77'lik Sise Bingöl’e olumsuz rapor: Tahliye yok

Adli Tıp, 77 yaşındaki Sise Bingöl’e “Konuştuğunda kendisini kötü gösterme çabasının olduğu” düşüncesiyle “cezaevinde kalabilir” raporu verdi

Sise Bingöl halen Mersin Cezaevi'nde yatıyor

Muş'un Varto ilçesine bağlı Badan köyünde, üç yıl önce örgüt üyeliği iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan 77 yaşındaki Sise Bingöl’e Adli Tıp Kurumu “cezaevinde kalabilir” raporu verdi.

Haziran 2016 tarihinde görülen ilk duruşmada göz hastalığı olduğu gerekçesiyle tahliye edilen Bingöl, yargılama sonucu Nisan 2017'de örgüte yardım etme iddiasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Aynı suçlamayla hüküm giyen oğluyla beraber Muş Cezaevi'ne konulan Bingöl, Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'ne sevk edilmişti.

Avukatları, ağırlaşan sağlık sorunları nedeniyle Anayasa'nın 104/b maddesi uyarınca “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali” gerekçesiyle cezasının süresiz ertelenmesini talep etti.

Hayati risk raporunu Adli Tıp İhtisas Kurulu kabul etmedi.

2 Kasım 2018 tarihinde, Mersin Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne sevk edilen Bingöl’ün bedeninde yüzde 97 fonksiyon kaybı olduğu, cezaevinde kalmasının hayati risk taşıdığı rapor edildi.

Raporun son bölümünde, “Hükümlünün rahatsızlığının T.C. Anayasasının 104/2-b maddesinde yazılı sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali niteliğinde olduğu tıbbi kanaatine varıldı" denildi.

Türkçe bilmediği için göz muayenesi yapılamadı

Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 9 Ocak 2019 tarihli son rapor, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu.

Raporda hastanın genel durumunun iyi olduğu, şuurunun açık, solunum rahat, kalp seslerinin normal olduğu belirtilerek, özetle şöyle denildi:

"Her iki kalça diz hareketleri ağrılı, kısıtlı, ayak bilek hareketleri tama yakın, göz muayenesi Türkçe bilmediği için tam olarak yapılamadığı,

denge ve yürüyüş normal, konuşma doğal, trofobik bozukluk olmadığı, duyu kusuru, ayak tabanında ve tüm vücutta ağrı tariflediği, yüksek tansiyon nedeniyle baygınlık ve baş dönmesi geçirdiği, 

bez kullanma, idrar kaçırma, birkaç kez defeksiyon kontrolsüzlüğü olması nedeni bilinmediği..."

 

 

Adli Tıp İhtisas Kurulu rol yaptığını öne sürdü

Raporda hastanın unutkanlık tarifi yaptığı belirtilerek "Konuştuğunda kendisini kötü gösterme çabasının olduğunun düşünüldüğü..." denildi. Raporun devamında şu bulgular yer aldı:

"Diyabetik uyumlu şikayetleri dışında nörolojik defisit saptanmadığı, 1 kız 1 oğlan toplam iki çocuğu olduğunu, eşinin vefat etmiş olduğunu ifade ettiği,

cezaevine girmesine sebep olan olaya ilişkin, kapıyı askerlerin çaldığını zannettiğini ve o yüzden açtığını, evinde kimseyi barındırmadığını ifade ettiği,

eğitimsiz, adını, soyadını yazamadığı, basit çizim yapamadığı, içinde bulunduğu yılı doğru söyleyemediği, mevsime soğuk dediği, saat çizmeyi bilmediği, kare bile çizemediği.."

Cezaevinde kalabilir raporu

Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunun son bölümünde şöyle denildi:

"TC Anayasasının 104/b maddesinde belirtilen sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali kapsamında değerlendirilmediği,

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/6 maddesi kapsamında değerlendirilmediği, hayatını yalnız idame ettirebileceği,

tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrolllerinin sağlanarak doktoru ve reviri bulunan cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceği,

kişinin önerilen tetkikleri yaptırmayı kabul etmesi halinde patoloji rapor sonuçları ve son durumu gösterir sağlık kurulu raporunun gönderilmesi ile sorulan hususlar hakkında yeniden değerlendirileceği oy birliği ile mütalaa olunur"

DAHA FAZLA HABER OKU