Haziran 2014’te dünya Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’da yaşanan gelişmeyi şaşkınlıkla izledi.
Ocak ayında Irak’ın Felluce kentini ele geçiren IŞİD, 5 ay sonra bin 500 unsuruyla Musul kentine saldırdı.
IŞİD saldırırken Bağdat merkezi yönetimine bağlı Musul kentinde yaklaşık 50 bin asker ve polisi bulunuyordu.
Saldırı haberini alan üst düzey komutanları asker ve polislerden önce Musul kentini terk etti.
Komutasız kalan güvenlik güçleri Bağdat’tan gelen emirleri reddederek tank, top ve ağır silahları geride bırakarak örgüt ile savaşmayı reddetti.
Musul kentini altı günde ele geçiren IŞİD, merkez bankasında 430 milyon dolara ve geride bırakılan tüm ağır silahlara el koydu.
Musul'un geri alınması IŞİD için yolun sonu oldu
Ta ki dönemin Başbakanı Haydar İbadi’nin 10 Temmuz 2017’de “Musul IŞİD’den geri alındı” duyurusuna kadar kenti 6 günde ele geçiren örgüt, Musul’da 3 yılı aşkın bir süre hüküm sürdü.
Uluslararası koalisyonun desteğiyle Musul’un örgütten geri alınması, IŞİD için Irak’ta yolun sonu oldu.
Örgüt kısa süre içerisinde hem Irak hem de Suriye’de kontrol ettiği kentlerin hepsini tek tek kaybetti.
Bir süre sessiz kalan IŞİD unsurları, son dönemde Irak’ın Kerkük, Musul, Anbar ve Diyala gibi kentlerde eylemlerini artırdı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son olarak Diyala’nın Hanekin ilçesine bağlı Behari Taze köyüne saldıran IŞİD’liler, bir baba ve oğlunu öldürdü, Irak güvenlik güçleri ve sivillerin de aralarında olduğu 10 kişiyi yaraladı.
Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki (IKB) yetkililer, örgütün faaliyetlerine ilişkin sık sık uyarılarda bulunuyor.
IŞİD’in yanı sıra Irak’ta 1 Ekim 2019'dan bu yana yolsuzluk, kamu hizmetinin yetersizliği, işsizlik ve ülkenin iç işlerine yönelik dış müdahaleler gibi çeşitli gerekçelerle hükümet karşıtı gösteriler de düzenleniyor.
3 Ocak’ta İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta ABD tarafından öldürülmesi Irak’ı daha da karmaşık bir hale soktu.
IŞİD Musul’a saldırırken kentin valisi olan Esil en-Nuceyfi, örgütün bölgedeki varlığı, İran, protesto gösterileri ve Kasım Süleymani sonrası Irak’ı Independent Türkçe’ye anlattı.
Nuceyfi’ye göre IŞİD’liler küçük gruplar halinde topluma karışmış ve Musul başta olmak üzere Suriye sınırında mevcudiyetini koruyor.
Aşırılık yanlısı başka güçlerin ortaya çıkıp örgüte katılabileceğini belirten Nuceyfi’ye göre, İran yeni gündemler yaratmak veya değiştirmek için bilinçli olarak IŞİD konusunu işliyor.
Independent Türkçe’nin sorularına Nuceyfi’nin yanıtları şöyle:
“IŞİD ile mücadele daha önce ortaya çıktığı Sünni bölgelerde yapılmalıdır”
IŞİD’in Musul, Kerkük, Anbar ve Diyala dahil birçok bölgede hem sivil hem de güvenlik güçlerine saldırıları artarak devam ediyor. Birçok üst düzey yetkili de örgütün yeniden örgütlendiğini ve eski gücünü toparlamaya çalıştığını söylüyor. Eski Musul Valisi ve bölgeyi iyi bilen biri olarak IŞİD’in Irak’ta son durumunu özetler misiniz?
IŞİD tamamen yok edilmiş durumda değil. Ancak IŞİD konusu, İran tarafından yeni bir gündem yaratmak ya da gündemi değiştirmek için ortaya atılıyor sürekli. IŞİD’le mücadelenin yolu, IŞİD’in daha önce ortaya çıktığı Sünni bölgelerde yapılmalıdır. Çünkü bu bölgeler zayıf halde ve kendini koruyamaz durumda. IŞİD militanları, küçük parçalar halinde topluma karışmış durumda. IŞİD halen Ninova ve Suriye sınırı bölgesinde mevcudiyetini sürdürüyor. Musul ve bazı bölgelerde uyuyan hücreleri bulunuyor. Ancak bu hücreler açığa çıkmıyor. Çünkü toplum artık aşırıcılığı, IŞİD ve türevlerini reddediyor.
“Şiddet ve terör eylemleri her an yaşanabilir”
Örgüt bölgede ne kadar etkin? Gerçekten denildiği kadar var mı?
IŞİD’in 2014’ten sonra başlayan ve artan gücünü tekrar elde edebileceğini düşünmüyorum. En azından aynı isim, aynı ideoloji ve anlayışla ortaya çıkmaz. Çünkü toplum eskisi gibi kabul etmeyecektir. Ancak benim görüşüm, aşırılık yanlısı başka güçler ortaya çıkıp IŞİD’e katılabilir. Farklı bir isimle ortaya çıkıp ittifak kurabilirler. Ancak şiddet ve terör eylemleri, her an yaşanabilir. Çünkü asıl sorun ve IŞİD’in ortaya çıkmasına neden olan sorunlar tamamen ortadan kaldırılmış değil.
Irak’ta IŞİD’in kişi veya bir takım kurumlar tarafından desteklendiğini düşünüyor musunuz?
Hayır, düşünmüyorum. Kimsenin bilmediği kişiler destek veriyor olabilir ama görünürde IŞİD’e destek veren kurum ya da kişi görünmüyor. Ancak IŞİD, krizden, kaostan faydalanabilecek, kendi çıkarları için istismar edebilecek bir örgüt.
“Irak, kanuna dayalı bir devlet inşa etmeyi başaramadı”
Ülkede 1 Ekim’den bu yana Şiilerin yoğun yaşadığı kentlerde protesto gösterileri sürüyor. Şiilerin Şii ağırlıklı hükümete karşıtı gösterileri nasıl yorumluyorsunuz?
Irak’taki protestoların Irak hükümetinin başarısız politikalarının doğal bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Irak hükümeti şu ana kadar kurumlarıyla, her şeyiyle kanuna saygı duyan bir devlet inşa etmeyi başaramadı. İşte bu başarısızlık Iraklıların yaşamını olumsuz etkileyen şeydir. Buna ek olarak yeni bir anlayış ortaya çıktı. IŞİD’le mücadelede Irak devletine, güvenlik güçlerine olan inanç ortadan kalktı, yerini bu kurumlardan daha güçlü gözüken Haşdi Şabi gibi örgütler aldı.
Çünkü Haşdi Şabi Irak ordusundan daha güçlü hale geldi, Irak’ın içişlerine daha fazla müdahale eder hale geldi. Bu değişiklikler Irak kurumlarını daha da zayıflattı. Bu yüzden Irak’ta baş gösteren gösterilerin sebebi zayıf ve başarısız hükümetin durumudur. 2013’te de Sünni bölgelerde gösteriler olmuştu. Ancak hükümet şiddetle karşılık vermeyi tercih etti. Aslında IŞİD’i ortaya çıkan şey de bu aşırı güç kullanımıydı. Şu an devlet yine aynı mantıkla hareket ediyor. Gösterileri şiddet yoluyla bitirmeye çalışıyor. Bu yüzden IŞİD değil ama aşırılık yanlısı başka örgütler tekrar ortaya çıkabilir. Sadece Sünni kesimden değil, Şii kesimden de haklarını farklı yollardan elde etmek isteyen aşırı gruplar türeyebilir.
“Allavi başarısız olursa ülke kaosa sürüklenir ve uzun süre barış sağlanamaz”
Devam eden protestolar sonucunda Başbakan Adıl Abdulmehdi istifa kararı aldı ve hükümeti kurma görevi Muhammed Tevfik Allavi’ye verildi. Allavi’nin başarı şansı nedir?
Muhammed Tevfik Allavi Irak hükümetinin son şansıdır. Eğer partilerden uzak, bağımsız bir kabine kurmayı başarırsa, Irak halkını tatmin edecek şekilde seçimler yürütülürse Irak güvene kavuşmuş olur. Dr. Allavi başarısız olursa, yeni hükümet kuramazsa, seçimler şeffaf olmazsa Irak kaosa sürüklenir ve uzun bir süre barış sağlanamaz.
“Süleymani’nin öldürülmesinden sonra Irak’taki İran yanlısı örgütler başıboş hale geldi”
İranlı General Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta ABD tarafından öldürülmesi Irak ve bölgeyi nasıl etkiledi?
Kasım Süleymani bölgeyi çok etkiledi. Çünkü İran’ın buradaki grupları gücünü kaybetti. Süleymani bu grupları kolayca yönlendirebiliyordu. Önceden tek bir komutanlıktan yönetilen bu gruplar, benim tabirimle başıboş hale geldi. Kendi başına hareket edebilen, gelen talimatları uygulamak istemeyen örgütler haline geldi. Kasım Süleyman’ının ölümünden sonra İran’ın bu konudaki politikası çok değişecektir. Ben durumun daha kötü olmasından korkuyorum. Çünkü bu gruplar “başıboş kurtlar” gibi hareket etmeye başlayacak. İran, bu grupların hareketlerinden dolayı hesap vermekten kurtulacak. Ancak İran bu gruplara yönelik hizmetlerini de sürdürüyor.
“İran’ın ‘İslam Devleti Projesi’ iflas etti”
Süleymani sonrası İran’ın Irak’ta etkinliği nasıl yorumluyorsunuz? Irak’ta İran etkinliği azalacak mı?
İran’ın Irak’taki direkt etkisi azalacaktır. Ancak sonuç daha kötü olabilir. Çünkü bu gruplar başıboş kurtlar gibi hareket eder, İran’dan direktif almadan, kendi şahsi çıkarları için hareket ederse daha büyük kaoslar ortaya çıkabilir.
Bölgede yaşanan gelişmelerle ilgili son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Benim düşüncem, İran’ın bölgede İslam devleti projesi sona ermiştir. Ancak bölgedeki kaos devam ettikçe bu projenin canlılığı da artacaktır. Uluslararası toplum harekete geçmezse durum daha kötüye gidecektir.
© The Independentturkish