Lübnan Parlamentosu, Maliye ve Bütçe Komitesi’nin yaptığı değişiklikler sonrasında hükümetin hazırladığı 2024 yılı bütçe taslağını, temsilcilerin iki gün süren gözlem ve eleştirilerinin ardından onayladı. Geçici Başbakan Necib Mikati dün temsilcilere yanıt vererek, hükümetin kararlarını anayasaya aykırı olmakla suçlama zemininde özellikle Özgür Yurtsever Hareket ve lideri Milletvekili Cibran Basil’e karşı üst düzey tutumlarını dile getirdi. Bu bağlamda Mikati, konuşmasını “Bir cumhurbaşkanı seçin ve bizi rahat bırakın” diyerek tamamladı.

Meclis, Mikati’nin konuşmasının ardından bütçe maddesini görüşerek oylamaya sundu. Madde, onaylanırken, bir kararnameyle yayınlanması için hükümete havale edildi. Ayrıca madde, mükemmel bir vergi bütçesi olarak tanımlandı. Bazı temsilciler ve ekonomi uzmanları, bunun ekonomik ve sosyal vizyonlardan yoksun olduğunu, ayrıca yasayı ihlal eden noktaları hesaba katmadan ortaya koyulduğunu belirtirken, Mikati de bunun ‘ideal olmadığını’ kabul etti.

Bireysel olmayan Sayrafa platformunun yararlanıcılarına yönelik yüzde 17’lik istisnai para cezaları da dahil, belediye harçları, tescil evrakları, seyahat harçları, çevre dostu otomobillere ilişkin vergiler, banka hesaplarına uygulanan vergiler, deniz mülkiyeti sahiplerine uygulanan para cezaları ve finans şirketlerinin kârlarından alınan vergi onlarca kata ulaşan yüksek oranlarda onaylandı. Lübnan Bankası’nın sağladığı destekten yararlanan tüccarlara, petrol şirketleri de dahil olmak üzere iş hacminin yüzde 10’u oranında istisnai vergi de getirildi.

Vergilerin Lübnan Bankası’nın belirlediği orana göre ödenmesi gerekiyor. Mikati, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Bütçeyi 89 bin döviz kuru (bugünkü karaborsa kuru) üzerinden kararlaştırırsak yarın bankalar iflas ilan edecek. Dolayısıyla fiyatın Merkez Bankası ile bankalar arasında belirlenmesi gerekiyor.

Mikati, konuşmasında, siyasi sahnede hayatta kalmasının hakaret makinesini çalıştırmaya, terbiyesizlik ve fitne çıkarmaya bağlı olduğuna inananlara işaretle “Kendilerine aynı dilde yanıt vermemiz için bizi kandırdığını düşünüyorlar. Ne övgüyü ne de hicvi hak etmediklerini kaçırdılar” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mikati’nin sözleri, kendisi ile Özgür Yurtsever Hareket temsilcileri arasında tartışmaya yol açtı. Ardından Meclis Başkanı Nebih Berri müdahale ederek, iki taraf arasındaki sözlü tartışmayı durdurdu.

Mikati şu ifadeleri kullandı:

Bazıları hükümeti ve bizzat beni, cumhurbaşkanının yetkilerine el koymak ve anayasayı devirmekle suçlayarak, dikkatleri doğrudan kendilerinin ve temsilcilerin cumhurbaşkanının seçilmesindeki sorumluluğundan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Özellikle de her kabine oturumunda yeni bir cumhurbaşkanı seçmenin gerekliliğini vurguladığım için bu, tolere edilemeyecek bir şey.

Özellikle bu aşamada benimsediği davranışın, ülkenin en yüksek anayasal otoritesinin, yani Anayasa Konseyi’nin kararlarıyla tutarlı olduğunu belirten Mikati, “Bakanlar Kurulu’nu aksatacak her türlü bahane zayıftır” dedi.

Mikati, Parlamento Başkan Yardımcısı Elias Bou Saab’ın, kendisi ile Savunma Bakanı Maurice Slim arasında Genelkurmay Başkanı atanması ve kendisine mektup gönderilmesi zemininde yaşanan anlaşmazlığa ilişkin sözlerine yanıt olarak da şunları söyledi:

Gerektiğinde, görevlerini yerine getirmelerini sağlamak için gerekli mektupları bakanlara yönlendirmek üzere inisiyatif aldım ve proaktif olmaya devam edeceğim. Çünkü herhangi bir ihmalin sonuçlarını başbakan üstlenir ve hükümeti, tüm hükümeti hesap verebilirliğe maruz bırakır. İşin ironik yanı, her krizde ihmalle suçlanıyor, sorunların çözümü talep ediliyor, görevimizi yaparken de cumhurbaşkanının yetkilerine saldırmakla suçlanıyoruz.

Başbakan, savaşta Hizbullah’ın yanında yer aldığı ve onu savunduğu yönündeki suçlamalara ise şu yanıtı verdi:

Hükümetin ülkenin karar alma mekanizmalarını siyasi partilere devrettiği yönündeki suçlamaları duyduk. Bu suçlama kesinlikle doğru değil. Tutarlı ve yinelenen konumumuz, tüm uluslararası kararlara ve anlaşmalara uymaya odaklanmaktadır. Gazze’de ateşkes talebimizi yineliyoruz. Çünkü bu, tüm çözümler için zorunlu giriş noktasıdır.

Bütçeyle ilgili olarak Mikati, bunun normal şartlarda ideal olmadığını ancak Lübnan’ın içinde bulunduğu ekonomik, güvenlik, sosyal ve uluslararası koşullarla uyumlu bir bütçe olduğunu dile getirdi.

“2019 bütçesi 17,2 milyar doları aştı. 2022’de ise yaklaşık 800 milyon dolarla ülkeyi yönettik” diyen Lübnan Başbakanı sözlerine şöyle devam etti:

Çöküşü durdurmayı başardık ve ciddi bir iyileşmeye başladık. Lübnan Bankası’ndaki 36 numaralı hesapta 100 milyar poundun üzerinde nakit paramız var. 150 milyonu nakit olmak üzere bir milyar dolardan fazla paramız var.

Mikati, döviz kurunun birleştirilmesine ilişkin de şunları söyledi:

Yönelim daha önceki büyük dalgalanmalardan kaçınmaktır. Ancak ABD dolarına sıkı bir şekilde bağlı olması nedeniyle yüksek bedeller ödediğimiz döviz kurunun sabit kalması gibi bir niyetimiz yok. Mayıs 2023'ten itibaren döviz kuru istikrarının sağlanmasındaki başarı, gümrük vergileri, vergiler ve diğerlerinin düzeltilmesi sonucunda hazine gelirlerinde yaşanan radikal iyileşmenin bir sonucu olarak geldi. Bu, keskin dalgalanmaların azalmasına, 2023 ve 2024 bütçelerinin hazırlanmasında gerçekçi ve bilimsel kuralların benimsenmesine olanak sağladı.

Necib Mikati’nin gündeminde vergiler de vardı:

Vergi ve harçlara yönelik büyük saldırı, bol miktarda popülizm ve sömürü içeriyor. Vergilerde önemli bir artış yok ve ücretlerde değişiklik yapılması bazı temsilcilerin bahsettiği gibi bir yük teşkil etmiyor. Alkol, sigara ve şekerli maddelere uygulanan ücretlerin artırılmasının sosyal ve sağlık açısından bir amacı vardır. Zira bu maddeler, bilinen ve sağlık açısından maliyeti yüksek hastalıklara yol açmaktadır.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın