Samsun'un Bafra, Engiz ve Alaçam ilçe sınırlarında bulunan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, 350’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Burası, 13 Nisan 2016’da UNESCO'nun Dünya Mirasları Geçici Listesi'ne alındı ve daha sonra ziyaretçilerin özel araçlarıyla alana girmesine yasak getirildi.
16 Nisan 2018’de getirilen yasak kapsamında artık alana sadece belediye otobüsleriyle giriliyor.
Bölge çok geniş olduğu için de tamamını araçsız gezmek güç.
Bu nedenle alanda ayrıca belediyele ait akülü araçlarla da ulaşım sağlanıyor.
Bu araçların bir saatlık kullanım bedeli ise 100 TL.
Durum böyle olunca daha önce 42 bin civarında olan ziyaretçi sayısı yüzde 35 oranında azaldı.
Bu yasağın “Bölgenin doğal yapısının korunmak ve ve kuşların ürkütülmemesi” gerekçesiyle alandığı belirtiliyor.
Ancak yasağa tepki gösterenler var.
15-20 kiloluk ekipmanlarla 20 kilometre…
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ndeki araç yasağı, doğa ve kuş fotoğrafçılarını etkiledi.
Yaklaşık 20 kilometrelik alanda 15-20 kiloluk ekipmanlarla yürümenin zorluğuna vurgu yapan fotoğrafçılar, kendilerinin deltaya araçla girişlerine izin verilmesini talep ediyor.
“Avcılar gibi tetiğe değil, deklanşöre basıyor, kuşları ürkütmüyoruz”
Alanda yıllardır fotoğraf çeken Samsun Bölge Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcısı Vedat Soğukpınar, manda sahiplerinin Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'ne araçla girişinin serbest tutulurken, kendilerine izin verilmemesine tepkili:
Biz fotoğrafçılar, avcılar gibi tetiğe değil, deklanşöre basıyor, kuşları ürkütmüyoruz. Zaten ürkütsek, kuşlar kaçar ve fotoğraf çekemeyiz. Doğanın, kuşların güzelliğini fotoğraflıyoruz. Bölgenin doğal yapısını koruyor ve alanı tanıtıyoruz. Eskiden belirli bir noktaya kadar arabamızla gidip, oradan fotoğraf çekeceğimiz yere geçebiliyorduk ama 1,5 yıl önce araçları yasakladılar. Yaklaşık 20 kilometrelik bir alandan bahsediyoruz ve burada arabasız işimizi yapmamız çok zor çünkü ekipmanlar, minimum 15 kilo olduğundan, onları taşıyamıyoruz. Alanda ortalama 8-10 saat kalıyoruz. Hatta geceden Kızılırmak Deltası Kuş Cennetinde yatıp, sabah kuşları fotoğrafladığımız oluyor.
Vedat Soğukpınar, “Benim fotoğraf makinem 30 bin lira. Makinesi 80 bin ila 100 bin lira olan arkadaşlar da var. Bu aletler çok özel, yağmurda, çamurda zarar görür ve taşıması zordur. Araçla gitmeliyiz ki güvenli olsun. Zaten araçlarımızla belli bir bölgeye kadar gidip sonrasında yürüyoruz. Kuşları ürkütmüyoruz. Belediye otobüs seferi koydu. Kuşların ürkecekleri varsa asıl koca otobüsten ürkerler. Uygulama yanlış” dedi.
Demir: Yasaklandığından beri gitmedim!
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde özel kuş kareleri yakalamak için saatlerce uğraşan bazı fotoğrafçılar, arabasız ekipmanları taşımanın ve korumanın zor olduğu gerekçesiyle artık buraya gitmiyor.
16 aydır deltaya gitmediğini belirten Adnan Demir, Vedat Soğukpınar'la benzer görüşte:
Alana araçlarımızla gideriz çünkü fotoğraf makinesi ve ekipmanımız çok fazla oluyor. Tripod, lensler ve diğer eşyalarımız çok ağır. Kimi zaman kamuflaja giriyoruz. İçeceğimizi, yiyeceğimizi de yanımıza alıyoruz. 15-20 kiloluk ekipman oluyor. O kadar ekipmanı nasıl götüreceğiz? İşimiz bittiğinde de hiçbir yere zarar vermeden geri dönüyoruz. Tamam mangalcı, piknikçi gelemesin ama fotoğrafçılara tolerans gösterilsin.
"Otobüsten ancak manzara fotoğrafı çekersiniz"
"Manda sahiplerine gösterilen tolerans, bize de gösterilsin" diyen Demir, şunları söyledi:
Kuş fotoğrafçıları hedefe yönelik olarak alana gider ve zarar vermez. Bireysel aracınızla gitmek ile otobüsle gitmek arasında dağlar kadar fark var. Otobüsler göz boyamak için konulmuş, kuşları ancak çok uzaktan görebilir, dolayısıyla seçemezsiniz. Otobüsten ancak manzara fotoğrafı çekersiniz, kuş fotoğrafı çekmek imkansız. Ama tür ve kuş çeşitliliği içerlerde artıyor. Yaklaşık 20 kilometre kadar yürümek gerekiyor. Manda sahiplerine gösterilen tolerans bize de gösterilsin! Mandacılar, altında traktörle, arazi aracıyla talan ediyorlar orayı. Doğayı koruma gerekçe gösterildiyse, kuşların doğal yaşamı bozulmasın deniliyorsa, belediye otobüsleri neden giriyor?
Alana gerçekten fotoğraf çekmek amacıyla gelen kişilerin, diğer ziyaretçilerden nasıl ayırt edilebileceği sorusuna ise Adnan Demir, “Girişte, ekipmandan kimin ne amaçla girdiği belirlenir. Zaten camiada herkes birbirini tanıyor. Türkiye’de bu işi yapan kişiler belli, ülkedeki fotoğrafçılar birbirini tanır. Bir dernek kurulması ya da kart verilmesi de gündemimizdeydi. Olay rahatlıkla halledilir” yanıtını verdi.
"3Y Kuralı: Yavru kuş, yuva ve yumurta fotoğrafı yasak"
Demir, "Kuş fotoğrafçılığında 3Y kuralı vardır. Fotoğrafçılar asla yavru kuş, yuva ve yumurta fotoğraf çekmez. Bu kadar hassasız" dedi.
“Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasında aracı olduk”
Samsun'daki Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin tanıtımına katkı sağladıklarını söyleyen Demir, alanda pek çok misafir kuşun yer aldığını da sözlerine ekledi:
İki kutup arasında gidip gelebilen taş kuşu bile var orada. Biz fotoğrafları çekip, paylaştıkça insanlar merak ediyor, geliyor. Biz hem Türkiye’ye hem dünyaya tanıttık Kızılırmak Deltası'nı. İnsanlar sanıyor ki hayvanat bahçesinde gezer gibi görebilecekler! Öyle değil, orada kuşları görebilmek için zaman ayırmak, emek sarfetmek gerekiyor. 350-400 çeşit kayıt altına alınmış tür sayısı mevcut Kızılırmak Deltası'nda. Ama yasaklandığından beri gitmedim, 1,5 yıl oldu!
Bilgisayar teknikeri Demir, güvenlik konusuna da dikkat çekerek, "Fotoğraf çektiğimiz alanda araba şart. Yoksa domuz ve çakala karşı savunmasız oluruz. Bisiklet ya da akülü araçla savunmasız kalırız" dedi.
© The Independentturkish