Dünya Sağlık Örgütü koronavirüsü bir pandemi, yani dünyanın her yerinde kendi kendine yayılan bir salgın hastalık olarak henüz tanımlamadı.
Ancak Kovid-19 dünya ekonomisini ve finansal piyasaları kesinlikle çoktan sarstı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Üstelik gelecek şoklar da bekleniyor.
Bazı analistler küresel bir resesyon olasılığından bahsediyor. Bu 2008/2009 mali çöküşünden bu yana yaşanmamış bir şey.
Aşağıdaki grafikler şu ana kadar oluşan zararı ve yaşanması olası hasarı gösteriyor
1) Çin sanayi üretiminin çökmesi
Dünyanın en büyük üreticisi ve Batılı şirketlerin tedarik zincirlerinin önemli bir halkası olan Çin'de ekonomik etkinlik uçuruma yuvarlandı.
Satın Alma Yöneticileri Endeksi, geniş bir sektör araştırmasıyla kaydedilen üretim faaliyetini ortaya koyuyor.
Çin'in şubat ayı değerlendirmesi, 2008/2009 küresel resesyonu dahil hiç bu kadar düşük olmamıştı.
2) Büyük borsalarda tasfiyeler
Borsacılar virüsün küresel şirket gelir ve karları üzerindeki vurucu etkisini fark ederken geçen hafta 2008 küresel finans krizinden bu yana hisse fiyatlarındaki en büyük düşüşlere sahne oldu.
MSCI Dünya Endeksi, dünya genelinde orta ve büyük firmaların hisse fiyat performanslarını yansıtan bir hisse senedi endeksidir.
Borsada işlem gören şirketler 6 trilyon dolarlık (yaklaşık 36,5 trilyon TL) değer kaybederken, endekste geçen cumaya kadar bir hafta içinde yüzde 10'dan fazla bir düşüş kaydedildi.
Bu, birikimlerini borsalarda değerlendiren hemen hemen herkes üzerinde büyük bir meblağ kaybı yaratacak.
3) Faiz oranı indirimleri
ABD Merkez Bankası, ABD ekonomisi için resmi kısa vadeli borçlanma oranını salı günü 0,5 puan düşürerek yüzde 1 ile 1,25 aralığına indirdi.
Finansal krizden bu yana bir günde yaşanan bu en büyük faiz indirimi, karar vericilerin durumun ne kadar ciddi olabileceğini düşündüğüne dair bir işaret.
Avustralya da beklenen yavaşlama öncesi faiz oranlarını bu hafta düşürdü.
İngiltere Bankası ve Avrupa Merkez Bankası gibi diğer para otoritelerinin de aynı şeyi yapması bekleniyor. Öte yandan 2015-2018 döneminde faiz oranlarını yükselten ABD'ye nazaran bu bankaların indirebileceği faiz oranı daha kısıtlı.
4) Kamu borcu getirilerinin düşüşü
Son günlerde gelişmiş dünyada kamu borcu fiyatlarında artış yaşandı.
Bunun nedenlerinden biri, kamu borcu fiyatlarını genelde otomatik olarak yukarı çeken faiz oranlarında düşüş beklentisiydi.
Aynı zamanda kamu borcu kriz dönemlerinde yatırımlar için genellikle "güvenli bir liman" olarak değerlendiriliyor.
İşlem gören kamu borcu fiyatları yükseldiğinde, faiz oranı veya getirisi otomatik olarak düşüyor.
Bu da, son haftalarda ABD ve Birleşik Krallık'ın (BK) kamu borcu getirilerindeki koordineli düşüşleri açıklıyor. Söz konusu durum normalde geleceğe yönelik düşük büyüme beklentisine işaret ediyor.
5) Küresel büyüme tahminlerinin altüst olması
Devletler tarafından finanse edilen Paris merkezli çokuluslu düşünce kuruluşu OECD bu hafta küresel büyüme tahminini koronavirüs sebebiyle yüzde 2,9'dan 2,4'e indirdi.
OECD, virüsün mevcut beklentilerden daha ciddi olduğu görülürse küresel büyümenin yüzde 1,5'e kadar düşebileceğini belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi diğer uluslararası kurumların da ileriye yönelik büyüme tahminlerinde Kovid-19'un ekonomik etkisi sebebiyle aşağı yönde değişikliğe gitmesi bekleniyor.
Ekonomide yukarı yönde olağandışı bir hareket gerçekleşmediği takdirde 2020'nin 10 yıldan uzun süredir gayrisafi küresel hasıla bakımından en kötü yıl olması kuvvetle muhtemel.
*İçerik orijinal haline bağlı kaldırarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/business
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent