CHP lideri Özel'den İmralı görüşmeleri yorumu: Bir süreç yaşanacaksa, Meclis odaklı olmalı

CHP lideri Özel'den İmralı görüşmeleri yorumu: Bir süreç yaşanacaksa, Meclis odaklı olmalı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretine ilişkin, "Bir süreç yaşanacaksa, bu Meclis odaklı olmalı diyoruz. Açık, şeffaf yürütülmelidir diyoruz." dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özel, Manisa programı kapsamında Şehzadeler ilçesi Kuyumcular Caddesi'nde esnafı ziyaret etti.

Ziyaretin ardından basın mensuplarının DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretine ilişkin sorusunu yanıtlayan Özel, yaşanacak sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisi odaklı olması gerektiğini söyledi.

Sürecin şeffaf yürütülmesinin önemini dile getiren Özel, "Ne varsa onun için her zaman hazırız. Bunu bugün söylemiyoruz, yıllardır söylüyoruz. Bir süreç yaşanacaksa, bu Meclis odaklı olmalı diyoruz. Açık, şeffaf yürütülmelidir diyoruz. İki partinin birbiriyle kurduğu çıkar ilişkisi gibi süreçleri geçmişte çok acı bir şekilde deneyimledik. Onun için Meclis odaklı, kimsenin dışlanmadığı, toplumsal mutabakata dayanan bir süreç yürümesi lazım diyoruz." ifadelerini kullandı.

"Randevu taleplerini değerlendireceğim"

Partisinden randevu talep edildiğini belirten Özel, şunları kaydetti:

Geçtiğimiz günlerde bu sürece ilişkin olarak bizden randevu talebinde bulunulduğunda sordum 'kimlerle görüşeceksiniz' diye. Bizim açımızdan iktidardaki iki parti AK Parti ve MHP. Birkaç ortakları var ama Yeniden Refah ayrıldı, DSP ve diğer partinin ne dediği konusunu çok fazla bilmiyoruz. Ama ana aktör iki parti, AKP ve MHP'ye bir gidilsin. Bu bizim için önemli. Adalet ve Kalkınma Partisinin bir kenarda durduğu, MHP üzerinden yürütüldüğü bir süreci de doğru bulmayız. Ardından da öyle sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil bütün muhalefet partilerinin dışlanmadan, ayrılmadan bilgilendirilmesi lazım.

Birileri muhalefeti bölmeye çalışıyorsa biz bölünen değil, muhalefeti birleştiren, bütünleştiren hep birlikte olmasını savunan tarafta olacağız. Kimse şöyle düşünmesin; 'acaba Cumhuriyet Halk Partisi de muhalefetten bir aktör olarak ön plana çıkacak ve başka partileri yok mu sayacak?' Böyle bir şey yok. Bizden randevu talep edenlere doğrudan şunu söyledik, tüm partilere gidilsin. AK Parti ve MHP'ye de mutlaka gidilsin. Bugün de öğrendiğime göre bizim bu söylediklerimizden sonra buna uygun bir sürecin yürütüleceği anlaşılıyor. Ben şimdi buradan Ardahan, Kars, Erzurum'da pazar akşamına kadar sürecek programım var. Pazartesi gününden sonra Ankara'da olacağım. Randevu taleplerini değerlendireceğim.

Özel, şehit ailesi ve gazilerin güvencesinin CHP olduğunu belirterek, "Ben bir tek şey söylüyorum, toplumsal mutabakat çok önemli. Bunun için de ben şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakarım. Onların 'olur' dediği sürecin içinde olurum. Onların yüreğini yaralayacak, sanki evladını boşuna kaybetmiş hissiyatı yaratacak, onlarda bir aldatılmış duygusu yaratacak bir şeyin içinde olmayız. Zaten şu ana kadar 70'in üzerinde derneğe ziyarette bulundu arkadaşlarımız. Tepe dernekleri, iki dernek ve bir vakfı devletin protokolünde yer alan kamu yararına çalışan şehit aileleri, gazilerle ilgili iki dernek, bir vakfı da şahsen ben ziyaret ettim. Kendilerini tedirgin hissediyorlar ve güvencelerinin bizim ifademiz olduğunu söylüyorlardı." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özel, "Abdullah Öcalan'ın 4 bin 750 PKK üyesinin tahliyesini istediği" iddiasının sorulması üzerine de bilgisi olmadığını kaydetti.

