Ahmet Nur Çebi'den Fikret Orman'a: Ben Ali Koç değilim, Ali Koç para verirken sen başkandın, neden vermedin?

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, divan kurulu toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunurken eski başkan Fikret Orman'ın bir televizyon programında kendisine yönelik sözlerine de cevap verdi

Fotoğraf: AA

Beşiktaş Kulübü'nün 2020 yılı birinci olağan divan kurulu toplantısı Vodafone Park'ta gerçekleştirildi.

Kulübün eski başkanı Fikret Orman'ın bir televizyon programında kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, "Ben Fikret Orman ile ilgili bildiklerimi, bilmediklerimi burada anlatmak istemiyorum. Denetleme kurulu çalışmalara başladı. Her şeyi ortaya çıkaracağız" dedi. Ahmet Nur Çebi, Fikret Orman'ı kaçmakla suçlarken "Ben Fikret Orman gibi kaçmadım, buradayım!" ifadesini kullandı.

Ahmet Nur Çebi'nin açıklamalarından satır başları:

Şuradan başlamak istiyorum, önemli konumuz futbol. Sergen hocanın gelişiyle bir hikayenin başladığını, bunun aslında özümüze dönmenin ilk adımı olduğunu ben de müjdelemek istiyorum. Bundan sonra özümüzle beraber profesyonellerimizi de oradan tercih edip yolumuza devam etmeyi planlıyoruz.

Amatörlerle ilgili olarak ise amatörlere karşı sempatimi kimseyle tartışmak istemiyorum ancak gelir-gideri birbirini dengeleyen bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Hentbolda, basketbolda, voleybolda altyapımıza oyuncular geliyor ama biz bunları değerlendiremiyoruz. Ben istiyorum ki bu arkadaşlarımız, ana oyuncularımız olsun. Bu konuda da gerekli çalışmalara başladık. Az evvel de gördüğünüz üzere her şey yapılmış gibi gözükse de boks şubesindeki sporcularımızın nerelerde çalıştıklarını görünce ben şahsen kendimi çok kötü hissetmiştim. Bu konuda gördüğünüz gibi, kendilerini sağlıklı bir şekilde çalışacakları yerlere ulaştırdık. Allah da inşallah onlara orada başarılı olmayı nasip eder.

Sayın Fikret Orman 2-3 hafta önce bir programa katıldı. Orada bazı konuşmalar yaptı. Kendisi ile ilgili bildiğim ve bilmediğim şeyleri burada konuşmak istemiyorum çünkü artık denetleme başlamıştır. Dolayısıyla o konulara girmeyi düşünmüyorum ama şahsımla ilgili söylediği şeylere son bir kez cevap vermek istiyorum, buna ihtiyacım var. Futbol A.Ş.'de Sayın Fikret Orman ibra edilmedi. Bununla ilgili kızgın olduğunu programdan anlamış bulunuyoruz. Ben o zaman da söyledim, bu şahsi bir konu değil. Konu Beşiktaş ise benim için her şey durur.

Biz, Abdullah Avcı'yı medya önünde nerede tartıştık? Geldiğimde zaten 6-7 maç kaybedilmişti. Siz tartıştığınız için mi kaybetti hoca? Ben hocaya gereken desteği zaten verdim ama daha sonra olmadı. Olaylara bu açıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum. Şenol hocanın şampiyonluğu kaybettiğimiz sene, onların yöneticileri tarafından günlerce tartışıldığını ve başarısız olunmasına sebep olunduğunu çok iyi biliyorum.

Ben zamanında Futbol A.Ş.'ye girmemişim. Zamanında o kadar istekli yöneticiler vardı ki, biz ağabey olarak başımızı öne eğdik. Hepsinde ben yönetim kurulu üyesiydim. Şu anda vergi borçlarının yüzde 67'si benim yönetim kurulu üyesi olduğum şirketlere ait. Yüzde 33'ü Futbol A.Ş.'ye ait. Söz konusu kaçmak olsaydı Futbol A.Ş.'yi seçerdim. Böyle bir şey söz konusu değil.

