehameti anlaşılmamış” 

Genel olarak “Evde Kal Türkiye” sloganı ile yola çıkılan süreçte konaklama ve iç havayolu taşımacılığı teşviklerinin gündeme getirilmesi en hafif tabiriyle gayri ciddilik ve sorunun vahametini anlayamamaktır. 

Buna ek olarak böylesine bir pakette konutlarda kredilendirilebilir miktarın yer alması hükümetin asıl ajandasını ortaya koymaktadır.

Sigorta primleri toparlanana kadar kaldırılmalı 

İşveren sigorta primlerinin sadece 6 ay ertelenmesi yeterli ve gerçekçi değildir. 

Gelecek partisi olarak, “çalışan sayısını azaltmamak kaydıyla işveren sigorta primlerinin ilgili sektörler için iktisadi faaliyette kalıcı toparlanma oluşana kadar alınmaması” önerimiz hayata geçirilmelidir.

“Kredi borçlarının ötelenmesi Halkbank ile sınırlı kalmamalı “

Nakit akışı bozulan işletmeler için banka kredi borçlarının 3 ay ötelenmesi ve yalnızca Halkbank’a olan kredi borçlarında ertelemenin faizsiz yapılması, içinde bulunduğumuz belirsizlik döneminde şirketlerimizin ayakta kalması için yeterli değildir.

Yapılması gereken, nakit akışı bozulan KOBİ’lerimizin hangi banka veya finans kurumuna borçlu olduğuna bakılmaksızın; kredi faizlerini ortadan kaldıracak, anaparanın enflasyona endekslenmesi suretiyle taksitlendirme imkânı getirecek, Hazine destekli yeniden yapılandırma programının açıklanmasıdır.

İşsiz kalacaklar ne olacak? 

Pakette işini yaşanmakta olan süreç nedeniyle süresiz olarak kaybedecek çalışanlarımızın sorunlarını hafifleten, İşsizlik Fonundan gerçekleştirilen ödeme şartlarını esneten ve/veya ödeme sürelerini arttıran uygulamalar yer almamıştır.


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU