Hafter’in ordusunun 'Türk zırhlı araçları güçlü değil' iddiasına cevap: Sıkıntı araçlarda değil kullananlarda

Libya’nın BM tarafından meşru hükümeti kabul edilen Trablus yönetimi, Hafter’in başında olduğu Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu'na (LNA) karşı yürüttüğü silahlı mücadele kapsamında Türkiye’den çok sayıda Kirpi ve Vuran marka zırhlı araç satın aldı.

İki ülke arasında yapılan anlaşma kapsamında Libya’ya ihraç edilen bu araçlar, çatışmalarda Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Güçleri’nce aktif bir şekilde kullanılıyor.

Tabii ki her savaşta olduğu gibi, her iki taraf da zaman zaman karşı tarafa ait silahları ele geçiriyor.

Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu’nun resmi Twitter hesabından yapılan İngilizce paylaşımda, çatışmalarda ele geçirilen Türk yapımı zırhlı araçlar gösterilerek, bunların güçlü olmadıkları iddia edildi.

Paylaşımda araçların manevra kabiliyetlerinin az olduğu, zırh güçlerinin yetersiz olduğu, arka kapının zor açıldığı, silahın hızlı kullanılmadığı gibi iddialar vardı.

Her iki araç da yüksek korumaya sahip

Tam sayı bilinmesede Türkiye, Trablus yönetimine bugüne kadar BMC firması tarafından üretilen 100’e yakın Kirpi ve Vuran model zırhlı araç sattı.

LNA’nın iddiasını sorduğumuz bir savunma yetkilisi adının açıklanmaması kaydıyla şu değerlendirmede bulundu:

Libya’ya satılan zırhlı araçlar yüksek korumaya sahip. Zırhları iyi. Kirpi ağır araç dolayısıyla hantal olarak değerlendirilebilir ama zaten üretim amacı askeri bir yerden başka bir yere güven içinde taşımak. Çok hızlı ve çevik olması gerekmiyor. Üzerindeki kule Aselsan SARP yine başarılı bir ürün. Görüntülerde görünen Vuran da sağlam güçlü bir araç.

Kirpi ve Vuran'lar Güneydoğu'da da aktif kullanılıyor / Fotoğraf: AA

“Asıl sorun askerlerin deneyimsizliği”

Savunma yetkilisi bu konudaki tespitlerini şöyle sürdürdü:

Burada asıl sıkıntı bu araçları kullanan Libyalı askerlerin deneyimsizliği. Birçoğu düzenli ordu mensubu asker değil paralı savaşçı. Kendilerine emanet edilen iki-üç yüz bin dolarlık araçlara bakışıyla  bizim askerin bakışı farklı. Onlar sıkıştıklarında canlarını kurtarmak veya riske girmemek için aracı sapa saplam bırakıp kaçıyorlar ama bizim Mehmetçik yukarıdan emir gelmeden bırakıp gidemez. Böylesine pahalı savaş araçlarını yeterli eğitim olmadan kullanırsanız elinize yüzünüze bulaştırırsanız. Biraz da sıkışınca bırakıp kaçıyorlar. Sosyal medyada o yönde videolar vardı.

Irak Ordusu da Abrams M1A1 tanklarını kullanmada yeterli olamamıştı / Fotoğraf: army.mil

'Irak Ordusu da dünyanın en iyi tankını kullanamamıştı'

Türk yapımı zırhlı araçların Güneydoğu’da birçok askerin hayatını kurtardığını belirten yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:

Irak Ordusu’da eğitim yetersizliğinden dolayı dünyanın en sağlam tanklarından biri olan M1A1 Abramsları kullanamamıştı. O zaman IŞİD de bunların yetersiz olduğunu öne sürerek alay etmişti. Benzer bir durum Libya’da da yaşanıyor. Araçlar iyi olmasa Tunus yeni dokuz tane daha araç almak için talepte bulunmazdı

Arda Mevlütoğlu / Fotoğraf: Independent Türkçe

“Araçlar sağlam ama her saldırıya koruyacak da değil”

İddiayı Independent Türkçe’ye değerlendiren savunma politikaları uzmanı Arda Mevlütoğlu da, personelin deneyiminin bu tür durumlarda birinci etken olduğunu doğrulayarak sözlerini şöyle devam ettirdi:

Bir diğer faktör bu araçlar mayına karşı korumalı olsa da her türlü füzeye, patlayıcıya karşı dayanıklılık sağlayacak değil. Bazen aracın kaldırabileceğinden fazla patlayıcı veya füzeyle saldırılabilir. Sonuçta bu araçların koruması belli bir seviyeye kadar. Sonsuz koruma diye bir şey yok. Çok yoğun saldırılar neticesinde araçların tahrip olması onların kaliteli olmadığını göstermez. Bugün dünyanın en iyi tanklarından olan Amerikan Abrams tanklarının da delindiği ya da en güçlü ABD, Rus zırhlı araçlarının da tahrip olduğu oluyor. Bu onların kalitesiz olduğu anlamına gelmez.

Mevlütoğlu, en iyiler arasında gösterilen ABD tanklarının bile Irak'ta tahrip olduğunu belirterek, zırhlı araçların da bir dayanma sınırı olduğunu kaydetti / Fotoğraf: tskkuvvet.com

“İddia psikolojik savaş”

LNA’nın paylaşımını psikolojik savaş olarak niteleyen Mevlütoğlu, “Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin iradesini kırmaya çalışıyorlar. 'Bakın Türkiye’den aldığınız araçlar işe yaramıyor' demeye getirip morallerini bozmaya çalışıyorlar ama bunlar propaganda. Her iki araçta Güneydoğu’da çok yoğun şekilde kullanılmış kaliteli silahlar. Yoksa TSK bu araçları kullanmaz” diye konuştu.