Futbol A.Ş.'de yönetim kurulu üyesi değilim çünkü orada inandığım bir ekip kurdum. SGK primlerinden kaçtığım, abesle iştigaldir. Ben hiçbir yerden onun kaçtığı gibi kaçmadım. O burayı yüz üstü bırakarak gitmiştir. Bir de sebep olarak taraftarı gösteriyorsunuz. Sonra genel kurullarda üniversite mezunu genç çocukları alıp arka tarafta dövdürdünüz? Hadi, orada konuşan çocuğu alıp dövüyorsunuz da burada size bu hakareti yapan kişiye neden gerekeni yapmıyorsunuz çünkü kullanacaksınız.

Ben Futbol A.Ş.'den 2 milyon TL'yi Beşiktaş'a geçirmişim ve oradan da paramı alıp gitmişim. Paramı aldım ya; çalmadım ki. Sen de koydun para, 1 senede aldın. Ben ise 6 senede aldım. Tamer Kıran, 6 sene boyunca koyduğu parayı alamadı. Ya biraz adaletli vicdanlı olun. Benim paramın bu kadar konuşulmasını gerektirecek bir konu yok.

Diğer bir konu; Siz profesyonelleri gönderiyorsanız onlar da sizinle çalışmama hakkına sahip, deniliyor. Biz bunu tartışmıyoruz ki. Burası koca bir Beşiktaş. Kapıda beklemiş, maaş almış 5-10 sene. Ondan sonra gidecek. Biz yoksa gidip gitmemesini tartışmıyoruz. İstifa edebilir, çalışmak istemeyebilir ama niye biz gelmeden, bize devretmeden gidiyorsunuz? Neden kaçıyorsunuz? Herkes susuyor, yok böyle bir şey...

Giderayak arkadaşına loca satacaksın, 10 gün evvel verdiğin 1 milyon TL'yi de alıp gideceksin, sonra da Ahmet Çebi hırsızmış, 2 milyon Dolar'ı ona sormadan almış gibi televizyonlarda konuşacaksın. Yeter artık, işine bak. Çok üzgünüm ve ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.

Ümraniye'de masamı toplamışım; yaramı deşti. Evet, masamı topladım. Benim oradan gitmem için bana mobbing uyguladılar. Yanındaki en yakın arkadaşlarıyla futbolcuların duyacağı şekilde arkamdan küfür ettiler. Orada mı oturmalıydım? Ben namuslu bir adamım.

Bu borç korkarım ki artarak devam edecek. 3 milyar TL borcu olan bir kulübün 450-500 milyon TL faizi var. Zaten gelirlerimiz o kadar. Biz bunu çözeceğiz, biz onun için buradayız. Bu kulüp yaşayacak namusuyla, şerefiyle ama destekle. Ben bunu tek başıma yapamam, yanımda olursanız başarırım. Beni terk ederseniz ben bir şey yapamam. Beşiktaş camiası devasa bir camia. Keşke ayda bir olsa da kurullar, ben buradan enerji alıp çıksam.

Ben gelmişim, para verecekmişim; Ali Koç vermiş. Ya Ali Koç rakip takımın başkanı, ne işin var senin onunla? Senin konun benimle. Ben Ali Koç değilim, beni ezmeye mi çalışıyorsun? E peki, Ali Koç para verirken sen burada başkandın, neden vermedin? Sen parayı harcayacaksın, vatandaş gelecek senin borçlarını ödeyecek. Ayıptır, bir sus artık. Başını öne eğ, bir hata yaptık de. Seni de kucaklayalım.

Hayırlı olsun diye mesaj atmış, ben cevap vermemişim. 1-2 gün evvel benim aleyhimde konuşup, bu adama oy vermeyin, diyorsun. Ben senin samimiyetine nasıl inanayım? Böyle şey olmaz arkadaşlar, bir başkan oyunu atar ve gider. 1 ay boyunca benim aleyhimde neden çalışıyorsun, ben ne yaptım sana...

Kartal Yuvaları felaketin içinde yüzüyor. Hepsi temlikli arkadaşlar. Hiçbir şey yok. Elektrik parasını ödemek için bile yok. Yapma bu sözleşmeyi, neden yaptın? Hiç olmazsa bir yerlerden 3-5 kuruş alıp çeviriyorduk kulübü.

