Geçen günlerde TBMM’deki komisyonda da açıklamalarda bulunan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Tümer, Giresun’un Eynesil ilçesinde 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin hazırlanan raporlarda dikkati çeken 13 eksik tespit ettiğini açıkladı.

Cumhuriyet’in aktardığına göre, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na gelen belgelerin de “eksik olduğunu” ifade eden Tümer, “Rabia Naz Vatan’ın hastaneye ne şekilde getirildiğinin de ‘karanlık’ olduğunu” söyledi.

Tümer, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili şu soruları sordu:

Hastanedeki süreç biraz karanlık. Hastanenin kapısından bu çocuk nasıl girmiş? Oradaki tıbbi belgelerden biz anlayamadık. “Ex” dediğimiz ölü mü girmiş, içeride mi canlandırma yapılmış? Orada yaşıyorken acaba bir tüp kan alındı mı, bir idrar sondası takıldı mı, bir grafi istendi mi, bilmiyoruz. Elimdeki bulgularda yok. Bu kız çocuğunun neden öldüğü halen benim kafamda bir soru işaretidir. 

Binanın dikey eğimi raporda yazmıyor. Yani bu kız çocuğu buraya düştükten sonra bir yuvarlanmayla mı, doğal bir akışla mı, yoksa orada mı olması lazım, bu raporda belirtilmemiş.

Diyor ki İhtisas Kurulu’nun raporu: “Meydana gelen yaralanmaların özellikleri itibarıyla ayaklar üzerine yüksekten düşmeye bağlı spesifik bulgular olması dikkate alındığında...” Burada, tekrar, bu bir yüksekten düşme değildir, ya atlamadır ya da trafik kazasıdır; yüksekten düşme için bu hız sağlanamaz veya başka bulguların olması lazımdı. 

Olay yerinin simülasyonu yapılmalı. 

Rabia Naz’ın üzerinde bulunan elbiselerin incelenmesi eksiktir. Eğer çöpe atıldıysa çok büyük bir eksikliktir. Kan nerede? Bu kız çocuğunu öldürecek kanama nerede? Olay yerinde yok, retroperitonda yok. Bu çocuk niye öldü?

Adli Tıp Kurumu’nun raporunda yazan düşme eylemi, olay yerinin tekrar fizik raporlarıyla değerlendirilerek tekrar gözden geçirilmesi... Bu rapordaki düşme terminolojisi sehven yazılmış olabilir yani “atlama” yerine “düşme” yazmış olabilirler, bilmiyorum.

Cumhuriyet