Almanya’nın Thüringen eyaletinde liberaller ve muhafazakarlar, solcu yönetimi devirmek ve kendi hükümetlerini kurmak için çarşamba aşırı sağla güçlerini birleştirdi.
Liberal Hür Demokrat Parti’den (FDP) Thomas Kemmerich'in, muhafazakar Hristiyan Demokratik Birliği (CDU) ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif’in (AfD) desteğiyle eyalet parlamentosunda güvenoyu alması büyük siyasi rahatsızlığa neden oldu.
Hadisenin önem teşkil ediyor olmasının nedeni merkezdeki iki partinin, AfD ve diğer aşırı sağ partilerle çalışma konusunda “güvenlik kordonu” denilen sınırları ilk kez aşması.
Bahsi geçen partiler sosyal demokratlar, Yeşiller ve kendi partisi Sol Parti tarafından desteklenen görevdeki eyalet başbakanı Bodo Ramelow'u mağlup etti.
Ramelow’un ittifakı, Almanya’nın doğusunda bulunan eyaletin parlamentosunda 90 oyun sadece 44’ünü alırken, FDP'yse aşırı sağın desteğiyle 45 sandalye elde etti.
Alman medyası “tabuları yıkan” hadiseyle federal cumhuriyetin tarihinde ilk kez AfD’nin oylarıyla bir eyalet başbakanının seçildiğini aktardı.
Görevdeki solcu Ramelow’un, geçen yılın sonundaki seçimlerde oy oranını artırmasının ardından büyük ölçüde azınlık hükümetinin başında göreve geri dönmesi bekleniyordu. Merkez sol koalisyondaki partiler halihazırda hükümetleri için bakanları seçmişti.
AfD’nin Genel Başkanı Jörg Meuthen, sonucu şu tweetle kutladı:
Almanya’daki siyasi değişimin ilk parçası: toplumun ihtiyaçlarını ve çıkarlarını gözeten çoğunluğun zaferi! Tebrikler Thüringen!
CDU’nun yerel teşkilatı, yeni eyalet başbakanını belirlemek için AfD’yle çalışılmasına rağmen söz konusu partiyle resmi bir koalisyona girmek istemediklerini belirtti.
CDU’nun Thüringen teşkilatı lideri Mike Mohring seçimin ardından, “Çoğunluğun adayını desteklemeye karar verdik. Kemmerich’in AfD’yle koalisyon yapılmadığını açıkça ifade etmesi çok önemli” dedi.
Ancak merkez-sol Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass, seçimin sonucunu “tamamen güvenilmez” diye tanımladı.
Maas, “AfD’ye karşı tüm demokratlar birlikte hareket etmeli, eğer bunu anlamıyorsanız tarihimizden hiçbir şey öğrenmemişsinizdir” diye tweet attı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sol Parti Eş Başkanı Bernd Riexinger, bunun “geniş kapsamlı sonuçlar doğuracak tabu yıkıcı” bir karar olduğunu söyledi ve “şimdi FDP'yle CDU’nun bunu açıklaması gerektiğini” ekledi.
Thüringen’de eyalet seçimleri ekimde yapıldı. Sol Parti, 2014’te yüzde 28 olan oylarını bu kez yüzde 31’e taşıyarak büyük bir farkla birinci sırada yer aldı.
AfD, bir önceki seçimde yüzde 10,6 olan oylarını yüzde 23,4’e yükselterek ikinci sırada yer aldı. Muhafazakar CDU yüzde 21,7’yle üçüncü, merkez sol SPD'yse yüzde 8,2’yle dördüncü oldu.
Yeşiller ve liberal FDP'yse zar zor eyalet parlamentosuna girebildi. Her iki parti, parlamentoya girebilmek için gerekli baraj olan yüzde 5 civarında oy aldı. Fakat parlamento hileleri sayesinde FDP kendisini eyalet yönetimine liderlik ederken buldu.
AfD’nin eyaletteki lideri Björn Höcke, partideki en sağcı üst düzey figürlerden biri. Neo-Nazilerle yürüyüş yapan Höcke, Almanya’nın Holokostu anma yaklaşımını da “aptalca” buluyor. Geçen yıl eylülde eyalet mahkemesi Höcke’nin yasal olarak “faşist” diye adlandırılabileceğine karar vererek, bu tanımın “doğrulanabilir gerçeğe dayandığını” belirtmişti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world
Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer
© The Independent