Avrupa Birliği’nin (AB) Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye taahhüt ettiği ikinci 3 milyar euroluk desteğin 1 milyar eurosu eğitime ayrılacak.
Cumhuriyet gazetesine konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger “Kayıp bir neslin ortaya çıkmasını hiçbirimiz tolere edemeyiz” dedi. Yardımın ikinci kısmının Mart 2018’de onaylandığını hatırlatan Berger, bu mali yardım çerçevesinde sosyo ekonomik gelişime destek verilmesi, bu anlamda da özelikle eğitime odaklanılmasının planlandığını belirtti. Yardımın amacının iyi bir eğitim alan çocuklara geleceklerine dair bir şans, umut sunulması olduğunu söyledi. Christian Berger şöyle konuştu:
“Bu çocukların sokaklardan uzak kalmasının sağlanması, suç örgütlerinin ellerine düşmesinin önlenmesi, tehlikeli radikal düşüncelerden uzak tutulabilmesi... Zira kayıp bir neslin ortaya çıkmasını hiçbirimiz tolere edemeyiz. Dolayısıyla da sözünü ettiğimiz fonların 3’te 1’i eğitime ayrılacak. İkinci dilim kapsamında sağlanacak fon çerçevesinde hayata geçirilecek ilk proje Milli Eğitim Bakanlığı’yla birlikte uygulanacak ve tam da bu konuyla alakalı. Okulların, öğretmenlerin desteklenmesi, ailelerin çocuklarını okula göndermelerinin ve çocukların kaliteli bir eğitim almasının sağlanması için hayata geçirilen bir proje. 3 milyarlık ikinci dilim kapsamında, 20 Aralık tarihinde Milli Eğitim Bakan Yardımcısı’yla 400 milyon euro tutarında desteğin aktarılması üzerine bir anlaşmaya vardık. Ayrıca okul yapımı için gerekli alanların yaratılması için 100 milyon euroluk bir tutar daha sağlanacak.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sık sık Türkiye ile AB arasındaki mülteci krizi anlaşmasına bağlı olarak taahhüt edilen yardım miktarının verilmediğini söylüyor. En son 24 Ocak’ta AB’nin taahhüt ettiği 6 milyar euronun yalnızca 1 milyar 750 milyon eurosunun verildiğini açıkladı.
“3 milyar euro bir defada ödenecek diye bir şey yok”
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Berger taahhüt edilen miktarın hangi şartlarda ve yöntemle verildiğini şu sözlerle aktardı:
“Anlaşmaya göre 3 milyar euro sağlanacaktı ve gerekmesi halinde ikinci bir 3 milyar euronun daha tesis edilmesi kararlaştırılmıştı. Zamanlı ve kararlaştırılan programlara uygun olarak ilk 3 milyar euroyla ilgili olarak tüm gerekli imzalar atılmıştı. Ama tabii ki bu bir defada 3 milyarın ödenmesi şeklindeki bir anlaşma değildi. Proje bazında bu miktarın sunulması ve projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte ödemelerin yapılmasını içeriyordu. Bu yönde somut örnekler vermek mümkün. En yaygın örneklerden bir tanesi Kızılay Kart. Bu içerisine nakit yüklenebilen bir kart. Suriyeli mültecilerin hepsinin bu kartı almaya ve bu karttan yararlanmaya hakkı var. Aylık 120 TL bu karta yükleniyor.”
2019 AB-Türkiye ilişkileri nasıl olacak?
Christian Berger AB-Türkiye ilişkilerine yönelik beklentilerini de anlattı. Berger son dönemde AB ülkeleriyle ikili ilişkilerde bazı ilerlemelerin olduğunu söyledi. Örnek olarak Hollanda ile karşılıklı büyükelçilerin yeniden görev başlamasını, Erdoğan’ın Almanya ziyaretini ve Avusturya ile dışişleri bakanların düzeyindeki görüşmeleri hatırlattı.
Berger 2019’da Türkiye ile AB arasında yüksek düzeyli toplantıların olmasını beklediğini ifade etti. Türkiye’nin tam üyelik hedefinin sürdüğüne yönelik çok güçlü ve net açıklamalar gördüklerini söyleyen Christian Berger, AB yetkililerinin insan hakları ve temel haklarla ilgili uyarılarını hatırlattı:
“AB Komisyonu’nun yıllık Türkiye raporunda altı çizilen konularda bakanlıklardan birtakım işaretler ve taahhütler geldiğini görüyoruz. Eleştirilerden bir kısmı OHAL uygulamasıyla ilgiliydi. Dolayısıyla da bu reformların gerçekleştirilmesine ilişkin çabaları, hukukun üstünlüğü ve insan hakları eylem planının gözden geçirilmesine ilişkin çabaların önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunları not ettik. Ayrıca OHAL kaldırıldığına göre artık bu hususların ele alınması gerektiği konusunda da birtakım eleştiriler var.”