Hiçbir aktörün dışlanmaması gerektiğini ifade eden Özel, "Sürecin Meclis'te tüm siyasi partileri kapsayarak milletin tamamını şeffaf şekilde bilgilendirerek ilerlemesi lazım. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, bayrağına, şehidine, gazisine saygılı, çıkarlarını gözeten, birlik ve bütünlüğünü gözeten bir süreç olması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Özel'den Erdoğan'a: 2025 yılındaki büyük mücadeleyi başlatıyorum, bu ülkedeki yoksulları sana ezdirmeyeceğim

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da Şehzadeler Belediyesi Spil Çocuk Evi'nin açılış törenine katıldı.

Törende Özel'e Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ile Bekir Başevirgen, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki ve ilçe başkanları eşlik etti.

 “Hemşerilerinin önünde ona böyle kibirle konuşmayı Manisalılar affetmez”

31 Mart seçimlerini ve Manisa’daki başarıyı hatırlatarak konuşmasına başlayan Özel, şunları söyledi:

Bugünden tam bir yıl önce Sayın Erdoğan Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda, sağ tarafında büyüdüğüm okul, tam karşısında evlendiğim daire, elinde bir mikrofon. Dedi ki ‘Biliyorsunuz buralarda birileri partisinin başına geçti. Sanıyor ki Manisa’yı alacak. Kendi memleketin kazanamayan bir genel başkan olarak tarihe geçecek’ dedi. Meydan’daki AK Partililer ‘demeyeydin iyiydi ’ gibi bakıyordu. Onlar, bizim mücadelemizi, emeğimizi, kazandığımızda sevinmeyi bildiğimizi, kaybettiğimizde yenilgiyi hazmettiğimizi en yakından biliyorlardı. Biliyorlardı ki kibri, yukarıdan bakmayı, birinin kendi memleketinde hemşehrilerinin önünde ona böyle kibirle konuşmayı Manisalılar affetmez. 31 Mart akşamı bütün Türkiye rekor nereden gelecek derken herkes Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 60’a yakın bir oyla alındığını, aday gösterdiğimiz 17 belediyeden 15’inin belediye başkanlığını aldığımızı gördüler. Ben hangi siyasi görüşten olursa olsun Recep Tayyip Erdoğan’ın o kibirli aşağılamalarının karşısında memleketinin bu evlatlarına sahip çıkan bütün Manisalılara yürekten teşekkür ediyorum. O günden beri benim, Büyükşehir Belediye Başkanımızın, Yunusemre Belediye Başkanımızın doğduğu bu ilçeyi Manisalılar ilk kez bir genç kadın siyasetçiye emanet ettiler. O günden bugüne Gülşah Durbay çok yoğun emeklerle dolu halkçı bir belediyecilik anlayışını ve büyük mücadeleyi veriyor. Şehzadeler benim adımdan çok kıymetlidir. Benim babamın evi anamın kucağı Şehzadeler. Ama hepimizin baba evi CHP. Türkiye’nin neresinde olursa olsun bütün vatandaşlarımızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtardığı ve kurduğu ülkede, iki büyük eserinden biri saydığı CHP’de CHP’nin halkçı belediyeciliğini yaşayarak görüyorsunuz. Sadece 8 ayda Türkiye’de toplamda 680. kreşimizi açıyoruz. Protein desteklerine, doğal gaz desteklerine kadar, CHP’nin Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı, yoksulu gözeten, sosyal adaletsizliklere meydan okuyan, halkı merkeze alan ve gelecekteki iktidarının da kimden yana bir iktidar olacağını gözeten bir anlayışla adım adım önümüzdeki seçimlere doğru gidiyoruz.

“Fiilen her asgari ücretlinin cebinden 2 bin ila 2 bin 500 lirayı çekip alıyor”

Asgari ücret zammının emekçiye kaybını altın hesabı üzerinden yapan CHP Lideri Özel, şu ifadeleri kullandı:

Yılın son günlerini hepiniz yakından takip ettiniz. Birileri Suriye’deki gelişmeleri kendi zaferi olarak gösterip ‘yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin, sıkıntın büyük ama zafer büyük Suriye’ye sevinmelisin’ derken bir yanda Türkiye’de nüfusun yüzde 57’sinin asgari ücretli olduğu bu süreçte herkes Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ve ardından Sayın Erdoğan’ın takınacağı tutuma odaklanmıştı. Erdoğan öyle bir asgari ücret verdi ki tarihte ilk kez asgari ücretlilerin cebine para koymadı cebinden para aldı. Geçen sene beğenemediğimiz 17 bin 2 liralık asgari ücret, bir yıl boyunca bir kuruş zam görmeyen asgari ücret…  Geçen sene asgari ücret verildiğinde 5 çeyrek altın alınıyordu. AK Parti gelmeden önce en kötüsü diye gösterilen Ecevit’in koalisyon hükümetinde 7 çeyrek altın alınıyordu. Bugünkü asgari ücretle bugünkü altın fiyatıyla sadece 4,5 çeyrek altın alınıyor. 17 bin lira geçen sene ilk verildiğindeki alım gücünden bugüne kadar 7 bin 500 lira kaybetti. Yani 17 bin 2 lira o günkü 9 bin 500 lira. Bugün asgari ücrete 5 bin lira zam yapıyor. Yani fiilen her asgari ücretlinin cebinden bir yıl öncesine göre bile 2 bin ila 2 bin 500 lirayı çekip alıyor.

“Bundan sonra ortaya çıkacak her fiyat artışında asgari ücret, biraz daha eriyecek”

Erdoğan’ın ‘Çalışanları enflasyona ezdirmeme sözümüze sadık kaldık' sözlerine de gönderme yapan Özgür Özel, şöyle konuştu:

Niyetleri bozuk. Enflasyona 50 diyorlar. Asgari ücretlinin gerçek enflasyonu yüzde 80. Yüzde 80 vermezsen asgari ücretliyi enflasyona ezdirirsin. TÜİK’in rakamlarıyla hep yüzde 50 veriyorlardı. Bu sefer onu da vermeyip ‘hedeflenen enflasyon’ dedikleri, beceremedikleri, düşüremedikleri hedef enflasyonu verdiler. Yani aradaki yüzde 20’yi işçinin cebinden çaldılar. Altına göre yarım altın, paranın satın alma gücüne göre 2 bin 600 lira kayıp. Ancak bundan sonra ortaya çıkacak her fiyat artışında asgari ücret, biraz daha eriyecek.

“Ecevit’in emeklilerimize verdiği son maaş bugünkü hesapla 33 bin liraydı”

Emekli aylıklarına da değinen CHP Lideri Özel, şunları kaydetti:

Maalesef bu iktidar geldiğinde emekliler 1,5 asgari ücret alırlardı. Yani bugünkü hesapla en düşük emekli maaşı Ecevit’in emeklilerimize verdiği son maaş bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün Erdoğan’ın emeklilerimize verdiği son maaş 12 bin 500 lira. Yarın enflasyon oranında artacak. Ancak kök maaşlar zam alamadığı için dünya kadar emekli, 12 bin 500 lira almaya devam edecek. Bir yasal düzenleme yapılarak en düşük emekli maaşının mutlaka artırılması gerekiyor. Ecevit, bunu 1,5 asgari ücrette bıraktı. Biz, hiç olmazsa bu yıl için bir asgari ücret verin emekliyi rahatlatın diyoruz. 12 bin 500 liranın eleştirdiğimiz o düzeyde olsa hiç olmazsa bir emekliye en düşük 22 bin lira veriyoruz. Ama onların planı maalesef en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak. Sonra da emekliye bu fiyatlarla 14 bin lira maaşla temmuz ayına kadar geçin demeye hazırlanıyorlar.

“Bu memleketi, bu ülkedeki yoksulları sana ezdirmeyeceğim”

‘Geçim yoksa seçim var’ çağrısını yineleyen CHP Lideri Özel, şunları söyledi:

Biz hem asgari ücretliler hem emekliler hem üreticilerin isyanını dile getirerek hem de esnafın durumunu düşünerek Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyoruz. Ne bu emekli maaşıyla ne asgari ücretle ne de ürünlere verdiğiniz fiyatlarla geçim olmuyor. Geçim yoksa seçim var. Sayın Erdoğan ‘Ben bunları 12 kez yendim. 13’üncüyü kazanmaya Özgür Özel’in memleketine geldim’ diyordu. 31 Mart’ta siyasi hayatının AK Parti’deki ilk yenilgisini yaşadı. Şimdi o meydanı dolduranlar karşısına geçmişler geçim yoksa seçim var diyorlar. Memleketimden 2025 yılındaki büyük mücadeleyi başlatıyorum. Emeklinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın ya hakkını alacağız ya da sandığı koyacağız, iktidar olacağız. 2025 yılında elime aldığım ilk mikrofon, çıktığım ilk sahne. Doğduğum büyüdüğüm memleketimden sana meydan okuyorum. Bu memleketi, bu ülkedeki yoksulları sana ezdirmeyeceğim. Yolumuz açık olsun.

 

Independent Türkçe, AA, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU