Bir dönem İçişleri ve Adalet Bakanlığı yapan, eski Emniyet Müdürü de olan Mehmet Ağar’ın "Tıpkı geçmişte olduğu gibi, ortaya çıkan bu büyük milliyetçi muhafazakar iktidarı, paralamak ve parçalamak hususunda bir takım siyasi teşebbüslerin olduğunu görüyoruz” sözleri gündemdeki yerini koruyor.
İlk olarak Independent Türkçe’nin gündeme getirdiği ifadelerle ilgili olarak eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi mensubu isimler den de tepki geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Selçuk Özdağ, Ağar’a “Madem bu iktidar, milliyetçi ve muhafazakar bir iktidardı. 2007 yılında, 367 garabeti ortaya çıkartıldığında niçin meclise girmedi. Ülke referanduma gitmek zorunda bırakılarak niçin bir badirenin içine sokuldu?” diye sordu.
Gelecek Partisi kurucusu Ayhan Sefer Üstün de Ağar’a Hem bürokratik geçmişine hem de siyasi geçmişine baktığımızda bunu bir siyasi söylemden ziyade tehdit kokan bir laf gibi algılıyoruz” yanıtını verdi.
Ağar, katıldığı Suriçi Grubu Platformu’nun gelenekselleşen pazar buluşmalarının sonuncusunda isim vermeden AK Parti'den ayrılarak yeni parti kuran Ahmet Davutoğlu, parti kurma hazırlıklarını sürdüren Ali Babacan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında açıklamalarda bulunmuştu.
Özdağ: Niçin Meclis’e girmedi
“Madem bu iktidar, milliyetçi ve muhafazakar bir iktidardı 2007 yılında, 367 garabeti ortaya çıkartıldığında niçin meclise girmedi. Ülke referanduma gitmek zorunda bırakılarak niçin bir badirenin içine sokuldu?”@GelecekPartiTR yöneticisi Selçuk Özdağ‘dan Ağar’a yanıt pic.twitter.com/3VJ2HwjTkl
— SÖZ TV (@TVsoz06) December 24, 2019
Babıali TV’den Suat Toktaş’a konuşan Özdağ, Ağarı’ın 2007 yılında, 367 garabeti ortaya çıkartıldığında niçin meclise girmediğini sorguladı.
Üstün: Tehdit kokuyor
Artı TV’ye konuşan Ayhan Sefer Üstün ise Ağar’ın açıklamasını ve şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade etti.
“Ağar hem siyasette bulundu hem bürokraside bulundu, tecrübeli bir insan. Böyle bir açıklamayı daha net yapmalı, farklı çağrışımlar sergileyecek sözler ifade etmemeli” diyen Üstün, “Bu sözler bir tehdit olarak da algılanabilir, siyasi bir değerlendirme de algılanabilir. Her tarafa çekilebilir” dedi.
Independent Türkçe