Suudi sanatçı Abdullah el-Sedhan, ‘Suudi sinemasının kendisini kesinlikle doğru ve güzel bir yere koyduğunu ancak yalnızca sokakları ve Suudi vatandaşlarının sosyal sorunlarını irdelemesi gerektiğine inandığını’ açıkladı.
Şarkul Avsat'a konuşan Sedhan, yeni filmi ‘Nura’nın ‘Kızıldeniz Film Festivali’nin üçüncü oturumu etkinlikleri kapsamında yer almasından duyduğu mutluluğu dile getirerek şunları söyledi:
Filminizi festivalde görmek harika bir şey. Filmin ortaya çıkmasını sağlayan başta yönetmen Tevfik ez-Zaidi olmak üzere emeği geçen, çbizimle birlikte çalışan tüm ekibe teşekkür ediyorum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Filmdeki olaylar, çizimi bırakıp Suudi Arabistan'ın batısındaki bir köyün çocuklarına ders vermeye başlayan sanatçı Nader arasındaki sanatsal bir keşfin hikayesi etrafında dönüyor.
Nura, ebeveynleri çocukken bir trafik kazasında öldükten sonra küçük kardeşi Nayef ile başında yetişkin bir erkek olmadan büyüyen, bağımsız bir hayat yaşayan genç bir kadın olarak beyaz perdeye aktarılıyor.
El-Ula bölgesinde çekilen ilk Suudi film olan ve birkaç gün önce sona eren Kızıldeniz Film Festivali’nde ‘En İyi Suudi Filmi Ödülü’nü kazanan Nura’nın senaristliğini ve yönetmenliğini Tevfik ez-Zaidi üstleniyor. Filmin başröllerinde Abdullah es-Sedhan, Yakup el-Ferhan ve Maria Behravi yer alıyor.
Filmin yapım sürecine ilişkin detaylar veren Sadhan şu açıklamalarda bulundu:
Proje, yönetmen Tevfik ez-Zaidi'nin bir fikriyle başladı. Senaryoyu yazması uzun zaman aldı ve bitirdikten sonra fikrini bana sundu. Karakterin bana uygun olduğunu görünce rolü canlandırmayı kabul ettim
Rolü ile ilgili de şunları söyledi:
Filmdeki olaylar boyunca asayı ortada tutmaya çalışan, çevrelerinde yalnız kalmış, iizole edilmiş köylülerin düşüncelerini korumaya çalışan köyün şeyhi Salim rolünü oynadım. Salim, çevresinde yalnızlaşan köylünün düşüncesini korumaya, kopmaya çalıştığı, modernlik arayışında olduğu düşünceyle diyalog kurmaya çalışıyor.
Sedhan, filmin ‘köyün ve şeyhlerinin sanata bakışıyla ilgili toplumsal bir bağlam etrafında döndüğüne’ dikkat çekti.
Suudi sanatçı, filmdeki 16 yaşındaki genç sanatçı Maria Behravi’den de övgüyle söz ederek onun seçilmesinin çok doğru bir karar oldupunu kaydetti. “Maria gelecek vaat eden yetenekli bir kız"diyerek yönetmene ‘bu yetenekli kızı seçtiği için’ teşekkür etti.
Sedhan, kendisine verilen ‘El-Yusr Sanatsal Yaratıcılık Ödülü’nün kendisini onurlandırdığını ifade ederek şunları söyledi:
Festival'e, Cidde'deki tiyatroda parlayan yıldızlar arasında beni onurlandırmak üzere seçtiği için teşekkür edebilirim. Sanatsal kariyeriniz nedeniyle onurlandırılmak ve uluslararası sinemanın yıldızlarının önünüzde sizinle birlikte kutlama yaptığını görmek harika bir duygu.
Sedhan, Suudi sinemasının doğru yolda ilerlediğini, kendisini iyi bir konuma getirdiğini ve istikrarlı bir şekilde ilerlediğini belirterek, kendisinin ve onun kuşağı sanatçılarının lojistik destek olmadığı dönemlerde sanat yaptıklarını bildirdi. Daha iyi bir sonuç elde etmek için çok çalıştıklarını vurguladı.
Ödülünü tüm Suudi sanatçılara adayan Sedhan sözlerine şöyle devam etti:
Ödülümü sanatsal kariyerimdeki başarının tüm yoldaşlarına adıyorum. Sunduğum her sanatsal eserin arkasında yüzlerce sanatçı ve teknisyen vardı. Ödülümü, hayatta olan ve olmayan Suudi drama endüstrisine katkıda bulunan herkese ve halen anlamlı sanat sunabilen her sanatçıya ithaf ediyorum.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.