O kendi dönemine ait 300 milyon TL'yi ödeyebilmek adına imzayı attı ve parayı alıp gitti. Hiç hoş olmadı. Sonra ne olacak burası? Biz bu şartlarda burayı çeviriyoruz. Benim burada yazan alacaklı bir param var. Bu şartlar altında çıkabileceğimiz tek bir yol kaldı; maaş kampanyası. Beşiktaş'ı, Beşiktaşlıdan başka kimse kurtaramaz ve yardımcı olamaz. Zaten başkasına da ihtiyacımız yok ki. Hazırlık bitmek üzere, en kısa zamanda huzurlarınıza geleceğiz. 1 lira da bir, bin lira da bir. Artık biz beraberiz. Sorunları beraber çözeceğiz. Birkaç sene içerisinde muhteşem bir Beşiktaş'ı beraber yaratacağız.

VAR konusuna gelince; açıklayın, şeffaf olun, şeffaf olmayan toplum hiçbir zaman mutlu olamaz. Yok, açıklanamaz, diyorlar. Hakkımızı Tahkim'de devam ettiriyoruz. İnşallah Tahkim hakkımızı iade edecektir. Etmezse de biliyorsunuz ki futbolda kurallar Tahkim'de bitiyor. Umarım orada sonuç elde edebiliriz.

VAR ile hakemler arasında işler neden iyi gitmiyor Sayın Başkan, diyoruz. Bazı cezalı hakemlerimizi oraya koymak durumunda kalıyoruz, cevabı geliyor. Cezalı hakemi personel eksikliği nedeniyle VAR'a koyuyorsunuz. Yurt dışından getirin. Bunların arasında ahbap-çavuş ilişkisi var. Biri birine 'abi', öteki diğerine 'amca' diyor. Göztepe maçındaki olay belli ancak bu kural hatasının IFAB'a sorulduğu ve oradan gelen değerlendirmeye göre karar verildiği söylendi. Biz de IFAB'ın gerekçeli kararının bizlere açıklanması gerektiğini istedik. Bu konuda baskı yapmaya devam edeceğiz. Hakemlerin yapmış olduğu hatalardan dolayı sadece Beşiktaş'ın değil bütün takımların etkilendiğini görüyoruz.

Futbolda, takımımızı bu süreç içerisinde tartışacak ve konuşacak durumda değiliz. Oldukça da iyiye gidiyorlar, toparlanma başladı. Dünkü maç bizi çok üzmüş olabilir ancak daha da iyi oynayan ve kenetlenmiş bir takım görmekten dolayı ümitlerimin arttığını sizlere söylemek istiyorum. Son zamanlardaki meşhur konularımızdan TFF ve hakemler konusunda yazdıklarımız ve aldığımız cevaplar var. Şunu belirtmek istiyorum ki, biz kurullarla sürekli temas halindeyiz ve gerekli baskıları hakkımızı alabilmek adına yapmaya devam ediyoruz ama bunun şeklini ve şemalini bizler arkada yapıyoruz, bize bu konuda güvenmenizi rica ediyorum.

Şunu da belirtmek istiyorum ki, artık eski ve yaşlı ve hakemler istemiyoruz çünkü bunlar bir algı oluşturmuşlar toplumda. O hatalı maçlar yönetir, bu şuraya bakar tarzı bir algı var. Artık genç hakemlerle bu işi yürütelim. Yapacaksa hatayı genç hakemler yapsın, geleceğimizi kurtaralım. Biz, fikirlerimizi dinletiyoruz, dinliyorlar ve saygı gösteriyorlar.

Beşiktaş ile sözleşme imzaladıktan sonra TFF 1'inci Lig ekibi Cesar Grup Ümraniyespor'a kiralık verilen 18 yaşındaki Bosna Hersekli forvet Ajdin Hasic'e ve ailesine teşekkür eden Çebi, "Hasic'e ve ailesine çok teşekkür ediyorum, pırlanta gibi bir çocuk. İnşallah başarılı da olacak ama benim de gayem, 2 milyon Euro aldığı yerde 1 milyon Euro'ya onu ikna edebilmekti. Ettim. İnşallah o da paramızın bereketini görür. Biz de onu satarak bir gelir elde ederiz" ifadelerini kullandı.

 

Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU